Multimedia'da Havva ve Rıdvan var.Havva ve Yüsra'nın aralarını düzeltmek istiyorum.Ama biraz geç düzelicek gibi görünüyor :) Vote ve yorum bırakmayı unutmayın :*
Hayatımda bulunan insanların varlığı beni korkutuyordu ve buna anlayış göstermesi gerekiyordu.Havva ile ben şuanda dağılmamış olabilirdik,belki hala beni koruyabilirdi.Ama ben kendimi çaresiz hissettiğimde onun yanında bulmuyordum.O beni korumaya devam ederken,ben üzüntülerimle birlikte ona sığınmıyordum.Artık hayatımda onun yerine dolduran birileri vardı.
Derin nefes alarak kaçırdığım gözlerimi tekrar Mert'e diktim."Ne demek istediğimi anlayacağını zannediyordum?"diyerek öfkeli gözlerine anlamsızca baktım.Ona bağlanmaktan korkmuyordum,benim korkum Havva ile aramızdaki bağın yok olmasından kaynaklanıyordu.
Başını usulca sallarken "Çok iyi anlıyorum vahşi"diyerek gözlerini kaçırırken kaşlarım çatılmıştı.Söylediklerimi yanlış anlamadığından emindim ama neye bu kadar sinirlenmişti ki?Bakışları usulca Melih'e kaydıktan sonra "Sadece burada konuşmamız gerektiğini düşünüyorum"diyerek düz sesi ile beni uyarırken Melih'e kısa bir bakış attım.O ise Mert'e ters bir bakış atarak "Benim işlerim var zaten"dedi ve bana bakmadan ilerlemeye devam etti.Bana alınmadığını bildiğim için umursamadım,açıkcası alınsa bile umursamazdım ama konumuz bu değildi.
"Anlıyamıyorum,neden bu kadar öfkelisin?"
Aklımdan geçen soruları dalgınca ona sorarken bana yaklaşarak "O senin en yakının,belki bencillik yaparak onun görevini üstlenmiş olabilirim"diyerek kendini açıklamaya çalışırken kaşlarım çatıldı."Eğer bu konuda vicdanı rahatlatmak adına Havva ile konuşmamı bekliyorsan yanılıyorsun"diyerek sözünü kesmiştim.Dudakları kıvrılırken "Vicdan konusunda yetenkli olduğumu söyleyemeyeceğim"diyerek aynı tepkiyi gösterirken omuz silktim.
"Havva'nın yerini doldurmana ben izin verdim Kalkan,bunun her ne kadar farkında olmasamda benim sayemde oldu"diyerek ufak bir açıklama yaptım.Kollarını beline bağlarken "Havva ile aranda olan o sikik muhabbetiniz umrumda değil Demirkan,sadece Havva'nın yerini doldurmak istedim ve bu benim sayemde oldu."diyerek bana meydan okuduğunda dudaklarım kıvrıldı.Beni yanlış anlamaması hoşuma gidiyordu.Çünkü kendimi açıklamakta gerçekten zorluk çekiyordum.
"Gidelim mi?"
Sunduğu öneriye başımı sallarken "Kesinlikle gitmeliyiz"diyerek sıkıntılı bir nefes verdim.Usulca ellerini belime yerleştirdi ve beni arabaya yönlendirerek deri koltuğa yayılmamı sağladı.Başını içeri sokarken "Sinirini anlıyor olabilirim ama bu arabama zarar vereceğin anlamına gelmiyor"diyerek sertçe beni uyarırken deri koltukları sıktığımın farkında varmıştım. "Senin arabana daha öncede zarar verdiğimi hatırlıyorum"diyerek onunla alay ettim.Arabasına bir çok kez tekme atmış,koltuklarla büyük bir savaşa girmiştim.Canım sıkıldığında tükenmez kalem adı verilen ama tükenebilen kalemlerle koltuklarını karalamış,çoğunlukla pis kıyafetlerimle arabasına binmiştim.
"Evet bunların farkındayım,intikam için odana kamera koyduğum doğrudur"dediğinde gözlerimi irileştirerek şaşkınlıkla "Sen benim odama kamera mı koydutturdun!sapık"diyerek bağırmış ardından arabanın camının önünde bulunan anlamsız kitabı kafasına fırlatmıştım.Kolaylıkla kaçarken "Sadece deneyecektim ama tepkini ölçünce vazgeçtim"diyerek kıkırdamış cevap vermeme fırsat vermeden kapımı kapatarak şoför koltuğuna oturmuştu.Dudaklarımı birbine bastırarak "Zaten balkonumun karşısında kamera var"diyerek yan gözle ona sinirli bir bakış yolladım.Evimin bir çok kısmında kamera vardı ve bir tanesi tam balkonumuzun karşısında duran sokak lambasının üzerine montelenmişti.Dudakları kıvrılırken "Merak etme kedicik,onu sadece ben izliyorum"diyerek gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.Omuz silkerek "Balkona çıplak çıkmadığım için bir sorun olduğunu zannetmiyorum"diyerek balkona çıktığımda yaptığım şeyleri göz önünde bulundurdum.
![](https://img.wattpad.com/cover/37551572-288-k433935.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı
Roman pour Adolescents"Nereden bilebilirdim ki hayatımın bu kadar farklılaşacağını?"