HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]

(2.0) LİBİDO HAVA YOLLARI

Selam.

3 saat önce bölüm atmıştım. Onu okumayan arkadaş varsa önce onu okusun lütfen. Yanlışlıkla atlamayın diye uyarıyorum.

[[[✒️__]]]

Bana özel bir jette yolculuk edeceksin deseler, benimle dalga mı geçiyorsun derdim. Ama gerçek olmuştu işte. Tamamen rahat, krem rengi deri koltuğa iyice gömülmüş küçük pencereden bulutları seyrediyordum.

Aslında ilk kalkışta korkmuş ve hemen yanımda oturan Nico'nun elini istemsizce tutup sıkmıştım. Ne de olsa bu benim ilk uçuş deneyimimdi.

Nico benim elimin üzerini diğer eliyle okşayıp öpücük kondurunca korkum geldiği gibi hızla geçmişti ve o zamandan beri elimi hiç bırakmamıştı. Bana karşı o kadar şefkatli, düşünceli ve sevgi doluydu ki bu beni ağlatabilirdi.

Bakışlarımı ona çevirip, masadaki diz üstü bilgisayarından tek eliyle yazarak bazı mailleri cevaplamasını izledim. Eli klavyede hareket ederken damarları ve o uzun parmakları gözüme çarptı.

Alt dudağımı ısırırken o damarların üzerinde dilimin gezindiğini parmaklarını emdiğimi hayal ettim. Pantolonumun içinde hissettiğim kıpırtı sonucun iyi olmayacağını belirtiyordu. Afşar paşa sakin ol.

"Bir şey mi oldu bebeğim?"

Ağzını yerim senin, filintam benim!

"Şey diyecektim... Türkçeyi bu kadar çabuk nasıl söktün?"

Nico bilgisayarı kapatıp tamamen bana döndü. Belli ki benim onun ilgisinden memnun olduğumu biliyordu.

"İş için birçok kez Türkiye de bulunmuştum ve dilinizi öğrenmem gerekiyordu. Bunun için özel öğretmen tutup eğitim almıştım. Yalnızca Türkiye'ye geldiğim zamanlar bu dili konuşuyordum. Uzun bir süre gelmeyince de pratikte biraz unuttum ama kısa bir tekrar eğitimle unuttuklarımı hatırladım. Sana program sayesinde konuşuyorum derken dürüst değildim. Üzgünüm bebeğim."

"Sorun değil. O zaman beni tanımıyordun. Haklı sebeplerin var."

Bana bu şekilde bir açıklama yapması hoşuma gitmişti ki elini bırakmadan ona biraz yaklaştım. Çenemi omzuna dayayıp yüzüne bakmaya devam ederken "Beni ne zaman öpeceksin babacık?"dedim. İyi bile dayanmıştım.

Nico karizmatik gülüşünü sergilerken başını yüzüme doğru eğdi. Burunlarımız birbirine değecek kadar yaklaştığında kısa bir anlığına soluğum kesildi. Onun sıcak nefesini dudaklarım üzerinde hissetmek ateşe düşmüşüm gibi beni yakmaya başladı.

"Bebeğim pek bir sabırsız."

Lan bana şöyle seksi ses tonuyla konuşma!

"Dudaklarımın tadını merak etmiyor musun babacık?" Ben seninkileri merak ediyorum da.

"Merak ettiğim tek şey dudaklarının tadı değil bebeğim."

Onun dudakları hafifçe dudaklarıma sürtünürken nefesim hızlanıp kesikleşti. Dudaklarımı aralayıp dilimi çıkararak onun dudağına sürttüm. O harekete geçmezse ben geçerdim.

"Beni kışkırtma bebeğim. Herşeyin senin için özel bir ortamda olmasını istiyorum. Bir uçakta değil."

Benimle ilgili konularda bu kadar hassas olması benim ona karşı duyduğum duyguları daha da güçlendiriyordu. Nalet gelsin! Aşık oluyorum işte.

"O zaman sabırsızlıkla bekliyor olacağım babacığım. Ama bir durum var ki o da şu: Hediyen hâlâ üstümde."

Tamam, biraz kaşınıyor olabilirim.

Nico'nun gözlerinin kahvesi koyulaşırken dişlerini sıktı. Kendini tutmak için bayağı zorlandığı kesindi.

"Evimize gittiğimizde senin için durum çok fena olacak bebeğim."

Babacığım içinde neler tutuyordu, göründüğü kişiliğinin altında ne saklıyordu bilmiyorum ama ateşli ve vahşi bir şeyler olacağı kesindi.

[[[✒️...]]]

Bir oy ve yorum alırım.

Yazarken bile o sıcak mahalleden çıktığımı hissettim. Ne işim var benim İtalyalarda diyen bir Afşar gibi hissedesim geldi.