Bölüm 14

11K 1.1K 968
                                    

Yorumları azattınız mı yoksa bize mi öyle geldi? :(

Lera'nın Anlatımından
'Yaşayan bir ölü.'

Yabancı.

Yabancı bir koku, yabancı bir acı, yabancı bir his.

Gözlerim yavaş yavaş açılırken bana tanıdık gelen tek şey, ihanete uğramışlığın verdiği o garip sızıydı. Işığa alışkın olmayan gözlerim kısılırken görüş alanımda bulunan lambaya bakıyordum.

Yavaşça yutkundum, sol tarafımda hissettiğim batma canımı o kadar yakıyordu ki nefeslerimi bile kontrol etme gereği duyuyordum. Netleşen görüntü bana ferah bir oda sunmuştu.

Tekrar derin bir nefes aldığımda yattığımda nevresimlerden gelen yumuşatıcı kokusu bile bilmediğim bir yerde olduğumu söylüyordu.

Geniş odada sadece büyük bir dolap ve oldukça geniş bir masa vardı. Bir yatakta yattığımı tahmin etmek zor değildi, odanın tamamını görebilecek şekilde konumlandırılmış yatak oldukça rahattı.

Neredeydim ben?

Gözlerim yavaş yavaş tekrar kapandı, sanki nefes almaya bile mecalim yokmuş gibi yüzümü burışturdum. Gözlerimi zorla tekrar açtım, yarı kapalı vaziyette bir süre bekledim.

"Lera?"

Tanıdık bir koku, tanıdık bir his ve tanıdık bir ses.

Sesin geldiği yere doğru döndüğümde Taehyung'un yüzünü görmüştüm. Gözleri direkt benim üzerimdeydi, onu görünce rahat bir nefes aldığımı hissetmiştim.

Güvenilmez biri olduğunu bilmeme rağmen varlığı biraz olsun güvende hissettirmişti.

"Uyanmışsın," Yanıma doğru yürüdü ve yatağın boş olan tarafına teklifsizce oturdu. Bilincim biraz daha açıldığından her şey daha netti, çektiğim acı da dahil olmak üzere. "Nasıl hissediyorsun?"

"Neredeyim?" Sesim bin kilometre öteden geliyor gibi duyuluyordu, kendim bile zar zor işitiyordum ve konuşurken boğazım acımıştı. "Güvendesin, merak etme."

Halim olsaydı, alayla gülerdim.

"Neredeyim?" Tekrar ettiğimde, Taehyung derin bir nefes verdi gözlerini kaçırdı. "Biraz daha dinlen, soru sormak için çok vaktin olacak." Elini başucuma doğru uzattı ve küçük, cam bir sürahinin içindeki suyu dikkatle bardağa dökerek bana döndü. "Su?"

Kafamı salladım ve sağ elimi yatağa koyarak destek aldım. Sol kolumda hissettiğim karıncalanma ben kalkmaya çalıştıkça uyuşmaya döndü ama aldırmadım.

Bedenimi yukarı doğru çekmeye çalıştığımda Taehyung bardağı bıraktı ve bana yardımcı olarak, oturur pozisyona gelmemi sağladı. Sırtımı yatak başlığına dayadığımda birkaç saniye kendime nefes almak için müsaade ettim, canım gerçekten yanıyordu.

Suyu içene kadar susuzluktan öldüğümü fark edemediğim için kendime şaşırarak, saniyeler içinde boş bardağı Taehyung'a geri vermiştim. Bardağı göstererek kaşlarını kaldırdığında "Olur," diyerek tekrar bardağı doldurmasını izledim.

Sakin görünüyordu.

'Ona zarar vermene izin verir miyim sanıyorsun?'

Bardağı bana tekrar uzatırken gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum. Bu hayatta en çok güvendiğim insanlardan birinin karşısında, belki de en güvenmediğim insanlardan biri olarak durmuştu.

Bana zarar vermek bir yana dursun, zarar görmemi engellemek istemişti.

Güven verici geliyordu kulağa, hissi ise bambaşkaydı. Gerçekten zarar görmemi engelleyeceğini düşünüyordum ama bu ona güvenmeme neden olmuyordu.

Deeper KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin