(5.3) GELİN HANIMLA ALIŞVERİŞ EZİYETİ

4.2K 309 39
                                    


Selam.

[[[✒️__]]]

Fidan ablam beni arayınca Adnan abi ve Erol abiyle birlikte bizim mahalleye gelmiştim ve arabanın içinde onun evden çıkmasını bekliyordum.

Düğünü 17 temmuzdaydı ve o güne de iki hafta kalmıştı. Vedat eniştenin Beşiktaş'tan aldığı lüks daire şimdiden onların zevkiyle dayanıp döşenmeye başlamıştı. Annemiz dünürü ile bizzat bu konuyla ilgileniyor ve gelinle damadın internetten bakıp beğendiği mobilya ya da beyaz eşyaları satın alıyorlardı.

Ablam çok heyecanlı ve mutluydu. Hâliyle ailedeki herkese bu duygusunu bulaştırmış, onunla birlikte heyecanlanmamızı sağlamıştı.

Bugün beni çağırma nedeni ise onunla birlikte alışverişe çıkacak olmamızdı. Bir kız kardeşi olmadığı ve bu konuya en yakın kişi eşcinsel olarak, ben olduğum için seçilmiştim. Beni erkek kardeş olarak değil, bir kız kardeş gibi görmüş olmalıydı. Nedense içimden bir ses alışverişten pek memnun kalmayacağımı söylüyordu.

Apartmanın kapısından çıkan ablam neşeyle arabaya yaklaştı. Erol abi hemen kapısını açıp yanıma binmesine yardım etti. Kapıyı kapar kapamazda Adnan abinin yanındaki yerini aldı.

"Nereye gidiyoruz efendim?" Adnan abinin şu otoriter havaları yok muydu? Keşke Erol abi gibi rahat davransaydı.

Cevap vermesi için Fidan ablama baktım. "AVM'ye tabi ki."

Koskoca AVM de ordan oraya sürükleneceğim. Şimdiden memnun değildim. Ama yüksek enerjisi düşmesin diye ablama bir şey de söylemedim.

"Ablamın dediği yere gidelim Adnan abi."

"Peki efendim."

Araba hareket edip sokaklardan büyük caddeye çıkarken Fidan ablam bana yaklaşıp kulağıma fısıldadı. "Korumaların da yakışıklıymış. Nico kıskanmıyor mu?"

Bende fısıldayarak cevap verdim. "Yok. Kendi ayarladı zaten. Ben tutmadım. Ayrıca onlar baş korumam. Daha fazlası var görme onları. Harem kurdum sanırsın."

Fidan ablam kikirdeyip koltuğa arkasını yasladı ve camdan dışarıyı seyretti. Yüzünden silinmeyen gülüşü mutlu olmama sebep olurken gereksiz şekilde duygusallaştım. Ona yaklaşıp kolunu kaldırarak omzumun üstünden geçirirken başımı onun omzuna dayadım.

"Ablacım, çocukluğumda ki gibi başımı okşar mısın?" Bu aralar buna çok ihtiyacım vardı. Yanağımdaki tokat izini kapatıcı ile kapatmış olsamda Yaman abi için duyduğum üzüntüden kurtulamıyordum. Bu da benim depresyona girmeme sebep olmaya başlamıştı.

Fidan ablam koluyla beni iyice sarıp saçlarımı usulca okşamaya başladı. İnsanların sağlığına kavuşmasını sağlayan o şifalı elleri o kadar iyi gelmişti ki kafamda ki tüm kötü düşünceler kaybolmuştu. Şimdi sadece huzur ve sevgi vardı.

O kadar rahatlamışım ki AVM'ye varıp dürtüldüğümde uyanarak uyumuş olduğumu anladım.

"Hadi Afşar, geldik."

Aval aval kapalı otoparka baktıktan sonra kapısı açık arabadan indim. Adnan ve Erol abi yakınımızda bizimle birlikte yürürken etrafa dikkatlice bakıyorlardı. Erol abi bile aşırı ciddi ve sessizdi. Bu beni biraz germedi değil. Sanki bir şey olacakmışta o ana hazırlıklı olmaya çalışır gibi bir hâlleri vardı.

Ablamla aşağı kattaki mağazalardan yukarı kattaki mağazalara doğru atacağımız sayısız adımlara başladık.

Ev için ufak tefek dekor eşyası satan mağazaları, kıyafet mağazaları, ayakkabı mağazaları, parfüm mağazaları -oradan çıkınca burnum kopup düştü- kozmetik ürünü satan mağazaları, arada mideyi doyurma molaları ve en son -benim için tam bir rezillik- kadın iç giyim mağazaları...

İçerisi ne hikmetse bayan kaynıyor, satıcılar bile bayan ama tek erkek sinek benim. Adnan abi ve Erol abi bile dükkanın kapısının önünden bizi ve etrafı izlemeyi tercih edip girmedi amk.

En kötüsü bayanlar yanlış akvaryuma koyulmuş balıkmışım gibi bana bakıyorlardı. Pirana bunlar Pirana! Benim gibi kayıp balık Nemo'nun burada ne işi var?

"Afşar. Bak bu iç çamaşırı gecelik seti güzelmiş. Sence?" Hem konuşuyor hem de askıda ki giyeceği benim üzerime tutarak ürünü bana gösteriyordu.

"Abla, senin niyetin ne? Vedat enişte ile ben mi gerdeğe gireceğim? Niye benim üzerime tutuyorsun? Rezil oluyorum. Herkes bize bakıyor!"

Fidan ablam ne yaptığını yeni fark etmiş gibi hızlıca kendi üzerine doğru çekip gösterdi. O benden daha çok utanmıştı.

"Hâlâ bakıyorlar mı? Ay rezil olduk Afşar!"

Utançtan daha ağır basan bir şey oldu. Bu durumumuz bana çok komik geldi ve ben sesli bir kahkaha atıverdim. Ablamda durur mu? Bana eşlik etti. Manyak manyak ikimiz gülerken millet kafayı sıyırdık zannedip bizden uzaklaşıyordu.

"Aman neyse olan oldu. Bence sana da yakıştı. Bir sette sana alalım. Jartiyer külotlu çorapta alır aksesuarı tamamlarız. Ben beyaz alacağım. Sana kırmızı daha çok yakışır."

Aklıma yatmadı değil. "Yok ben bir siyah bir de kırmızı modelini alayım. Benim beden numarasını tutturursun değil mi abla? Ben daha çok rezil olmak istemiyorum."

Fidan ablam bana göz kırpınca güldüm. "Merak etme sen."

Ben kasanın yakınında onu beklemeyi tercih ettim. Geldiğinde ise aldıklarının hepsinin parasını diğerleri gibi ben ödedim. Nico'nun kredi kartından ilk defa bu kadar yüklü alışveriş yapmıştım. Kızacağını sanmıyordum. Zaten ne zamandır harcama yapmıyorum diye tepki gösteriyordu.

Alışverişimiz bitince kapalı otoparka gittiğimizde keyfimiz yerindeydi ama bu durum fazla uzun sürmedi. Bir anda patlayan silah sesleri günümüzü sonlandırmak isteyeceğimiz şekilde bitmedi.

[[[✒️...]]]

Yorumlarınızı alayım. Sizce ne oldu?

HEDEF : SUGAR DADDY [GAY]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin