(1.1) ÇENEYİ TUT YOKSA ELİNE VERİRLER

9.5K 611 60
                                    


Selam.

Hikayeyi okuyan, oy vererek destek olan ve yorum bırakan herkese teşekkürler. Beğenmeniz de beni çok pis motive etti söylemeden geçemem.

İlk destekçime de ayriyeten teşekkürler. O kendini boydan biliyor. Aoaklaklsklskl

[[[✒️__]]]

Ufukla birlikte mahalleye yakın parkta bir banka oturmuş çekirdek çitlerken bir haftadır konuştuğum italyan manitayı çekiştiriyorduk. Aslında daha çok ben öve öve anlatıyordum da Ufuk'ta bana uyuyor, sordukça soruyordu.

"Afşar biliyor musun senin adına sevindim. Eğer sana böyle güzel şeyler hissettiriyorsa onu bırakma."

"Zamk gibi yapıştım oğlum. Hayatta bırakmam."

Bir anda arkamızdan ikimizin arasına giren koca kafa ile ben yerimde sıçradım. Ufuk ise korkuyla çığlık attı.

"Sevgilim benim. Korkma..."

Elbette bu koca kafa, olur olmadık yerlerde karşıma çıkan Polat abiden başkası değildi.

"Polat öyle aniden çıkma bir daha."

Polat uzun boyunun avantajından mıdır nedir banka bacağını atıp üzerinden geçerek tam ortamıza oturdu. Kankamla arama giren kara kedi gibiydi sanki.

"Sevgilim, siz öyle mahalle karıları gibi çekirdek çitleyip dedikodu yaparken benim gelişimi nasıl duyabilirdiniz ki?"

"Haklısın esmerim." Ufuk elindeki çekirdek paketini ona uzattı.

Polat'ta durur mu tek koluyla onun omzunu sarıp kendine çekerken kendi çapında seksi olduğunu düşündüğü bir tonla konuştu. "Çekirdek kalsın gülüm, gel şöyle yamacıma da kokunu içime hapsedeyim."

Kankamın maalesef utançtan hızlı kızaran bir cilt rengi vardı. Ve şu an trafik lambası gibi tamamen durumunu belli ediyordu.

"Oyy kurban olsunlar sana! Yanakların yine allandı, bahar çiçekleri açtı sanki."

Ufuk'un saçlarına burnunu gömüp kokusunu derince içine çekti ayı! Hayır, benim varlığımı nasıl unuturlar!

"Seninki de dallandı budaklandı. Parktayız alooo! Biraz ötede mahalle var. Ayrıca sen bölgeni benimseyen bir ayı değil miydin Polat abi? Şu an bölgenin dışına çıktın."

Kafası hızla bana döndüğünde sinirden kararmış kara gözleri beni korkudan titretti. En kötüsü adamın solundaydım. Yani ters tarafında.

"Ulan Afşar! Oğlum bir gün sabrım taşacak bak. Zor tutuyorum kendimi. Ufuk'un hatırı olmasa, Yavuz abin arkadaşım olmasa aldıydım ayağımın altına!"

Dayak yememeliydim. Yersem güzel yüzüm bozulur Nico'm beni beğenmezdi. Ayağının altında kalmaktansa alttan almayı tercih ederim.

"Abim benim be! Nasıl da tavrını koydun. Sen yiğitsin. İstanbul senin gibi bir yiğidi daha önce görmemiştir. Senin kıro yüreğine sağlık abim."

Eli ensemi kavradığında hafifçe sıktı. Yüzünde korkutucu bir gülümseme vardı. "İşine geldi mi ne güzel yağ çekiyorsun lan Afşar. Senin kadar hızlı U dönüşü yapan adam hiç tanımadım ben."

Canımın acısıyla yüzümü buruşturdum. Hayvan gibi gücü vardı. Yok, doğrusu ayı gibi olacak.

"Abim enseyi bıraksan ne güzel olur. Bana zimmetli orası hani. Birazdan omuriliğime kadar boynumu ezeceksin."

Neyse ki halden anlayan bir ayıydı. Lakin tersi olsa elinde kalırdım.

"Bas git şimdi. Biz sevgilimle biraz takılacağız hırbo."

Ölmeye niyetim yoktu. Yerimden hızlıca kalkıp topuklarımla götümü döve döve kaçtım. Ona kafa tutarken gerçekten bir sınırda durmalıydım. Yoksa erkekliğimin 10'da 10'unu kaçmaya harcayacaktım.

[[[✒️...]]]

hırbo : 1.iri yarı kimse 2.sersem,salak ve kaba saba

HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin