Selam olsun herkese.[[[✒️__]]]
Nico hastane de birkaç gün kalmayı tercih edip doktorla konuşarak erken taburcu olmayı başarmıştı. Tabi gitmeden önce sağlığında yolunda gitmeyen bir şey olursa hastaneyi suçlamayacağına dair kağıt imzalamıştı.
Bu yüzden Nico'ya biraz sinirliydim. Ya evde bir şey olursa? Ya dikişleri açılır yeniden kan kaybederse?
Ama yok. Neymiş. Özel hemşire ve gerekli ekipmanlarla evde de bakılabilirmiş. Koca sözü dinleyen kim ki!
Hemşire deyince cinlendim ve hemşir gelmesi şartıyla durumu kabullenmiştim. Ama şu an ki gibi bir durumla karşı karşıya geleceğimi de düşünmemiştim.
Elinde şırınga tutmayı seven, güdük parmaklı, iri kıyım bir arkadaş beklerken; iğne vururken bile hissettirmeyecek narin parmaklı, ince fizikli, güzel (dikkatinizi çekerim yakışıklı demedim) genç bir erkek gelmişti.
Dudakları etine dolgun, kalçaları yuvarlak ve beli inceydi. Onu ilk gördüğümde kız sandım ama değilmiş.
Lanet olsun kaderin böylesine be! Hemşir resmen görüntüsüyle 'ben bu endamla herkesin gönlünü İstanbul gibi fethederim' diye bağırıyordu.
Nico'yu kontrol ederken ya da yarasına pansuman yaparken gözlerimi bir an bile üzerinden ayırmıyordum.
Ciddiyetle işini yapıyor gibi görünüyor olabilirdi ama ben yemezdim. Has odaya yeni cariye gelmiş Hürrem gibi hissetmem normal değildi be anam babam.
"Pansumanınız tamam Nico bey-"
"Nicolò. Tam adı bu hemşir bey."
Nico, verdiğim sert tepkiden dolayı hafifçe tebessüm etmişti. Deli gibi kıskandığımı çok mu belli ediyordum?
Hemşir sevimli bir şekilde yüzüme gülümseyip ilkyardım malzemeleri bulunan çantayı aldığı gibi yatağın yanından kalktı. "Birazdan size ilaç vereceğim. Bu yüzden hemen yemeğinizi getirip size yedir-"
"Gerek yok. Ben yediririm, kocama. Canım kocişime. Değil mi kocacım benim?" Üç cümlede koca kelimesinin altından girip üstünden çıktım.
Nico dudaklarını birbirine bastırınca kendini gülmemek için tuttuğunu anladım. Ters bakışımı görünce hemen ciddiyete büründü. "Elbette bebeğim."
Çenemi hafifçe yukarı kaldırıp Hürremvâri mağrur bir duruş sergileyerek hemşir denilen güzel mahlukata baktım. İçten içe gömmek isterken niyeyse iltifatla gömüyordum. Kendimi sikeceğim.
Yanımdan tüm alımıyla geçerken 'Zeherleyecem seni' diyesim geldi. Entrika üstüne entrika çeviren Hürrem gibi olasım vardı.
O odadan çıkar çıkmaz Nico gülmeye başladı.
"Ne gülüyon lan?"
Ama ben o şekilde konuşunca gülüşü yarıda kesildi. "Babacığına lan mı dedin sen, bebeğim?"
Sikecekmiş gibi niye bakıyor şimdi? Kıvır Afşar sultan kıvır da aklını al Nico padişahın. "Yok kocam benim. Yanlışlıkla kaçtı ağzımdan." Dudaklarım üzerine parmaklarımla vurup "Kötü Afşar. Seni hınzır seni."deyince bakışları yumuşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]
General Fiction18 yaşında yakışıklı bir genç adam olarak bende kendi yoluma bakıyordum. Yolum ne miydi? Özel bir internet sitesinden sugar daddy aramak elbette. Kusura bakmayın ama ekmek elden su gölden diyerek yaşayan bir karaktere sahiptim. Bende yalan yok. Doğr...