Efe gece yarısına yarım saat kala Ece'nin kapısına dayandı.
Ece kapıyı açınca Efe sinirle kızı geçip içeri girdi.
"Erkencisin" dedi Ece arkasından kapıyı kapatıp. "Serhat nerede? O yoksa haplarda yok."
Efe arkasına dönüp birden kızın üstüne yürüyerek kapı ile kendi arasına sıkıştırdı. "Bana bak seni sürtük, hem haplarımı alıp hem de bana emir veremezsin."
Ece ellerini Efenin kazağının içene sokup onun çıplak bedenini okşamaya başladı. "Rahatla biraz, sadece şaka yaptım."
"Bana şaka falan yapma" dedi Efe sinirle. "Seninle bu akşam beraber olmak istemiyorum, o yüzden ilaçlarımı ver bana gideyim."
Ece dudaklarını yalandan büzerek "beni Serhat ile yalnız mı bırakacaksın yani?" diye sordu.
"Serhat ya da bir başkası benim için fark etmez, ben buraya sadece haplarımı almaya geldim."
Ece, Efe'nin kendinden emin yüz ifadesine bakıp omuzlarını pes edercesine düşürdü. "Tamam çekmeceme koymuştum beni bırak da gidip alayım."
Efe kızın önünden çekilerek kapı ağzında bekledi. Ece yatak başlığının altındaki çekmeceyi açıp poşeti çıkartıp Efe'ye fırlattı.
Efe poşeti havada kaptığı gibi eline alıp baktı. "Bu sadece yarısı diğer yarısı nerede?" diye sordu sinirle.
"Sadece beş tanecik kendime ayırdım. Hem bu akşam eğlenmemiz için üç, iki adet de ben kendi evime dönene kadar idare edebilmem için."
Efe'nin kaşları çatıldı. "Bu akşam Serhat'a hap falan vermeyeceksin" diyerek Ece'ye doğru yürüdü ve çenesini sıkıca tuttu. "Duydun mu beni?" diye bağırdığında Ece, Efe'nin elini savuşturup "Yeter be, bana bu şekilde davranamazsın. İşine geldiğinde benimle eğlenip, işine geldiğinde benimle böyle konuşamazsın sen."
Efe ellerini yumruk yapıp sinirle birkaç defa nefes alıp verdi. Sakinleşmesi gerekiyordu ve sakinleşmesi için şu siktiğimin haplarına ihtiyacı vardı. "Sen de o zaman benim dediğimi yap ve Serhat'a hap verme."
"Neden? Dün akşam sesini çıkarmıyordun ama ne değiştide birden onun hap almasına karşı çıkar oldun?"
Efe "Bu seni ilgilendirmez" dediğinde Ece gülümseyerek "sana çektiği sakso çok hoşuna gitti galiba. Çok mu etkilendin ondan, içindeki ibneyi dışarı mı çıkardı." derken Efe'nin gözlerinin içine meydan okurcasına bakıyordu.
Efe kızı boğazından tutup duvara yapıştırdı. "Seni var ya burada öyle bir sikerim ki sabaha cenazeni çıkartırlar" dedi nefretle.
Boğazını sıkan elden dolayı güç bela yutkunarak "Bana bir bok yapamazsın" dedi Efe'ye kendinden emin bir şekilde.
"Sen öyle san" derken odanın kapısı vuruldu. Efe duvardaki saate bakınca saatin gece yarısı olduğunu gördü. "Bana bak Serhat'a tek kelime etmeyeceksin duydun mu beni?"
Ece "Bırak beni" diyerek Efe'nin elini boğazından uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Efe onun kulağına biraz daha yaklaşıp "Duydun mu dedim?" diye sorduğunda Ece sonunda "Duydum" dedi.
"İlaçta vermeyeceksin."
"Eğer kendisi isterse veririm."
Efe, Ece'ye "Vermeyeceksin..." dediği sırada kapı tekrardan vurulunca Ece tüm gücüyle "Geliyoruuum" diye bağırdı.
İkisi de birbirlerinin gözlerine kızgınlıkla bakarken Efe kızın boğazındaki ellerini gevşetti.
Ece hızla boğazını ovuşturarak Efeden uzaklaştı. "Sen manyaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan Tüyü BxB (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil🔞 Argo ve cinsellik içerir. BxB, GxG "Bana şuan dur demezsen birazdan kendimi tutamayabilirim." Deniz ne kadar hızlı gittiklerini haykırmak istese de "Tutma" dedi. Onun dudaklarının içine "Seni istiyorum" derken Emir'in dudaklarından dökülen "Sikt...