İğnelerden oldum olası nefret ederdim zaten. "Bu ne için?" diye sordum ikinci iğneyi batırmaya çalışan hemşireye.
"Antibiyotik iğnesi yaralarınızdan ötürü mikrop kapmamanız için."
"Hapı filan yok mu bunun. İğne şart mı?"
Deniz, Emir'i hayret içinde izliyordu. Her kavgaya sorgusuz sualsiz dalan o çocuk, stajyer hemşire ile küçücük bir iğne yüzünden tartışıyordu.
"Efendim şart tabi. Şimdi kalçanızı sabit tutarsanız sevinirim bir saniyemizi bile almayacak."
Emir sedyenin üstündeki pikeyi eliyle sıkınca Deniz kendisini daha fazla tutamadan gülmeye başladı. "Ama bak sen böyle gülünce ben iğne filan olamam" diyerek tekrardan kıpırdanınca hemşire bu sefer pes edercesine doğruldu.
"Tamam siz dışarı çıkarsanız arkadaşınızı daha rahat muayne edebilirim."
Deniz hemen gülmesini kesti ve tüm ciddiyetiyle hemşireye "Özür dilerim bir daha gülmem." dedi.
Hemşire fırsattan istifade Emir'in kalçasına hızlıca iğneyi yaptığında Emir'in değişen yüz ifadesine gülmemek için zor tuttu kendisini.
Hemşire "Doktor gelene kadar bekleyiniz burada" diyerek odadan çıktı.
Emir yaslandığı sedyeye bir hareketle çıkıp oturdu.
Deniz elinde olmadan ona bakıp gülüyordu.
"Ne gülüyorsun açıkta bir şey mi gördün?" diye sordu Emir sinirle.
"Bir iğne için bu kadar tantana yapacağın hiç aklıma gelmezdi."
Emir Deniz'in onunla eğlendiğini bildiğinden somurtmaya devam etti. "İki iğne bir tane olsa neyse..."
"Aaa çok özür dileriz paşam iki iğne nasıl unuturum o detayı. Bir değil tamı tamına iki iğne." Emir, Deniz'e sert sert bakınca Deniz'in eğlenen ifadesini az da olsa yumuşattı. "Tamam ya sustum."
"Bence de."
Deniz, Emir'in oturduğu sedyeye gidip onun yanına yaslandı. "Şaka bir yana canın çok yanıyor mu?"
"Yok ya ilk vurulduğunda ağrıyor sadece o kadar."
"Onu sormuyorum" dedi Deniz tekrardan gülmemek için kendisini zor tutup. Anlaşılan Emir beyinde korktuğu şeyler varmış. Eliyle çenesindeki morluğa dokundu. "Yaraların acıyor mu?"
Emir yüzündeki yaraları dikkatle inceleyen Deniz'in ela gözlerine bakıp gülümsedi. "Eh biraz ama kardeşimin vurduğu yerde gül biter. Asıl canımı acıtan bana hala kızgın oluşu."
"Onunla konuşmamı ister misin?"
Emir başını olumsuz anlamda salladı. "Biz kendi aramızda hallederiz sen karışma, zaten ortalık Nazlı ile Melis meselesi yüzünden çok karışık." Dedi Nazlı ile Melis'in bugün okuldaki hallerini hatırlayarak.
"Doğru haklısın o konuda ama sen benim hayatımdaki her şeye karışırken ben seninkine yorum bile yapamıyorum bu haksızlık." diyerek Emirden bakışlarını kaçırdı.
"Oha yalana bak amına koyim neyine karışmışım senin ben?"
"Cem desem?"
Emir, Deniz'e doğru yaklaşıp "Cem demesen?" dedi.
"O zaman sürekli özür dilememe veya teşekkür etmelerime karışmandan da bahsedeyim."
Emir pes ederek sırtını geri duvara yasladı. "Tamam vazgeçtim, evet karışıyormuşum ama bir sor bakalım neden karışıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Teen Fiction🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...