Evdeki bulduğu tüm abur cuburları tabaklara doldurup şömene'nin yanında üçlü koltuğa yan oturmuş oğlanın önüne bıraktı.
Barış Hasan'ın taşıdığı tabaklara bakıp "Sen ciddi misin? Bütün bunları yememi beklemiyorsun herhalde" dedi şaşkınlıkla.
"Hepsini yemesen de beğendiklerini ye bitir" derken onun boş bardağını gösterip "Ne içersin?" diye sordu.
Barış masadaki seçeneklere bakıp "Cola" dediğinde Hasan bardağını tamamen doldurup önüne bıraktı.
"Başka bir istediğin var mı?" diye sorarken Barış sinirle "Şuraya gelip oturman dışında bir şey istemiyorum senden."
Hasan deminden beri Barış'ın etrafında pervane olduğunun farkındaydı ve sanırım bu oğlanı rahatsız etmişti. "Sende şu çerezleri yemeye başla o zaman" diyerek bir gözü sürekli üzerindeydi. "Ekstra bir şey istemiyorsan işim bitti zaten" diyerek Barış'ın yanına oturdu.
Hasan gözünü Barışa dikmiş ağzına attığı her bir çerezin çiğneyişini izlerken Barış sonunda dayanamayarak "Sapık gibi beni izlemeyi bırak" diye çıkıştı.
Hasan başını yan yatırıp koltuga yasladı. "Hoşuma gidiyor seni bir şeyler yerken izlemek."
Barış ona gözlerini devirip elindeki bademden bir tane fırlattı. "Sen onu bunu bırakta babana gerçekten söyleyecek misin?" diye sordu. Hasan'ın ailesine bu kadar açık olmasını hiç beklememişti.
"Ben gizli saklı iş sevmemde yapmamda, ayrıca bundan sonra senden de aynısını bekliyorum ona göre."
Barış gözlerini devirse de "Ailem zaten beni biliyor" diye cevapladı.
"Onu kastetmiyorum. Ben bana karşı bundan sonra hep açık olmanı istiyorum."
Barış tereddütle "Her konuda mı?" diye sorunca Hasan da onu başıyla onayladı. "Hem de her konuda."
Barış yutkundu. "Yani senin kadar açık olamam ben."
Hasan oturduğu yerden ona biraz yaklaştı. "Bana yalan söyleme, benden bir şey saklayıp gizleme gerisi hallolur zaten tamam mı?"
Barış onun kendisinden cevap bekleyen kahve gözlerine baktı. "Tamam gizlimiz saklımız olmayacağına göre senden bir ricada bulunmalıyım." Hasan ona merakla baktı. "Haftaya bizi denetlemeye gelecekler biliyorsun, o yüzden denetime kim gelirse gelsin onlar buradayken benden uzak dur anladın mı? Ne olursa olsun."
Hasan kaşlarını çattı. "Ne alaka, arkadaşın olarak da mı yanına gelemem?"
"Hayır, gelme. Benimle muhatap değilmişsin gibi davran."
Hasan'ın bu durum hiç içine sinmedi fakat onu zor durumda bırakacak herhangi bir şey yapmayı da göze almazdı.
"Neden?"
"Yaşım tutana kadar hala babamın sözü geçiyor kanunen. Yaşımı doldurana kadar onun gözüne sevgili muhabbeti gibi bir şeyle batmamam lazım -Ki bu sadece benim için değil, Deniz içinde geçerli. Onun ailesi de aynı. Emir'in hiç bir şart ve koşulda Deniz'e yaklaşmaması veya herhangi bir olay çıkartmaması gerekir."
Hasan onu onaylayarak "Emir'in Deniz'i zor durumda bırakacağı bir şey yapacağını sanmıyorum" derken Barış dudağı seğirerek güldü.
"Hiç sanmıyorum... Emir tam bir baş belası, eğer bir şey istediği gibi gitmiyorsa oğlan kafayı yiyor, gözü hiç bir şeyi görmüyor."
"Tamam ben konuşurum onunla, için rahat olsun." dedi Hasan bundan tam bir hafta sonra Emir'in başlarına açacağı olaydan bir haber...
*** YILBAŞINDAN ÜÇ SAAT ÖNCE ***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Fiksi Remaja🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...