0.5

1.2K 206 374
                                    

Oy ve yorum ellerinizden öper
•••

"Ya sen ne biçim adamsın?!"

"Asıl sen ne biçim bir şeysin bir sus ya bir sus!"

Yanımdan ve arkamdan gelen sesle kaşlarımı çattım. Kim olduklarını bilmediğim ikili birbirleriyle kavga ediyor ve anladığım kadarıyla beni bir yere götürüyorlardı. Araba sesinden ve de kafamın ikide bir sert bir yere çarpmasından bu sonucu çıkarmıştım.

Süren kişi berbat bir şofördü.

"Hastaneye gitmeye gerek yok sonuçta MUHTEŞEM sürüşünle adama beyin sarsıntısı geçirttin. Belki de çoktan ölmüştür."

"Jisung senin kapama tuşun felan yok mu ya? Ciddiyim bak söyle yemin ederim sadece acil durumlar için kullanacağım."

Vurma sesi ve yalpalayan arabayla adının Jisung olduğunu öğrendiğim kişinin şoföre vurduğunu anladım. Ve vurmaya da devam ediyordu. Tanrım. Neyin içine düşmüştüm böyle?

Zorlukla gözlerimi açtım ve kendime gelebilmek için birkaç saniye bekledim. Bu sırada da cama yansıyan görüntüden kavga eden ikiliyi izliyordum. Araba kullanırken bunu yapmaları gerçekten tuaftı.

"Minhooo bak yine patikayı kaçırdın salak herif!"

Arabanın aniden durmasıyla kendimi durduramadım ve önümde ki topidoya çarptım. Ah... Cidden...

"Sanırım... Bu sefer cidden öldü."

"Bunu diyeceğine düzeltsene çocuğu!"

"LÜTFEN!" Aniden başımı kaldırdım ve şaşkın bakışlarla bana bakan ikiliye baktım. "Dokunmayın bana. Ayrıca rica ediyorum susun biraz."

Böyle çıkışmamı beklemediklerinden ikiside dudaklarını ısırıp sustu. Arkadaki şahıs arkasına yaslanmış şoför ise direksiyona ritimli bir şekilde vurmaya başlamıştı.

"Vurma şuna rahatsız edici."

Arkadan gelen uyarıyla şoför de oflayıp arkasına yaslandı. Harbiden kim olduklarını bilmiyordum ama birbirlerinden haz etmedikleri belliydi. Derin bir nefes alıp onlara döndüm.

"Siz kimsiniz?" Evet öğrenmem gereken asıl şey buydu. Kasabaya geldiğimde kolum ve başım aşırı derecede ağrımaya başlamış en sonunda kendimi karanlığa teslim etmiştim. Yani ne olduğunu bende bilmiyordum aynı şu an kimlerle olduğumu bilmediğim gibi.

"Buraya tatil evlerinin durumuna bakmak için geldik." Yanımda oturan turuncu saçlı sürücü elini bana uzattığında nezaket amaçlı karşılık verdim. "Lee Minho. Burada ki tatil evlerinin sahibi-"

"Yarısının."

Minho arkadan gelen uyarıyla sinirle gülümsedi. Bu sırada tokalaşmamız bitmiş bende kendimi arkadaki kişiye yönlendirmiştim. "Han Jisung. Tatil evlerinin yarısının sahibi. Sen kimsin?"

"Hwang Hyunjin. Tatil amaçlı gelmiştim. Eğer sahip sizseniz biliyor olmanız lazım?"

"A benim ev."

"A benim ev."

İkisi de aynı anda konuştuğunda hızla birbirlerine döndüler. Bense kapıya daha da yaklaştım. Nedense içimde iyi bir his yoktu.

"Ne demek benim ev? Benim evim orası." Minho sinirle konuştuğunda Jisung'a baktım. Onunda aşağı kalır bir yanı yoktu. "Benim evim tabi ki! Asıl sana ne oluyor?"

"Jisung yarıya böldük ve orası benim evim."

"Evet Minho yarıya böldük ve orası benim evim."

"Ev ortada... Değil mi?" Kısık çıkan tahminimle ikisi de kafasını salladı. Ah cidden bula bula orayı bulmuştum. Gerçi bundan asla pişman değilim. Ev çok güzeldi.

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin