Bölüm 37 = Sarılıp Uyumak

2K 126 39
                                    

Hasan, Emir ile kaldıkları otelin restoranına indiklerinde herkes neredeyse oradaydı. Gözleri istemsizce de olsa Barış'ı aradı ve onu da kendi grubuyla yemek yerken gördü.

Deniz, Emir'e çaktırmadan el salladı. Barış da Deniz'in selam verdiği yere bakınca Hasan'ı gördüğü gibi yüzünü hızla karşısında ki yemek tabağına geri çevirdi.

"Yemin ediyorum bu çocuk adamı katil eder" diye söylendi Hasan yumruklarını sıkarak. Gözlerini inatla onun üstünden ayırmadı.

Emir, Deniz'e uzaktan öpücük atarken "Sakin ol, oğlanın üstüne gidip her şeyi daha da bok etme" dedi.

"Zaten bok olacağı kadar oldu" dedi Hasan ve Nazlı'nın yanına gidip oturdu. "Resmen beni görmemezlikten geliyor..."

"Sakin ol dedim sana. Oğlana öyle öküzün trene baktığı gibi de bakmayı kes. Yemeğini ye ve toparla kendini biraz. Beş gün buradayız ne de olsa, illaki bir yerlerde kıstırır onu konuşma fırsatı bulursun."

Hasan, Emir'in verdiği akla gözlerini devirdi. "Sen böyle mi yaptın?"

Emir ona sırıttı. Denizle yaşadıkları traji komik anları hatırlayarak "Tam olarak böyle yaptım, bak ne güzel işe yarıyor" dedi.

Hasan, Emir'e cevap vermeye bile tenezzül etmedi. Kalbinin derinliklerinde ki boşluk ve bilinmezlik alışık olduğu hisler değildi. En azından içindeki bu var olan duyguları daha önce hiç hissetmemişti.

Yemeklerini yerken masalarına Nazlı'nın oda arkadaşı Şeyma gelip Hasan'ın yanına oturdu. "Rahatsız etmiyorum umarım" dediği an Hasan başını kaldırıp kıza merakla baktı. "Bir sıkıntı mı var?"

Şeyma önüne düşen saçlarını kulaklarının arkasına itip masadakilere mahçup bir şekilde baktı. "Hasan ile konuşacaktım umarım sorun olmaz."

Herkes başını olumsuz anlamda sallayıp önündeki yemeklere geri döndüler. Sadece Nazlı, Hasan'ın kulağına usulca "Kuzu tuzağa düştü" diye fısıldadı.

Hasan bakışlarını bir al bile Şeyma dan ayırıp ifadesini bozmadı. "Sorun nedir?"

"Şey. Biliyorsun ki yarın akşam yılbaşı partisi olacak, bende acaba benimle gelmek ister misin diye soracaktım?"

"Ben.." diyerek durdu bir an. Aklı ayrı kalbi ayrı konuşsa da ikisini de susturup bir rafa kaldırdı. "Tamam bana seni almam gereken saati mesaj atman yeterli."

Şeyma birden Hasan'ın eline dokunup teşekkür edip gidince Hasan öylece kızın dokunduğu yere bakakaldı. Her zaman o güzel bulduğu kız -ki hala güzeldi ama eline dokunması hoşuna gitmemişti.

"Adamım bee, kaptın gene fıstık gibi kızı" diye bağırdı Serhat yemek salonundaki çoğu kişinin duyabileceği bir tonda. Hasan ona cevap vermeden çapraz masada tabağındaki yemeği ile oynayan Barışa bakıp onu izledi. O kadar mutsuz ve üzgün görünüyordu ki yanına gidip kolundan tutup onu herkesin ortasında azarlamamak için zor tuttu kendisini.

Emir "Neden kabul ettin?" diye sorarken masaya İbo'nun sevgilisi geldi ve herkes konuyu kapattı. Zaten Hasan kimseye cevap vermediğinden kimse ona artık bir şey sormuyor ya da söylemiyordu. "Neyse size afiyet olsun benim plan programlara bir göz atmam gerekiyor" diyerek masadan kalktığında masadakiler arkasından öylece bakakaldı. Bir müddet sonra Emirde arkasından kalkıp Hasan'ın peşinden gitti.

Hasan'ı odasında yatağına uzanmış bir şekilde boş boş üstündeki ranzanın tahtalarına bakarken buldu. "Dökül..." dedi sadece ona. Başka türlü Hasan'ın ağzından laf alacağı yoktu.

"Biz öpüştük..." dedikten sonra Hasan evdeki hap arama detayı hariç her şeyi Emir'e olduğu gibi anlattı.

Emir en sonunda ona bakıp "Duygularından tamamen eminsin yani?" diye sordu. "Bak bu çocuk oyuncağı değil, şimdi bir hevesle başlayıp sonra oğlanı sik gibi ortada bırakamazsın, bunları konuşmuştuk zaten tekrar hatırlattırma bana."

Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin