Bölüm 55 = Seni Seviyorum

2.4K 101 28
                                    

Emir, Deniz'in bileğinden tutmuş tek kelime etmeden onu okulun arkasındaki ara sokağa kadar sinirle sürükledi. Eski sevgilisi gelmiş onu öpmüş fakat beyefendi saatlerini onun yanında geçirmesine rağmen kendisine tek kelime etmemişti... O kadar sinirliydi ki bu sinirini nasıl ve nereden çıkartacağını bilmiyordu.

Deniz'e bakmak bile istemedi bir an. Kendisini hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordu. Onunla konuşmuş, aynı odada bulunmuş ayrıca da öpüşmüşlerdi. Kendisi de gavat gibi evde oturmuş hala onu düşünüp yaşamına devam etmişti...

Kıytı köşeye geldiklerinde Deniz'i resmen duvar köşesine savurdu ve karşısına dikildi. O çok sevdiği ela gözlere baktı sinirle. Bir an aklından geçenlerin hiç birini ona söyleyemeyeceğini fark etti.

Ona bağırıp çağırıp ortalığı kırıp döküp anasını sikmek istiyordu ama kendisine korkuyla bakan o elalar varken düşüncelerinin hiç birini uygulamaya geçemezdi.

Nasıl yapsındı ki onun her bir zerresine deli gibi aşık iken. Onun kokusuna ölüp bitebilecek iken. Onun dağınık dalgalı saçlarına tapıp, kızarmış yanaklarına bakarken. Her bir zerresi için kendi benliğinden vaz geçecek kadar sevdiği bu oğlana nasıl aklından geçen o şeyleri söyleyip uygulayabilirdi ki. Bir kere sevdiğine konduramazdı o sözleri, seven adam sevdiğine de yakıştıramazdı zaten.

Emir kendi içinde yaşadığı tüm bu karmaşadan nasıl kurtulacağını nasıl çıkıp sağlam kafayla düşüneceğini bilemedi. Bunun için çok fazla agresifti. Şuan bir şeylere tekme atıp yumruklaması gerekiyordu. Avuçları resmen bunun için kaşınıyorlardı.

Deniz Emir'in bakışlarındaki gel gitleri sessizce izledi. Oğlan kendi içinde savaş veriyordu. Yüzündeki her bir mimiğin sürekli değişip sonunda tekrardan sertleşmesiyle bitiyordu.

Deniz eliyle Emir'in çenesine dokununca Emir ondan uzaklaşıp hızla teması kesti. Deniz onun gözlerinde ki öfkeyle karşılaştığı an elini üzüntüyle geri indirdi.

"Dün benimleydin, benim yanımda yattın, bana sarıldın, beni öptün ama dönüpte eski sevgilinin geldiğini söyleyemedin mi?" dedi Emir sert bir şekilde.

Deniz yutkunarak iliklerine kadar titredi. Emir'in kendisine karşı kullandığı ses tonu buz gibiydi. Kalbi acıyla sıkıştı. Onu kaybetmişti bunu içinde bir yerlerde hissediyordu artık, o bakışlarında ki sertliğin ve bu ani soğumanın başka anlamı olamazdı.

Emir ilk defa kendisine bu denli çok kızmıştı ki bu sefer sebebinde haklıydı da "Ben söyleyemedim işte" dedi üzüntüyle. "Ama sana yemin ediyorum onun geleceğinden haberim yoktu, olsaydı sana söylerdim en başından uyarırdım seni ve bütün bu olanların olmasına izin vermezdim."

Deniz Emir'in kendisine hayal kırıklığı ile baktığını görmek istemediği için gözlerini yumdu. "Lütfen bana öyle bakma. Bağırmak istiyorsan bağır, çağır, vurmak istiyorsan vur ama bana öyle bakma." Boğazına takılan yumrudan kurtulmak için sertçe yutkunmaya çalıştı.

"Nasıl bakmayayım Deniz. İki gün ya. Eski kırığın iki gündür burada ve sen bana bunu söylemedin" dedi sesini birden yükselterek.

Deniz alt dudağını ısırarak ağlamasını bastırmaya çalıştı. Şuan zaten zor durumdaydı birde onun karşısında ağlayıp iyice rezil bir duruma düşmek istemedi. "Ona gitmesini söyledim ve evi terk ettim."

Emir eliyle Deniz'in çenesini tutup "Bana bak" dedi. Şuan sinir krizi geçirmenin eşiğindeydi ve bunun olmasını istemiyorsa kesinlikle onun ela gözlerini görmeye ihtiyacı vardı. Kendisine aşkla bakan o gözleri görmeliydi, onların ardına sığınmalıydı.

Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin