Hasan tüm gece uyku tutmadığından okula erken gelip okul konuşmacısı olarak ertelediği işleri yaptı. Ardından da sınıf defterinde ki eksikleri de tamamlatıp sınıfa geldiğinde Barış, Efe ve Melis'in sıralarında gördü.
Barış başını sıraya koymuş kulaklığına da kulaklığı geçirmiş onun geldiğini bile fark etmedi. Sınıf defterini öğretmenler masasına bırakırken Serhat ile İbo da ona bakıyorlardı. Hasan kendi tayfasının yanına gidip masanın üstün üstüne oturdu.
"Senin gözlerine ne oldu lan?" diye sordu İbo merakla.
Serhat "Gece boyu içki mi içtin hacı hayırdır?" kaşlarını çatarak. Zaten dün ki mevzudan ötürü hala gergin ve şaşkındı.
Dün sabaha kadar sinirinden ağlamış ve düşünmekten gözlerine gram uyku girmemişti. "Yok lan uyku tutmadı sadece" derken Barış'a kaçamak bir bakış attı. Saçını her zamanki gibi küçük bir atkuyruğu şeklinde arkasından topluyordu. O tokayı her azıcık saçının arasından geçirirken Hasan onun elinin saçlarını kavrayışını detaylıca inceledi.
"Barışla mı tartıştınız?"
Hasan, İbo'ya "Yok ya tartışmadık sadece..." derken kapıdan Emir ile Deniz'in girdiklerini gördü. "Ahan da kardeşim gelmiş" diyerek oturduğu yerden bir hışım kalkıp Emir'e doğru yürüdü.
Emir kendisine doğru gelen Hasan'ı görünce hızla Deniz'in önüne geçti. Hasan kollarını açarak ona sarılınca Emir de şaşırarak dostuna gecikmelide olsa karşılık verdi.
"Çok ama çok özür dilerim kardeşim sana kalkan ellerim kırılsın Allah belamı filan versin" dedi onun kulaklarına sadece üçünün duyabileceği bir şekilde.
Deniz şaşkınlıkla birbirine sarılan ikiliyi izlerken içinin rahatladığını hissetti. Emir ne kadar belli etmese de Hasan onun dostuydu ve aralarının kötü olması onu rahatsız etmişti.
Emir, Hasandan kollarını ayırırken "Kafana taş mı düştü lan ne bu ani sevgi seli?" diye sordu gülümseyerek. Kardeşini özlemişti.
Hasan kendisine gülümseyen kardeşine bir daha bakıp sarıldı ve kulağına "Başıma Barış düştü kardeşim ama sakın sorma anlatamam" diye fısıldadı.
Emir şaşkınlıkla Hasan'a bakınca Hasan'ın yüzünde ki saf ciddiyeti gördü. "Bir şey mi oldu?" diye sordu hemen. Kaçamak bir bakışta kendilerini izleyen Barış'a atıp gözlerini hızla geri Hasan'a çevirdi.
Hasan "sonra kardeşim, sonra" diyerek kardeşinin omzuna vurdu ve Deniz'e döndü. "Sana da ayıp oldu kusuruma bakma" dedikten sonra ona elini uzatıp samimi bir şekilde tokalaşırken kulağına "Hayırlı olsun sizin adınıza sevindim" diye fısıldadı. Ardından kardeşine "Efe de geldiğine göre yerin kapılmışa benziyor, bugün benimle oturur musun?" diye sordu.
Emir, Deniz'e kaçamak bakış attı. Deniz ona "Sormana bile gerek yok, git arkadaşına" dediği an Emir onu başıyla onayladı sadece. "Vay be artık onayda mı alıyorsun" Emir bu cümlenin üstüne Hasan'ın kafasına bir tane patlattı. "Sana ne lan, senden onay almıyorum diye çok mu zoruna gitti."
"Ne bileyim oğlum" diyerek beraber kendi arkadaş gruplarına doğru yürümeye başladılar. "Daha önce seni böyle hanımcı görmemiştik ya alışık değiliz ondandır."
"Siktir pezevenk sen anlat bakayım ne oldu? Bir şey olmadı deme sakın yemezler bir şeyler olmuş belli."
Emir kendi sırasına otururken diğerleriyle de tek tek selamlaştı. Serhat'ın yüzü gergindi, Hasan da üzgün ile sinirli bir şey arasındaydı sanki. Emir arkadaşlarına dönüp "Dökülün bakalım İbo hariç hepinizin suratından düşen bin parça" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Teen Fiction🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...