1.4

1.1K 192 122
                                    

Oy ve yorumm🌸
•••

Kaos. Cidden kaos.

"Bırak Hyunjin'imi!"

"O BENİM HYUNJİN'İM!"

"BANA BAĞIRIYOR HYUNJİN VUR ONAAA"

"AGAGAGAGA"

"Siz ikiniz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Bir salıma bir de soluma baktım. Jeongin sol üstüme yapışmış Changbin ise sağ bacağıma koala edasıyla tutunmuştu. Cidden...

Derin bir nefes aldım ve eğilip Changbin'i bacağımdan ayırdım. Yanda ki sandalyeye oturtturup Jeongin'i de kolumdan çıkarıp yanda ki sandalyeye koydum. Koydum diyorum çünkü insan formunda top olmuştu. Nasıl becerdi bende anlamamıştım.

"Ben. Ben benim. Tamam mı? Hyunjin hyunjin'e ait. Ve hayır ağlamak yok."

Jeongin'in dolmuş gözleri uyarımla hemen göz çevirmeye dönmüştü. Cidden çok iyi rol kesiyordu bu bebek. Tilki olduğunu her defasında böyle hatırlatıyordu bana.

"Şimdi. Sakinsiniz demi? Oturup kahvaltıma devam etmek istiyorum çünkü." Ortalarından geçtim ve kalktığım yerime geri oturdum. İkiside bana bakıyordu ama onlara pas vermeden yemeğine devam ettim. Az önce hayatımın en kaoslu- pardon kitsunelerle dolu bir hayatım vardı artık. Böyle demem onların zoruna gidebilirdi.

"Hyuuun~ sinirli misin?"

Jeongin'den beklediğim belki de istediğim tepki changbin'den gelince istemsizce yüzümü eşkittim. Bebek edasıyla bana bakıp söylemişti bunu resmen. Neyse ki hem ortağım hemde arkadaşım olan kas yığını hemen kendine gelip kafama tokat atmıştı. Böylesi daha iyi. İnanın daha iyi.

"Yemin ederim ayarlarımla oynadınız. Öncelikle hiç tripli ayaklarına girme tam bir haftadır şirketi ayakta tutmaya çalışıyorum ve bu amaç uğruna spora bile gitmedim!" Tişörtümün yakalarını tutarak beni kendine çekti. "Kaslarım erirse seni-"

"Kas nasıl eriyor? Senin kasın dondurmamı? Bahsettiğiniz kas ne demek? Benim bildiğim erimiyor çünkü."

Çekik gözlerini merakla açmış Jeongin'i görünce dudağımı ısırdım. Hala sandalyenin üstünde ayaklarını kendine çekmiş bir vaziyette duruyordu. Minicikti resmen.

"Bildiğin kas bebeğim. Sadece bu... Nasıl desem kaslı insanlar alışık oldukları şeyi bir süre yapmayınca kassız hallerine dönerler. Bundan bahsediyor hyungun."

"Woaa. Hyung ama çok kaslı eminim ona bir şey olmayacaktır!"

Yumruğunu heyecanlı bir şekilde havaya kaldırdığında gülümsedim. Çok tatlı- bir dakika ya. Az önce Changbin üstüme saldırdı diye ona saldırıp sonrada o benim kavgası yapan bir tilki neden şimdi rakibini övüyordu ki?

"Ah şey. Tabi ki ben çok kaslı olduğum için" Yakamdan çekilen ellerle tek  kaşım havalandı. "Öyle gitmez kaslarım. Abarttım tabi. Yoksa bak." Pazularını göstermek için poz verdiğinde diğer kaşımı da kaldırmış ona şaşkınla bakmaya başlamıştım. Üstüne üstlük Jeongin de alkışlıyordu.

Bu işte bir gariplik var.

"Çok havalısın hyung~ ah bende çok isterdim senin gibi olmayı. Keşke en azından bir kere spor salonunu görsem-"

"Benim özel salonum var bu arada." Az önce hava mı attı o yoksa bana mı öyle geldi?

"Rica etsem akşam bana orayı gezdirir mis- ah üzgünüm hyungun çok işi olmalı. Düşüncesizlik ettim."

Jeongin konuşurken Jeongin'e, Changbin konuşurken Changbin'e bakıyordum şu an. Resmen gözümün önünde bir şeyler oluyordu ama idrak edemiyordum.

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin