Not: Size eskisi gibi çook uzun bir bölüm yazdım yine. Şimdiden iyi okumalar ve Allah aşkına azcık yorum yapın la.
*** 3 Yıl Sonra ***
Barış kulağında kulaklığı ile dört aydır çalıştığı dövmeciden çıkıp hava kararmadan eve yetişmeye çalışırken telefonunun çalmasıyla durdu.
Montunun cebinden çıkarttığı telefonunun ekranına baktığında Hasan'ın aradığını görünce hızla açtı.
"Tatlım, neredesin?"
Barış sevgilisinin sesini duyduğu gibi içi sıcacık oldu. "Eve geçiyorum aşkım sen gelmeden yemeği hazırlamış olurum."
"Heh, bende sana tam onu diyecektim. Bugün Ibo aradı akşam bize gelecekmiş yemeği biraz fazla yapabilir misin diye soracaktım."
"Tabii hazırlarım sorun değil, Ayşegül de gelecek mi?" diye orduğunda Hasan sıkıntı ile iç çekti.
"Açıkçası bilmiyorum. İbo'nun sesi de zaten çok iyi gelmiyordu, umarım tartışmamışlardır" dediği an Barış "Ayşegül'ü arayıp sormamı ister misin?" diye sordu.
"Yok sorma şimdilik, bir bakalım bizimki ne diyor ona göre konuşuruz kızla" dedikten sonra sevgilisine "Seni özledim" diye de ekledi.
Barış eve daha yavaş ama kendinden daha emin adımlarla ilerlerken "Bende seni çok özledim, kaçta gelirsin" diye sordu.
"Kütüphanedeyim, toparlanıyorum şimdi bir saate evde olur senin ifadeni alırım." Barış elinde olmadan gülümsedi. "Bekliyor olacağım."
İkili telefonu kapattıktan sonra Barış telefonundaki müziğin sesini biraz daha açarak eve doğru daha keyifli adımlarla yürümeye başladı.
Üç yıldır tamı tamına üç yıldır Hasan ile aynı evde yaşıyorlardı. Hasan İstanbul Üniversitesinde Hukuk Fakültesini tutturunca ailesi gözü kapalı onlara ayrı daire açma isteğini kabul etmişlerdi. Gerçi babası başta bu durumu hoş karşılamasa da Hasan'ın, Barıştan vaz geçmeyeceğini fark ettiği an oğlunu kaybetmektense ikilinin aynı evde tek yatakta yatma fikrini kabul etmişe benziyordu.
Ev tutarken adamın 'odalarınız ayrı olsun' cümlesini Hasan inatla 'hayır bir oda bir salon bize yeter' diyerek geri çevirmiş ve adamı çıldırtmıştı.
Barış ise ailesine İstanbul da güzel sanatlar fakültesinde okuyacağını söylediğinde annesi normal karşılamış ama Babası hoşnutsuzluğunu her fırsatta dile getirmişti.
Barış babasına Hasan ile olan ilişkisinden ilk iki yıl bahsedemedi. Ailesi ne zaman İstanbul'a oğullarını ziyarete gelseler, Hasan hep babasının evine geri gidiyordu Barış'ın ailesi geri dönene kadar.
İki yıllık güzel sanatlardan mezun olduktan sonra ailesi Barış'ın inatla neden Ankara'ya geri dönmediğini sorduklarında Barış artık durumu telefonda onlara açıklamak durumunda kalmıştı.
Babası çıldırarak İstanbul'a geldiğinde onu kapıda karşılayan kişi Hasan'ın babası oldu. İki adamın karşılıklı ne konuştuklarını hala bilmiyorlardı ama Hasan'ın babası ne dediyse kendi babasını durultmuştu. Adam kendi oğlunun yüzünü bile göremeden telefonda 'Ne halin varsa gör artık tek başınasın, benim senin gibi ibne bir evladım yok' diyerek bütün bağlarını Barış ile kesmişti.
Annesi ara sıra arayarak oğluna nasıl olduğunu soruyordu ama o da 2-3 ayda bir. Ailesi kendisinden tamamen vazgeçmiş ve kızlarına yönelmiştiler. Gerçi kız kardeşlerinin de kendisini pek arayıp sorduğu yoktu da ama artık bunları umursamıyordu. Hasan hayatına girdiğinden ve geçen sene de artık ailesine açık bir şekilde açıldığından beri kafası rahattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Teen Fiction🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...