5.2

228 54 101
                                    

Olay şu ki ben oy ve yorumla bölüm yazma hevesi gelen bir insanım bu yüzden lütfen uzun bir aradan sonra bolca yorum alabilir miyim🥹 yel benim için değil bak bebekler içinde xndnndns
•••

Yüzüme değen yumuşaklık ile hafifçe gülümsedim. Yumuşacık ve küçük bir şeydi. Jeongin gibi. Bir dakika. Aslında patisi Jeongin'den daha küçük-

Kafamın yeni yerine gelmesiyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Sağ yanağımda iki küçük pati vardı şu an. Minikti. Yumuşacıktı ve kuyrukları boynumu gıdıklıyordu. Korkutmayı asla istemediğim için ilk önce yavaşça gözlerimi araladım. Ayak ucumda kıvrılmış Jeongin'i görmüştüm bu sayede. İnsan formundaydı ama yuvarlak olmuş ve bacaklarıma yatmıştı. Ağrısı vardı muhtemelen. Agh. Cidden salağım. Doğum yapan oydu ama bayılan bendim. Bu yüzden yutkundum ve yavaşça tamamen açtım gözlerimi. Eşime iyi bak-

"Wik."

Kırmızı gözler kıprıştığında başını da hareket ettirmiş ve kuyruklarını açmıştı. Böyle. Minicikti. Anlatabiliyor muyum? Avucum kadardı. Oyuncak gibi... Yumuşak kırmızı bir tüy gibi. Benim bebeğimdi o. Benim kızımdı. Hissedebiliyordum. "Merhaba?" Kısık sesimle devam ettim. "Merhaba bebeğim. Heyecanlandın mı oy sakin sakin~"

Heyecanlanıp patilerini yüzümde oynatan kızıma güldüm ve elimi kaldırıp başını okşamaya başladım. Bir parmağım bile yeterliydi o sevmek için. Tanrım... O kadar tatlıydı ki. "Wik. Wik wiiiiiiiii"

Aşağılardan gelen sesle başımı biraz kaldırdım ve üstüme çıkmaya çalışan beyaz bebeğime arkadan destek verdim. Sonunda yavaşça çıkmış ve üstündeyken etrafa bakmıştı. Pfftt. O kadar beyaz ve tüylüydü ki gerçekten kar topuna benziyordu. Pofuduk kuyruğunun üstüne yatması ise onu daha çok benzetiyordu bu tabire. Kızıl bebeğimi severken diğer elimi kaldırıp hemen yatma pozisyonu almış olan diğer kızımın başını okşadım. Yumuşacıktı. Cidden aşırı aşırı yumuşaktı. "Üçüncünüz nere-"

Jeongin'imin yattığı yerden yükselen mavi pembe kuyruk ile kaşlarım havalandı. Jeongin yarı yarıya benim üstümdeyken o da onun üstündeydi. Babasının boynuna kurulmuş yatıyordu oğlum.

İki kız bir oğlan. Kırmızı, beyaz ve maviyle karışık pembe. Üç tane pofuduğumuz vardı resmen.

Babaydım. Babaydık. BABA'YIM??!! ÜÇ TATLIŞ KİTSUNENİN BABASIYIM İKİ KIZ BİR OĞLAN??? KIZLARIMIN SAÇINI ÖRECEĞİM OĞLUMLA BALIK TUTACAĞIM??? BABA'YIM BEN?

"Hala bir hayal gibi." Kendi kendime mırıldanıp yutkundum. Kendine gel Hwang Hyunjin. Şu an önceliğin eşinin ve çocuklarının sağlığı. Evet. Bu yüzden kalk. Kalk ve bir koca olarak görevini yerine getir. Evet. "Hop hophop aldım seni kucağıma~ seni de aldım~ çığlık atacağım ikisi bile tek kolumdan küçük."

Minho'nun dediğine göre küçük kitsuneler sese dayanıksız olup yüksek sesleri sevmezlermiş. O adam beni resmen korkutmuştu. Yok 'tanıdığımız yeni doğum yapmıştı da babaları çok sevinince bağırmış ve o andan itibaren bebekler babalarını sevmemiş hatta onu ilk fırsatta uçurumdan atmışlar felan dikkatli ol hyunjin' manyak adam her ne kadar şu an dikkatli olsamda bunu senin uydurduğun çok belli!

"Hm? Hyunjin? Uyandın mı?"

"Şstt bişi yok bişi yok. Bebeğim sen kendi yatağında yatmadın? Gel buraya. Dur boynundaki bebeğimiz-"

Minik pembe bebeğimi dikkatlice kucağıma alıp onunda başını sevdim. Üçü bir arada anca tek kolum kadar etmişlerdi. Yicem. Gerçekten bir yerleri sevinçten yumruklayasım var. İçimdeki bu hisle Minho'ya bile kafa tutabilirim o derece. "Rahat mısın sevgilim? Pfftt çok seviyor senin boynunu. Bak. Hepsi geldi yanına."

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin