20.Bölüm

4.1K 213 9
                                    

Multimedi'da Yüsra Demirkan var :D


"Yüsra! Neden koşuyoruz?"

Arkamda bana bağıran Betul'ü umursamadan Mert'in odasına daldım.Odada bulunan tüm gözler bana dolanırken gözlerimiz buluştu.Dudaklarım aralanırken ikimizds odağına çoktan ikimizi almış,gözlerimizi kırpıştırmıştık.Ağzım aralık ona bakıyordum,kalbim yerinden çıkıcakmış gibi mutluluktan atarken dudaklarımı birbirine bastırdım.Karşımda iki hafta ölü gibi yatarken,karanlığını bana yansıtması içimi ısıtmıştı.Onun karanlığı güzeldi ve tüm saydamlığı ile benim gözlerime yansıtıyordu.

Adımları yavaş yavaş ona yaklaştırırken göğüs kafesim sıkışıyor beynim onun karanlığını hapsetmek istercesine ayaklarımı ona sürüklüyordu.Onun karanlığından kaçmak yerine kollarımı ona dolayarak başımı omzunun arkasından çıkartarak gözlerimi sımsıkı kapattm.Kokusunun etkisinden çıkmak adına dudaklarımı aralayarak "Uyanmışsın"diyerek mırıldandım.

Mert'de kollarını bana doladığında "Sana ben gelmeden uyanma demedim mi?"diyerek ona kızmayı tercih ettiğimde mutluluğum sesimden belli oluyordu.

"O zaman ben uyusam iyi olacak"

Mert'in dediği şeyleri umursamadan kollarımı ondan ayırdım.Odada kalabalık yapan kızlara göz gezdirerek "Bunlar kim?"diyerek fısıldadım.Mert fısıldama gereği duymadan  "Sanırım eskilerim"diyerek omuz silktiginde kızlar bu sefer birbirine öfkeli bakışlarını yönlendirdiler.Sanırım hiçbiri yanındaki kızın Mert ile ilişkiye girdiğini bilmiyordu.

Gözlerim hepsinde gezinirken yüzümü buruşturdum.Bu kadar gurursuz olmamaları gerekiyordu.

Kapının gürültülü bir şekilde açılması gözlerimin yönünü değiştirmeme neden olduğunda Betül ile göz göze geldim.Kaşlarını çatarak "Noluyo lan?"dediginde kaş göz isaretleri ile onları kovmalarını söyledim.Kızlar buradan gitmeliydi.Betül bana anlamayan bakışlar yolladığında bende ona anlaması gereken bakışlar yolladım.Büyük bir mimik savaşından sonra ne yapması gerektiğini anlayarak "kızlar biz sizi sonra alalım.Hasta var hadi çıkın"diyerek kızları kovduğunda gözlerimi kaçırarak Mert'i odağıma aldım. "Odanın hijjenik olması gerekiyorda"diyerek kızların pislik olduğunu ima ettiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

Odada yaklaşık on beş kız vardı ve gerçekten sıktıkları parfüm odayı boka çevirmişti.

Mert üzerinden çarşafı atarak ayaklanmaya çalıştığında "Napıyorsun!?"diyerek onu engelledim.Mert kurumuş dudaklarını ıslatarak "Sence?"dedi bana tıhaf bir bakış yollayarak.Gözlerimi devirerek omuzlarından ittirdim ve yatağa bastırdım.

"Hayır,kalkmayacaksın"

Mert tek kaşını kaldırarak kızdığın da karanlık odanın perdesini çektim.Pencereyi açarak odayı havalandırdım.Derin nefes alarak hala kendine gelemeyen Mert'in yanına yavaşça oturdum.

"İyimisin?"

Sessizce sorduğum soru ile açık kahve gözlerini bana çevirdi.

"Hayır"

Gözlerimi kırpmadan ona bakarken Betül "Ben doktoru çağırıp geleyim"dedi.Odadan çıktığında "Neyin var?"diyerek endişeyle ona soru yönelttim.Komadan yeni çıkmıştı ve her an kalp krizinden gidicekmiş gibi geliyordu.Karşımda ölü gibi yatarken komada olduğuna inanmıyordum,şimdi ise güzel gözleri ile bana bakıyordu bu seferde uyandığına inanmıyordum.Mert bana kızaran gözleri ile bakarken "bilmiyorum"diyerek mırıldandı.Alnından dökülen terlere gözüm kayarken nasıl olurda bir anda bu kadar kötü olabilir diye düşünmeye başladım.Odaya girdiğimde iyi görünüyordu bir anda terlemeye başlamış,yüz hatları kızarmıştı.Elimi terli alnına koyarak ateşine baktım.

FarklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin