Lera'nın Anlatımından
'Soğuk ve Sıcak.'-Uzun bir bölüme, çokça yorum. 🌸-
Pekala, sanırım bu sefer sıçmıştım.
Nereye gittiğimi bilmeden deli gibi koşmaya devam ediyordum. Peşimdeki maskeli adamın kim olduğunu tahmin etmek zor değildi ve lanet olsun ki epey hızlıydı.
İlk defa ölmemek için koştuğumdan mıdır nedir, işin ciddiyetine varamamış olacağım ki asla istediğim kadar hızlanamıyordum.
Beni yakalayacaktı.
Bunu düşünmem ile yere kapaklanmam arka arkaya gerçekleştiğinde, kendimi zorlayarak sırt üstü yattım. Eh, en azından gökyüzünü görüyordum.
Siyahi maskeli adam yavaş yavaş bana yaklaştı ve bir iki adım kala durdu. Yüzünü görmesem bile pis pis sırıttığını tahmin edebiliyordum. Beynim çalışmıyor gibi olduğum yerde yatmaya devam ettim.
Fırlattığı bıçak karnıma saplanana kadar hareket etmedim.
Karnımda hissettiğim güçlü ağrı ile bağırmamak dişlerimi sıktım ve masmavi gökyüzüne daha fazla bakamayarak, gözlerimi yavaşça kapattım.
Gözlerimi tekrar açtığımda gördüğüm mavi bir gökyüzü değil, kırık beyaz renkli bir tavan olmuştu.
Yavaşça yutkundum. Sert bir yerde yattığımı ayırt edebiliyordum, ağırdan alarak hareket etmeye çalıştığımda karnıma saplanan ağrı ile ellerimi istemsizce oraya götürdüm.
Rüya gördüğümü düşünmüştüm ama çektiğim acı oldukça gerçek görünüyordu.
Ayrıca bilinçaltımın bir karar vermesi gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Siyahilere taktığı kesindi ama ben sevişme rüyalarını tercih ederdim. Islak ama seksi oluyordu en azından, tecrübe arttırıcıydı.
Yerimden hareket edemeyeceğimi anladığımda kuruyan dudaklarımı ıslattım. Boğazımda hafif bir yanma vardı, ağzım kupkuruydu ve gözlerim her an tekrar kapanacak gibiydi.
Bakışlarım ilk olarak kolumu tamamen sarmış beyaz bandaja takıldı. Daha sonra da sola çevirdiğim kafam sayesinde, bulunduğum yerin tamamını görebilmiştim.
Karşımdaki tekli koltukta, sarı bir sıvıyı bardakta hareket ettirerek beni izleyen Taehyung'u da görmüştüm aynı zamanda.
En gerektiği zamanda paydos veren beynim tekrar çalışmaya başlayınca rüya ile gerçeği ayırt edebilecek konuma gelebilmiştim. Nihayet.
"Taehyung?" Sesim çok derinlerden gelmesine rağmen zorlanmadan ismini söyledim, zaten üstümde olan gözleri kısıldı ve ince parmaklarının sardığı kadehi dudaklarına götürdü.
Gözlerimden gözlerini çekmemişti, ben ise onun kadar istikrarlı olamayarak hareket adem elmasına baktım.
Bana cevap vermeyi düşünüyor gibi durmuyordu.
"Neredeyiz?" Kendimi zorlayarak yattığım yerden doğruldum. Karnım kolumdan daha çok ağrıdığı için dizlerimi hafifçe kendime çekmiştim. "Evimde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deeper KTH
Fanfiction*Tamamlandı.* Hayatından vazgeçmiş, belki de doğduğu günden beri hiç yaşamamış bir çocuk. Pes etmekten ve vazgeçmekten delicesine nefret eden, oldukça deli bir kız. Bir daha yaşayamayacağını düşünen o çocuğun kapısını, yaşamın kendisi kadar renkli...