Oy ve yorum 🌺
•••Bir.
İki.
Üç.
Bir iki üç.
Bir ve iki ve üç.
Üç.
Kolumun üstünde uyuyan güzelime baktım. Birkaç gündür fazladan tatlı ve güzel geliyordu gözüme. Seungmin'in hamileliği gibi olsa da durum böyle olunca ne bileyim... Garip. Yani garip derken demek istediğim
Baba oluyordum? Ve tek baba değil direk üçüz babası. Üç pofuduğun babası, yumuşacık tatlı tilkilerin insan babası. İnsan formunda olurlarsa üçünü de kucağıma alamazdım. Bir dakika. Ayrımcılığa yol açıyordu bu!
"Hyumjin~"
Uyuşuk tatlı sesle kafamda kurmayı bırakıp Jeongin'e baktım. Gözlerini yavaşça aralamış, kızarık burnu ve gözleriyle bana bakıyordu. Çok ağlamıştı. Üstelik bunun yüzündendi yani kendisi nasıl oluyorsa farkında değildi bebeklerimizin. Güldüm. Haberi ben verecektim resmen.
"Günaydın güzelime. Günaydın sevgilim."
"Gümaydın."
"Nasıl hissediyorsun?" Önüne gelen saçlarını geriye tarayıp başından bir öpücük aldım. Tatlıydı ama durgundu da. Acaba nasıl bir zaman diliminde söylemem gerekiyordu? Özel bir şey ayarlamalı mıydım yoksa hemen söyleyip onu bu üzüntülü ruh halinden çıkarmalı mıydım?
"Jeongin pofuduk hissetmiyor."
İyice yaklaştı ve kafasını göğsüme sürüp iyice gömüldü. Ah... Cidden aşığım. Kollarımda olmasına ekstra bayılıyordum.
Şimdi dört kişi olacaktı. Hepsine birden sarılabilir miydim? "Tatlılık krizine gireceğim."
"Hm?"
Kafasını yukarı kaldırıp bana baktığında kollarımı iyice sarıp sıkıca sarıldım. Sıktığımda tilki formundaki gibi ses çıkarmıştı. Güldüm. Çok seviyorum. Çok fazla seviyorum aaaa
"Hyunjin? Bir şey mi oldu?"
"Evet daha doğrusu hayır." Yatakta oturur pozisyona geldim ve onu da kaldırıp ellerimizi birleştirdim. Beklemek istemiyordum. Benim içim içime sığmazken onun mutsuz olması canımı yakıyordu. "Üç tane şey oldu."
"Ben anlamıyorum hiç bişi."
Ellerini kaldırıp öptüm. Minicik öpücükler kondurup en sonunda alnından yavaş bir öpücük aldım. Alnını alnıma yasladığımda gözlerini kapatmıştı hemen. Uslu halleri ayrı çekici oluyordu. "Doktor geldi. Minho hastalandığını öğrenince hemen getirtti." Gözleri aralandı biraz. Gülümseyerek devam ettim. "Onlarda bunun önemli bir şey olmadığını hatta çok normal olduğunu söylediler."
"Kutsal kitsuneler çabuk mu hasta oluyormuş?" Masum sorusu ile alınlarımız birken iki yana salladım.
"Kutsal kitsune de olsan üç bebek bünyeyi yorabiliyormuş."
Durdu. Bana baktı. Gözlerini kıprıştırıp geri çekildi. Ne dediğimi anlamamıştı. Güldüm. Öğrendikten sonra her an deli gibi gülüyordum zaten. Omzumu silktim. "Şey... Sanırım fazla aldığını düşündüğümüz bebek eşyaları yetersiz kalacak. Üç tane sonuçta. Ah. Yatağı bir an önce halletmeliyiz. Aynı beşikten iki tane daha yaptıracağım. Ayrımcılık olmasın değil mi?"
"Hyunjin sen... Ne diyorsun?"
Tam ağzımı açıp inanması için onu ikna edecektim ki kapı aniden açıldı. Minho hızlıca içeri girdiğinde kendimi bir anda yatağın yanında ayakta dururken buldum. Aslında fırlatılmıştım ama arkamdaki Chan düşmemi engellemişti. Yatağa oturup bir süre kardeşine baktı kitsunelerin kralı. Bir anda ellerini iki yanağa koyup sıktığında Jeongin kurtulmaya çalıştı ama onu takıntı seviyesinde seven abisi izin vermemiş ve tamamen incelemişti onu. Muhtemelen iyi olduğundan emin olmak istiyordu. En sonunda kendine çekip sarıldığında derin bir nefes aldı. Rahatladığı belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitsune •Hyunin•
FanfictionHyunjin tatil yapmak için gittiği kulübede pembe bir tilkiyle karşılaşır. Renginden çok, dokuz kuyruklu olması onu şaşırtan şeydir. Başlangıç tarihi: 26.12.2022 Bitiş tarihi:...