(3.7) İSTENMEMEK

5.9K 420 50
                                    


Selam.

[[[✒️__]]]

Şok içinde Nico'nun annesine bakıyordum. Bir anda salona girmiş, elimdeki telefonu aldığı gibi duvara fırlatarak paramparça etmişti. Sırf oğlu istediği kızla evlenmiyor, onunla tüm ilişkisini kesti diye beni bu kadar suçlaması çok saçmaydı.

Bozuk Türkçesiyle sadece bana "Defol git hayatımızdan!"diye bağırmıştı. Belki de sırf bunu diyebilmek için kılavuza falan bakmıştı.

O sırada Zafer abi içeriye girdi ve bizim karşı karşıya kaldığımız tuhaf görüntüyü gördü. Hızla yanıma gelip annesine baktı. Onun bir şey demesine fırsat vermeden ben konuştum.

"Zafer abi lütfen tercüme et: Üzgünüm ama sevdiğim adamı terk etmeyeceğim. Ona aynen bunu de."

Zafer abi kaşlarını çattı. Bana kısa bir bakış atıp annesine döndü. "Afşar ha detto {Afşar dedi ki}: Mi dispiace, ma non ho intenzione di lasciare l'uomo che amo."

"Non mi interessa cosa vuole. Solo una persona inutile che vuole mangiare i soldi di mio figlio." {Ne istediği umurumda değil. Sadece oğlumun parasını yemek isteyen işe yaramaz bir insan.}

Zafer abi ne dediğini bana çevirmedi. Ama iyi bir şey dememişti ve benim sinirlerim çok bozulmuştu. Yine de Zafer abim, benim hakkımı savunuyora benziyordu.

"Mamma, per favore smettila. Mio fratello lo adora. Non capisci questo?" {Anne, lütfen dur. Kardeşim onu ​​seviyor. Bunu anlamıyor musun?}

"Non voglio capire." {Anlamak istemiyorum.}

"Allora sei destinato a perdere tuo figlio." {O zaman çocuğunuzu kaybetmeye mahkumsunuz.}

Zafer abi her ne dediyse kadın önümüzde suspus kesildi. Bakışlarından bir şeyleri düşündüğünü anladım. Acaba Zafer abi onu tehdit falan mı etmişti?

"Nicolò non si arrende facilmente con me. Sono sua madre." {Nicolò benden kolay kolay vazgeçmez. Ben onun annesiyim.}

"È qui che sbagli." {İşte burada yanlış yapıyorsunuz.}
E invece di lasciarlo andare, si arrende con te." {Nicolò, Afşar'ı seviyor. Ve gitmesine izin vermek yerine senden vazgeçiyor.}
Se accetti Afshar, tutto andrà meglio per te. {Afşar'ı kabul edersen her şey senin için daha iyi olur.}
Ora vai mamma. {Şimdi git anne.}"

Zafer abinin son söylediğiyle bayan Sofia Marino sessizce çıkıp gitti. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Zafer abi kendini yorgun bir şekilde kanepeye attı. "Afşar, annemle konuştum. Ona zaman ver. Seni kabullenecektir. Şu anda seni abimin parasını yiyen biri gibi görüyor. Öyle olmadığını zamanla anlayacak."

Aslında Nico ile konuşmaya ilk başladığım zamanlarda sadece parasını yemek niyetiyle bu işe kalkışmıştım. Bayan Marino bir yere kadar haklı yani. Ama şu anda ki düşüncem sadece Nico'nun beni terk etmemesinden yanaydı. Onsuz kalmanın vereceği hissi hayal dahi edemiyordum.

"Zafer abi, Nico'ya aşık olmasaydım annenin sonuna kadar haklı olduğunu söyleyebilirdim. Ama onu seviyorum. Nasıl oldu, ne zaman oldu bilmiyorum ama onu çok seviyorum." Yaşadığım duyguyla ağlamaya başladım. Bir insanı sevme ve kaybetme korkusu birinin aklını kaçırması için yeterde artardı.

Zafer abi benim halime üzülerek sadece bakıyordu. Belki şu anda sarılıp teselli etmek istiyordu ama abisinin bizi o durumda görüp yanlış anlamasından endişe duyuyor olmalıydı.

"Neler oluyor burada?"

Nico'nun sesini duyunca ağlamam daha da arttı. İyice bebek gibi olmuştum.

"Afşar... Bebeğim..."

Yanıma hızlıca gelip beni kucağına aldığı gibi koltuğa oturdu. Başımı omzuna yaslayıp boynuna sıkıca sarıldım. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki ağlamamı durduramıyordum.

Sırtımı okşarken yatıştırıcı bir ses tonuyla kulağıma mırıldandı. "Bebeğim benim. Ne oldu söyle bana? Kim üzdü seni? Zevk dışında gözünden akan her damla yaş canımı yakıyor."

Ne kadar muhteşem biriydi. Mümkünmüş gibi ona daha fazla aşık oluyordum. Ne olduğunu anlatmak istesem de iç çeke çeke ağlarken bunu pek başaramıyordum.

"Az önce annemiz buradaydı. Onun gitmesini istedi. Bir ton laf etti. Sanırım herşey ani geliştiği için Afşar biraz etkilendi. Annemiz cep telefonunu da kırmış. " Zafer abi yerdeki telefon parçalarını toplarken benim yerime durumu özetleyince rahatladım.

"O kadar uyardım. Ama beni dinlemedi. Bir süre yüzümü göremeyecekler. Onlara özel hayatım konusunda bu kadar müsamaha göstermem yeter. Kimse bebeğimi üzüp ağlatamaz."

Sesinin tonu az öncekine nazaran bayağı sert çıkmıştı. Belli ki bu durum onu çok kızdırmıştı.

"Ne yapacaksın abi?"

"Türkiye'de bazı yerlerle irtibata geçmiştim. Afşar'la tanıştığımızdan beri orada bir şirket kurmaya niyetliydim. Şimdi kesin karar verdim. Yeni şirketin işlerini düzene sokmam bir yılımı alacak. Bu süreçte buradaki şirket işlerini babamıza bırakıp Afşar ile orada kalacağım. Ailem de bu sırada Afşar'ın benim için ne kadar değerli olduğunu anlar umarım."

Bu duyduğumla bir anda mutluluk duydum. Burada kısa sürede yıpranmıştım ve İtalya'nın diğer yerlerini gezip görme hevesim kalmamıştı. Kendi memleketimde bilindik ortamlarda daha rahat olacaktım. En güzeli abilerimi, ablamı, annemi ve dostlarımı ziyaret ederek stres atabilecektim.

"Burada işim olmadığı zamanlar bende sizi ziyarete gelirim. Afşar'ı çok sevdim. Şimdi o gidince beni kim neşelendirip güldürecek?"

Yanaklarım yaş içinde başımı kaldırıp Zafer abiye baktım. Ağlamam dinmişti. "Kendine bir palyaço tut."

Zafer abi gülüp göz kırptı.

Nico yüzümü kendine çevirip yanaklarıma, dudağıma minik öpücükler kondururken ben gözlerimi kapayarak sonuna kadar durumun tadını çıkardım. Öpücükleri her nedense bana huzur veriyordu.

[[[✒️...]]]

Nico tam daddy kıvamına geldi. Bebeğine sahip çıkıyor.

Oy ve yorumları unutmayınız.

HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin