Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 10 = ilk öpücük

Emir kasıklarına yediği darbeden dolayı bir kaç adım geri gidip elleriyle otomatik olarak erkekliğini korumaya geçti. "Ne yapıyorsun lan manyak." Denizin bakışlarında ki öfkeyi görmek onu şaşırtmışı.

"Her hakaretine, her azarlamana, her hor görmene ve her kızmana sustum" diyerek ona bir yumruk attı bu seferde. "Ama konu benim sikişmeme gelirse senin canına okurum. Benim kimin altına yattığım yada kimi altıma aldığım seni ilgilendirmez. Sen benim tercihimi ağzında sakız yapamazsın."

Serhat birden yanlarında bitti ve kimi kimden koruması gerektiğine şaşırmış gibi bakakaldı. Nazlı "Geri zekalı mısınız ne yapıyorsunuz" derken Deniz, Emir'in hali hazırda yaralı olan yüzüne ikinci yumruğu indirdi.

Serhat aralarına girmek için hamle yapacakken Emir onu bir el işaretiyle durdurdu.

Deniz hala gözü dönmüş gibi ona vurmaya devam ediyordu. Emir, kendisinin üstüne yürüyen Deniz'in sinirlenince ne kadar sert olabileceğini görmüş ve bundan hoşlanmıştı.

Gözleri dönmüş bir çift ela kendisine nefretle bakıyor ve hakaretler ediyordu. Yüzündeki yaralar canını yakmasa bu onun için tahrik edici bile olabilirdi ama böbreğine yediği tekmeler ve yüzünden kanın süzüldüğünü hissettiği yaraları tahrik olmasına engel oluyordu.

Emir dengesini kaybedip yere düşünce Deniz'de bir kaç saniye durup soluklandı.

"Sakinleştin mi?" diye sordu Emir sanki az önce dayağı o yememiş gibi.

Deniz bu soruya kaşlarını çatmakla yetindi sadece.

Emir "Eğer sakinleştiysen sana bir şey diyeceğim," diyerek düştüğü yerden geri kalktı.

Deniz yumruklarına bulaşan kanı umursamadan montuna sildi. Ona cevap vermeyi bırak bir köşeye onu o an görmek bile istemiyordu.

Emir ayağa kalkmış onunla arasındaki tüm mesafeyi kapatarak karşısında dikildi. Bir müddet ikisi de birbirlerinin gözlerinin içine baktılar sadece.

Emir yüzünü ona değdirmemeye dikkat ederek kulağına doğru eğildi. Birazdan olacakları tahmin etmesine rağmen yüzünde oluşan o pis sırıtışa engel olamadan "Bana bir kere versene." dedi arsızca.

Deniz için kayışın tam olarak koptuğu yer burasıydı. Emir'in az önceki söylediğine şeye gülen yüzünü görünce ona kafa göz daldı.

Emir onun bu çıldırmasına aldırış etmeden bir kere bile ona elini kaldırıp ne vurmuş ne de kendisini yediği dayaktan korumak için herhangi bir harekette bulunmuştu.

Serhat, Deniz'i tutarak Emirden uzaklaştırırken Nazlı da Emir'in önüne geçmiş Deniz'e sakinleşmesi için yalvarıyordu.

Beş dakika boyunca yaşadıkları arbedenin ardından Serhat, Deniz'i tutup eve götürdü. Nazlı da Emir'in koluna girerek onu en yakın hastaneye doğru sürükledi.

*** O günün akşamı Emir'ler de ***

Emir'in patlamış kaşına buzu değdirdiğinde Nazlı hala söyleniyordu. "Alkolün ağrılarını azaltacağını düşünüyorsan tam bir aptalsın."

Omuzlarını silkti. "Zaten aptal değil miyim, aptal olmasam bugün bu duruma düşmezdim."

Nazlı, Emir'in yaptığı saçmalıkların kendisinin de farkında olmasına içten içe sevindi. "Ha şunu bileydin." Buzu kaşından alıp çenesine değdirdi.

Emir birasından bir yudum daha aldı. Denizin o çıldırmış hali gözünün önünden gitmiyordu. Kim hoşlandığı kişinin çıldırmasından zevk alırdı ki? Kendisi almıştı. Lanet olsun ki bu onun fena halde hoşuna gitmişti. O Ela gözlerini kısışı, yada ağzının içinde kullandığı o sikiş kelimesi sanırım Deniz'den duyduğu şimdiye kadar ki en agro kelimeydi.