3.8

908 135 405
                                    

Oy ve yorum 🌸
Bir ilk felan. Karşınızda pembe tilkimizin iç dünyası
•••

Jeongin'den:

Hm. Hmhm. Hmmmmmmmmmmmm

Elimdeki kağıda yazmış olduğum ilk maddenin üstünü karaladım. O pis sürücü yüzünden işler ters gitmiş ve evlilik teklifi maddelerimden olan 'ani teklif' boşa çıkmıştı. Kaşlarımı çatıp yanağımı şişirdim. Hyunjin'in tepkisini bile görmemiştim. Hemde açık etmiştim her şeyi!

Resmen evlenme teklifi edeceğimi biliyordu ve artık bu bir sürpriz sayılmazdı. Gözlerim dolarken dudaklarımı birbirine bastırdım.

Ya doğru teklif edemedim diye benden ayrılırsa...

"WAAAA HYUNJİN'İ İSTİYORUM!'

"Güzelim?"

He? Yanımdaymış. A doğru şu an ofisindeydik doğru doğru. Hmhm. Hm? Acaba dördüncü madde olan iş başında teklif maddesini mi devreye soksam? Aha. O dosyalarla ilgilenirken aniden teklif eder kucağına çıkarım ve evleniriz. Aaaa çok güzel bir teklif olurdu sonra da çocuklarımız olunca da her ofise geldiğimiz de 'babana burada teklif ettim' diyebilirdim. Tanrım. Çok zekiyim!

"O yüz ifadesi de ne Leeyang Jeongin? Yine neler planlıyorsun?"

Her şeyi şipşak anlayan bir sevgilim olduğundan yüz ifademi düzelttim. O zekiydi ama bende bir tilkiydim sonuçta. Gözlerimi kıprıştırıp saçlarına odaklandım. Mavi. Mavi ona gerçekten çok yakışıyordu. "Saçının rengi aslında kahveymiş. Seungmin öyle dedi ama bence yanılıyor. Mavi en çok sana yakışıyor Hyunjin."

Önündeki kağıtlardan kafasını kaldırıp gülümseyerek bana bakınca bende ona aynı şekilde karşılık verdim. Maviydi sahiden o. Koyu gözleri nezaketle parıldayan her bakışımda ve bana dokunuşunda sevgisini hissettiğim kişiydi.

O insan olduğum zaman gördüğüm ilk kişi, ilk arkadaşım ve hayatımın aşkıydı.

"Hyunjin evlene- ay yani hayır dur duymadın sürpriz- HAYIR SÜRPRİZ DEĞİL!"

Elimi önüme kaldırıp hayır anlamında salladım. Aaaa cidden bir an onu çok düşününce böyle kalbim bir tuhaf olmuş ve aklımdakini söylemiştim. Oysa amacım bu değildi bana bakmazken diyecek hemen eveti kapacaktım. Sahiden sahiden aklım karışmıştı! "Ne dedin güzelim? Daldığım için duyamadım."

İşte buydu Hyunjin. Yüzümde gülümseme bir şey anlamamış gibi kafamı yok bir şey anlamında salladım. Hep böyleydi o. Beni üzecek şeylerden kaçınır görmemiş duymamış gibi yapar beni mutlu edecek şeylere odaklanırdı. Küçük bir tilki olabilirdim ama farkındaydım işte. Hyunjin. Şu an her zaman ki gibi rol yapıyordu.

Yiaa benim mavişim işte. Kutsal tilkinin kocası da bir başka oluyordu tabi.

Ayağa kalktım. Yavaş yavaş masanın etrafını dolanırken Hyunjin elindeki kağıda bakıp sırıtıyordu. Benim gördüğü için bu tepkiyi verdiğini biliyordum. Yavaş yavaş gitmeyi bırakıp üstüne zıpladım. Tahmin ettiğim gibi hemen tepki verip kollarını bana sarmıştı. Yüzümü boyun girintisine koyup birazcık hareketsiz kaldım. Cidden cidden ciiiidden çok güzel kokuyordu Hyunjin. Sekiz ay boyunca ona sarılmadan durmuştum ve bence bu rekordu ayrıca telafi edilmesi gerekilen bir şeydi.

İşte bu yüzden evlenmeliydik!

"Nasılsın küçük tilkim?" Saçlarımla oynamaya başlamıştı bu sırada. Ehehe. Bunu seviyordum. "İyiyimmm Hyunjin'le olunca hayat çok güzel. Sen nasılsın hyunjinnie?"

"Eminim pembe pofuduk bir tilkiyle olan bir hayattan daha az güzeldir." Alnıma kokanan öpücükle başımı boynundan geriye atıp yüzüne baktım. Şu an çok yakındık. Öpsem mi ki? Öhom. Ondan önce sorularım var doğru.

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin