(3.1) ŞEYTANLARIN KRALİÇESİ

6.3K 478 119
                                    


Selam.

Valla ne yalan diyim ben taş çatlasın üç beş kişi okur diyordum ama kitabı bayağı seveniniz olmuş. Okuyan herkese teşekkürler.

[[[✒️__]]]

Eve geldiğimde kendimi inanılmaz yorgun hissediyordum. Çok yürümüş, Zafer abiyi sürüklemedik mağaza bırakmamıştım. Doyasıya alışveriş yapmak gerçekten mükemmel bir duyguydu. Bayanların ne hissettiğini artık anlayabiliyordum.

(Lütfen açıklayın bayanlar. Alışveriş yaparken ne hissediyorsunuz da yaptıkça yapasınız geliyor. Harbiden merak içindeyim. Benim alışveriş anlayışım yeni model spor ayakkabı arada bir de kolye ya da bileklik bakmak. Geriye kalan vaktimi yemek, sinema ve arkadaşlarla gezmeye ayırırım.)

Tabi çok dolaştığımız için sık sık acıkmıştım da. Neyse ki onlara ait olan restoranlardan birkaçı yakınımızdaydı da karnı doyurmuştuk. Yemek sonrası tatlı niyetine tiramisu, cannoli ve üzerine de panna cotta çakmıştım. Hepsi çok lezizdi. Hele cannoli. İçi nefis krema dışı çıtır çıtırdı.

Hizmetli tüm poşetleri odaya bırakıp gidince üzerimdekileri çıkardım. Önce güzel bir duş ardından Nico'ya göstermek için aldığım sürpriz kıyafetleri giyecektim.

Koca küvette keyif çatarken şarkı bile mırıldandım. Rahatım yerindeydi. Sevdiğimle mutluydum. Daha ne olabilirdi ki?

Banyonun kapısı hafifçe tıklatılınca evrenin bana yolladığı mesajın iyi mi kötü mü olduğunu öğrenme vaktim gelmiş gibi hissettim. Totem yapayım dedim ama biliyordum ki bir sike yaramazdı.

"Afşar. Ben Zafer. Odaya girerken de kapıyı çaldım ama ses gelmeyince girdim."

"Banyo yapıyorum. Ne oldu Zafer abi?"

"Ne olmadı ki? Biz bugün şeytanı çok anmışız sanırım. Bil bakalım akşam yemeğinde bize kim katılıyor?"

Hayır. Lütfen o olmasın! Evren, ben senin cevabına sokayım.

"Mirabella Lucetta yosması."

"Aynen öyle Afşar. Hadi geçmiş olsun hepimize. Bende iştah falan kalmadı."

Aklıma bir soru takıldı. "Nico geldi mi?"

"Annemiz Nicolò'ya onu alması için emir vermiş. Anlayacağın koluna girmiş bir vaziyette eve girecek. Bütün akşam sinirlerine hakim olsan iyi olur."

Elimi sinirle suya vurdum. "Neden ama ya? O benim sevgilim! Dokunamaz ona! Hele Nico'da bir izin versin gösteririm ben ona ceza sistemini. Boydan girer ondan sonra."

Zafer abinin kahkahasını duyunca yüzümü buruşturdum. Ben burada sinirden çatlıyordum o halime gülüyordu. Ne kadar da düşünceli bir kayınço (!)

"Ulan Mirabella karısı! Benim adım Afşar'sa, senin canına ezan okumasını da iyi bilirim."

Zafer abi gidince nasıl bir hırsla yıkandım ve giyindim ben bile farkına varamamıştım. Aklım o kadar çok Nico'yla doluydu ki bir türlü konuya bile odaklanamıyordum. Ama ben kendimi tanıyorsam o yosmayı gördüğüm anda pençelerimi dışarıya çıkaracaktım.

Salona girmek üzere yol kat ederken neyse ki biraz olsun dağılmış olan düşüncelerimi bir araya getirdim. Salona girdiğimde Zafer abiyi kanepenin üstünde rahat bir oturuş sergilerken buldum. Telefonundan birisiyle yazışıyordu. Birden bire yanına atlar gibi oturunca hafifçe irkildi.

"Hayırdır? Nereye daldın bu kadar?"

"Bir anda ne atlıyorsun yanıma?"

"Zafer abim, sevgilin var da ona mı yazıyorsun?"

Hiç çekinmeden telefonun ekranını bana çevirdi. Yazıların hepsi İtalyancaydı. Ve ben hâlâ sökemediğim İtalyancamla bir bok anlamıyordum. "Tamam anladım, çek şunu."

"Ne anladın? Dili tam çözemedin ki. Ayrıca işle ilgili. Seni aldatmam merak etme bal böceğim."deyip kahkaha atınca istemsizce gözlerimi devirdim. Adam her işini dalga geçerek hallediyordu. Bu da benim sinirlerimi birazcık bozuyordu.

Kapıyı açmaya giden hizmetlinin sesini duyunca gergin bir şekilde başımı gelecekleri noktaya diktim. Topuklu ayakkabı sesi yavaşça daha net duyulurken dişlerimi sıktım.

Umarım onun, koluna girmesine izin vermedin Nico. Yoksa var ya... sen bittin oğlum.

Yalnızca Nico'nun bedenini gördüğümde bir an gözlerim ışıldadı. Ama sonrasında bir anda koluna asılır gibi giren Miradeccalla'yı görünce sinirlerim tepeme sıçradı tövbe estağfurullah.

"Ciao."

Çavına da sana da...

Hele hele şunun göğsünü gere gere yürüyüşüne bak! Kendini fasulye gibi nimetten sayıyor yosmam.

Nico ile göz göze geldiğimiz de bakışımla kolunu kendisinden ayırmasını belirttim. Bakışlarımla ne kadar ciddi olduğumu ona göstermek istemiştim. Neyse ki beni çok güzel anladı da ortalığı velveleye vermemi engellemek için eliyle nazik bir hareketle dişi şeytanı bana verdiği rahatsızlık edici temastan defetti.

Bu akşam benim için çok zorlu geçeceğe benziyordu.

[[[✒️...]]]

Oy ve yorumları unutmayınız.

canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek

kendini fasulye gibi nimetten saymak : kendini çok önemli biri gibi görmek

HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin