***SINAVA SON 1 AY***
Serhat kapıyı tıklattığı gibi Efe sanki arkasında bekliyormuşçasına saniyesinde açtı.
Ayakkabılarını çıkartırken "Aşk böcüğüm naber" diye sorduğu an Efe onun yakasına yapışıp içeri çekerek daha kapıyı kapatmadan dudaklarına abandı.
Serhat şaşkınlıkla sevgilisinin kudurtucu içerikli mesajlarının hepsini, onu azdırmak için değil de gerçektende kudurduğu için olduğunu anlayınca kikirdemeden edemedi.
Efe ayaği ile dış kapıyı kapattı ve Serhat'ı yatak odasına dudaklarını bir an bile ondan ayırmadan yakasından tuttuğu elleri ile onu geriye doğru iterek yönlendirdi. Odadan içeri girdikleri gibi Serhat'ın sırtı giysi dolabına sertçe çarptı.
Elleri ile birbirlerini alel acele soyarken nefes nefese kalmalarına aldırış etmeden dudaklarına kapanan dudakları arsızca çekiştirerek emmeye devam etti Serhat. Onun dudaklarının arasına boğup diliyle kendisini asıp öldürmeye bile razıydı.
Iki, üç aydır neredeyse hergün beraberdiler. Birbirlerini buldukları her köşede kıstırıp beceriyorlardi ki artık bunu günlük oyuna çevirmişlerdi. Fakat her hareketiyle Efe onu delirtip çıldırtıyordu. Misal bir saat önce ona attığı mesajlar ve nudelardan anladığı tek şey deli gibi sevişmek istediğiydi. Zaten tek bir fotoğraf yetmişti Serhat'a.
Salonda annesi'nin misafirleri ile oturup kısır yiyip mahalle dedikodusunun ortasında ekranında gördüğü şey ile saniyesinde kalkan erkekliğini yastık ile kamufle edip salondan apar topar kaçmıştı. Müsait olmadığını bile bile onu kudurtmuştu ve şimdi sonucuna razı olmalıydı.
Serhat dizlerinin üstüne çöküp Efenin pantolonunu da apar topar aşağıya çekip oğlanı tamamen çıplak kalacak şekilde soydu.
"Arkanı dön" dediği an Efe onu uslu bir çocuk gibi dinleyip Serhat'ın isteğini yerine getirdi.
Serhat, Efe'nin iki lobunuda tutup ayırıp dudaklarını hiç oyalanamadan kendisini hevesle bekleyen deliğe bastırdı. Onu bir güzel öpüp kokladıktan sonra tükürerek ıslattı ve parmaklarını peşi sıra sokup onu genişletti.
Efe kırılan sesiyle "Sok" diyerek inledi adeta.
Serhat eğildiği yerden kalkıp kendi pantolonu'nun kemerini çözerken Efe heyecanla kendisine dönüp dudaklarına yumuldu.
Serhat heyecandan kalp gibi atan erkekliğini Efe'nin mağarasına köklediği an Efe derin bir "OH" çekti.
Bedeni artık her zerresini ezbere bildiği beden tarafından duvara nefes almasını engelleyecek kadar sertçe bastırılmasına bile aldırış etmedi.
Vücutları tek bir parçaymış gibi aynı anda ileri geri hareket ederken, Efe tırnaklarını onun sırtına geçirip uzun bir süre çıkmayacak izler bıraktı.
Serhat sırtında hissettiği acıyla inleyerek dudaklarını Efe'nin boynuna gömüp emmeye başladı. Herkesin görebileceği bir yer olduğunu bile bile morartırcasına ısırarak çekiştirdi. Herkes görsün istiyordu, herkes Efe'nin bir sahibinin olduğunu bilmeliydi.
Efe onun bu hareketinden etkilenmiş gibi yüksek sesle inlemeye başlayınca, içine bu hafta bilmem kaçıncı kez girip çıkan ve bir türlü boşalmak bilmeyen sertliğin zevkini çıkarttı. Artık her gün yaptıklarından mütevellit ilk zamanlardaki gibi çabuk boşalmıyorlardı da.
Serhat, Efe'nin omuzlarına doğru yönelip öpücüklere boğarken sevdiğini "Az sessiz mi inlesen aşkım, bütün binayı başımıza toplayacaksın" diye mırıldandı.
Efe'nin gelmesi de an meselesiydi. O kadar dağılmış o kadar bitmiş ve tükenmişti ki bedenini her saniye duvar ile kendi arasına sıkıştıran oğlanın söylediklerine cevap bile verecek durumda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Teen Fiction🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...