Merhaba arkadaşlar.Çok uzun bir süre geçmeden size dönebildim.Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Multimedia'da Alev var.
Bölüm şarkısı:Linkin Park-Numb
İyi okumalar.İnşallah beğenirsiniz.
***
"Sen hep bana sarıl"
Başımı olumsuz anlamda sallarken yavaşça ondan uzaklaşarak kendime gelmeye çalıştım.Benim Mert'im varken,başka bir erkekten destek beklemem yapabileceğim en büyük hatalardan biri olurdu.Görkem'e sarılabilirdim,Melih'e sarılabilirdim ama Malik olmazdı.Herkes olurdu ama Malik'e sarılamazdım.
"Özür dilerim"diyerek geçiştirdim gözlerimi kaçırırken fısıldayarak.Malik'in derin bir nefes bırakması,gözlerimi kaçırmama neden olmuştu."Ne için?"
Avuç içlerimle göz yaşlarımı silerken,kabuk bağlayan ellerimin içi yanağımı gıdıkladı.Bu his babamın bana vurduğu günü aklıma tekrar getirmişti."Senin yanında ağlamam yanlıştı.Bunu geçtim senin benim odamda ne işin var?O kadar güvenlik varken nasıl girdin buraya?"
Konuyu değiştirmek amaçlı ard arda sorularımı yöneltirken bakışları pencereme kaydı.Odama girmeyen insan kalmamıştı ve bundan hoşnut değildim."Balkonunu daha güvenli hale getirmelisin.Odana hırsız girebilir."
Gözlerimi devirirken burnumu çektim."Buradan gitmelisin"
Gözleri kısaca beni buldu.Yüzünde hala kendini koruyan yaralar vardı.Mert onu güzel benzetmişti ve bu kadar çabuk kendine gelmesine hala şaşırıyordum."Kendine iyi bakman gerekiyor Yüsra.Kendini bu kadar bırakmamalısın."
Sertçe yutkundum.Söylediği sözler bir kulağımdan giriyor,diğer kulağımdan çıkıyordu.Malik'in piskopat bakışlarının altında yatan masum ve saf olan küçük çocuğu hiçbir zaman tanıyamayacaktım belkide ama onun iyi biri olduğunu düşünmek bana salakça geliyordu.O babasını öldürmüş bir evlattı ve ben onunla sarılıyordum.
Gerçi Melih'in boyun kırdığını,Mert'inde adam öldürdüğünü hesap edersem takıldığım insanlar pekde masum değildi.Malik'i bu şekilde yargılamamalıydım.
"Bana öyle bakarken ne düşünüyorsun?"
Malik'in bakışları geri çekilirken,ona attığım rahatsız bakışlarımdan dolayı soru sormuştu."Babanı öldürdün"dedim hiç ummayacağım birşeyi yaparak.Yarasını deşmişim gibi irkilirken ortada büyüyen kasvet yavaş yavaş beni içine çekiyor,sakinleşen bedenimi titretiyordu.Bu odada onunla tektim ve beni öldürmesi an meselesiydi.
"Sırf bu yüzden bana güvenmiyorsun,iyi biri olduğumu düşünmüyorsun değil mi?"
Yavaşça güldüm ve başımı olumsuz anlamda sallayarak "Tabikide hayır"dedim."Etrafımdaki insanlara baktığında bunlar bana o kadar da tuhaf gelmiyor.Mert,Melih,öz babam hatta kız kardeşim bile piskopatlar.Adam deşip kesme konularında üzerlerine adam tanımıyorum ama babanı öldürmek için ne tür bir bahaneyi kullandın onu merak ediyordum."
Bakışları kısılırken,oturmuş olduğu yatakta yavaşça uzandı.Bu hareketi kaşlarımın havalanmasına neden olmuştu.Dudaklarının kıvrıldığını hissettim ama bu gerçekçilikten o kadar uzaktı ki,ruhum bir kenara çekilmiş ve bu gülüşü kendince sorgulamıştı.
"Onu ben öldürmedim"
Köşeye çekilen ruhum bir anda bedenimle buluşmuş,gözlerim bir deli gibi irileşmişti.O öldürmediyse bunca zamandır neden bize söylememişti!?Dalgalı saçlarını geriye savuştururken,başının altına yerleştirdiği kollarından destek alarak büyük bedeninin gerilmesini umursamamış,gözlerini tavana dikmişti.