Merhabalar,
Bu bölümde genel olarak sizin sorularınızı cevaplamaya çalıştık, Closer'daki sorulara göre çok daha ilginç ve düşündürücü şeyleri merak etmişsiniz :) Spoiler içerikli, kitabın şu anki durumu hakkında sorduğunuz sorulara maalesef cevap veremedik. Taehyung'un duyguları hakkında çok soru gelmişti, cevaplamama sebebimizi söylemiş olalım.
Yalnız şöyle bir durum oldu, sorularınızı cevaplarken bizim de sizin hakkınızdaki merak duygumuz tetiklendi :) Merakımıza yenik düştük ve bölümümüze sizi de dahil etmek istedik. Sorduğumuz sorulara cevap vermenizi büyük bir hevesle bekliyoruz. Bu arada etiket sıralamalarında nihayet yükselmeye başlamışız :::))) Vote verip yorum yapan tüm arkadaşlara teşekkürler.
SİZİ SONSUZ SEVİYORUZ
Deeper bittikten sonra gidecek misiniz?
Normalde bizim sağımız solumuz pek belli olmuyor ama şu anki düşüncemize göre gitmeyecekmişiz gibi sjdkdksk
Yazı yazmak bize iyi geliyor, tam anlamıyla bir hobi halini aldı. Eskiden bizi işçi gibi gören, "bölüm yaz," diye atarlanan insan sayısı da azaldı. Tadından yenmiyo valla :)
Yazarlığa ilk başladığınızda okunma sayınız ne kadardı? Bu yazma hevesinizi nasıl etkiledi?
İtiraf etmek gerekirse bizim hiçbir zaman okuyucu sayımız az olmadı. Yazmaya instagramda başladık ve o zamanlara göre gerçekten sevilen, büyük bir takipçi kitlesine sahiptik. Genel olarak BTS sayfaları o dönemde 5 bin takipçi civarındaydı, 10 bin üstü takipçiye sahip olan sayılı sayfalardan biriydik anlayacağınız.
E hikayeleri yazmaya büyük bir sayfada başlayınca, "devamı wattpadde," demek en azından okuyucuların yarısını bu platforma kazandırmak demek oldu. Yaklaşık iki ay içinde 2 bin takipçimiz vardı, Closer'ı yazmaya başlayınca da 2-3 ay içinde 5 bin takipçiyle gözümüzü açtık ajdkdkskmssm
Kurguyu yazarken ikinci veya üçüncü erkeklere düştüğünüz oluyor mu?
Nilay İkinci erkeklere eskiden bayılırdım. İlk üç kitaptan sonra -closer,ss ve sp- benim için ikinci erkekler artık o kadar da büyüleyici gelmemeye başladı. Başrole verdiğimiz, ilmek ilmek işlediğimiz o detayların hiçbiri ikinci ya da üçüncü erkekte bu kadar yoğun olamıyor ne yazık ki. Bu yüzden başrol erkeğin yeri her zaman apayrı, iyisiyle ya da kötüsüyle :)
Hazal Ben tam bir başrolcüyüm jdndkdndkf tüm dizi, film, kitaplarda hep belirlenen başrole düşerim ve hep esas oğlanla esas kızı shiplerim. Bunun birçok sebebi var gibi, mesela iki kişinin hikayesine dahil olan üçüncü kişileri pek sevmiyorum. Başrol erkek kötü biri değilse genelde hep esas oğlancıyımdır. Diğer bir sebebin de fazla empati olduğunu düşünüyorum çünkü başrol erkeği bir kızla görünce kafayı yiyorum, e o zaman neden başrol kızın çevresindeki bir erkeği destekleyeyim ki? Ayrıca Nilay'ın dediği gibi, emek harcanan ilişkilerin iki güler yüz yüzünden harcanmasını da sevmiyorum. Bu nedenle ikinci erkeklere kendi kitaplarımızda hiç düşmedim, başka yapımlarda da nadiren düşerim.
Peki siz profilimizdeki 11 kitap içinde, başrolden daha fazla ikinci ya da üçüncü erkeği desteklediniz mi? Desteklediyseniz bunlar kim? :)
Hayatınızı, düşünce tarzınızı, karakterinizi etkileyen kitaplar neler?
Nilay Aslında hiçbir kitap benim üstümde bu kadar büyük bir etki oluşturmadı diyebilirim. Yani tek bir kitap ismi veremem, muhtemelen okuduklarımın tamamı hayatıma parça parça etki etmiştir. Soruyu şöyle cevaplamak istiyorum izninizle :::::) Kurguya yön vermek, yazı yazma tarzı, karakterlere kazandırmak istediğim imaj konusunda basılı bir kitap olan Aşk-ı Memnu'dan inanılmaz etkileniyorum. Karakterlerin işlenişi gerçek hayattaki "normal insan," kalıbına çok güzel oturuyor ve benim için kitaplarda en önemli olan şey de bu. Yani karakter. Kurguyu tamamen değiştirseniz bile Lera'yı alıp bambaşka bir kitaba koyduğunuzda "E bu Deeper'daki Lera," deniyorsa, en azından diğer okuyuculara bunu hatırlatıyorsa benim için o karakter olmuştur. Bu yüzden Aşk-ı Memnu benim üstümde en etkili şaheserlerden :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deeper KTH
Fanfiction*Tamamlandı.* Hayatından vazgeçmiş, belki de doğduğu günden beri hiç yaşamamış bir çocuk. Pes etmekten ve vazgeçmekten delicesine nefret eden, oldukça deli bir kız. Bir daha yaşayamayacağını düşünen o çocuğun kapısını, yaşamın kendisi kadar renkli...