Multimedi'da Mert var :D
Yüsra'nın ağzından;
Saçma sapan adamlar yüzünden saçma bir plan yapıyorduk.Gerçekten Kıvanç abi planı hakkını vererek dinliyordu.Bora'nın ne ara kurduğunu bilmiyordum ama şuan gerçekten önümde süper bir plan vardı.Uygulaması biraz zor olduğu için ihtimalleri göz önünde bulundurmamaya çalışıyorduk.Arkama yaslanarak Bora'yı dinlemeye başaldım.
"Adam'ın ofisine iş sahiplerinden bir tanıdık göndereceğim.Arkasında asistan olarak kızlardan biri girecek.Tabikide üzerinde biraz değişiklik yapacağız çünkü sizi tanıma oranları yüksek"dedi.Ben sözünü bitirmeden "Ben asistan olurum"diyerek atıldım.Bora başını salladığında Betül"Ben ne yapacağım?"diye bir soru yöneltti.Sessizlik olduğunda Betül "Bende Yüsra ile gideyim o zaman"dedi.Kıvanç "İki asistan dikkat çekebilir"diye öneri sununca gözlerimi ona çevirdim.Betül sessizliğini sürdürürken Bora tekrar konuşmaya başladı.
"Kıvanç sen özel şoför olacaksın.Bende korumalık olacaktım ama adamlar beni tanıyorlar.Üzerinizdeki ses cihazlarını ben dinliyeceğim"dedi.Herkes başını sallarken kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Ofis görüşmesinde sizinle gelen adama bilgiler ve yapması gerekenler söylendi.Odada yalnız kaldığınızda kapıdaki görevlilerin öğlen yemeğine ilaç katacağımız için tahminen bir saat sonra bayılmış olacaklar.Eğer bayılmazlarsa gerekeni Kıvanç yapacaktır."dedi.
Betül "Kapıdaki görevliler ile ben ilgilenebilirim"dedi.Bora tek kaşını kaldırarak "Nasıl olacak o?"dediğinde Betül "Yani kızlarında bir yöntemi illaki vardır"diyerek bir öneri sunduğunda Bora "Gerek yok"diyerek kestirip attı.
Betül "Benim orada olmam,bir aksiliğin çıkmasına engel olacak.Gitmem ve oyalamam en mantıklısı olur!"diye sertçe konuştuğunda ikiside ayakta birbirlerine sinirle bakıyordu.
Kıvanç abi kıkırdadığında Bora sinirle "Yarın sabah 7'de havalimanında olun!"dedi ve kapıyı çarparak çıktı.
"Haklı değilmiyim ama? Benim burada boş boş oturmamı istiyor.Kapıdaki güvenlikler ya bayılmazsa? Ya size zarar verirlerse? Yada ne bileyim başka sorunlar çıkarsa? Ben orada sizi kapıda bekleyeceğim ve her an yardım edebilieceğim bir şey var mı diye bakacağım.Senden mesaj bekliyeceğim.Hem Bora Kıvanç ile sürekli irtibat halinde olacak sende telefonunu açık bırakırsın ben konuşmaları dinlerim.Sorun oldumu hemen mudahale ederim.Elimden geleni yapmaya çalışırım."
Betül'ün uzun konuşmasının ardından ben ve Kıvanç abi sessizce Betül'e bakıyorduk.Kıvanç abi "Bitti mi Betül? Gerçekten cümlenin sonuna nokta koymayı başardığın için sana teşekkürlerimi lutf ediyorum."diyerek ayağı kalktı ve kapıdan yavaş adımlarla çıktı.
Betül "Ya ben yanlış bir şey mi söylüyorum?"dediğinde ben ellerimi 'bilmem'dermiş gibi kaldırdım ve dudak büzdüm.Betül sinirle elindeki fincanı masaya bıraktı ve arkasına yaslanarak kollarını göğsünde birleştirdi.
"Sende bir bok bilmiyorsun"diyerek homurdanmaya devam etti.Gözlerimi devirerek "Hadi bizde buradan bir an önce ayrılalım"dedim.Betül homurdanarak ayağı kalktığında "Gerçekten Antalya'ya gitme hayallerim vardı."diyerek odadan çıktık.
Şuan Bora'nın evindeydik ve saat 11'di.Annem hastanede kaldığı için onun yanına gidecektim.O yüzden Kıvanç abinin koluna girerek "yalnız mı bıraksak?"diyerek mırıldandım.Kıvanç abi başını sallayarak hızlı adımlarla arabaya bindi.Bende ona yetişerek arabanın önüne bindim.Betül'ü eve Bora bırakır diye tahmin ediyordum.Kıvanç abi arabayı çalıştırırken gaza basarak hızlandık.