1.3

1.1K 193 104
                                    

Oy ve yorum🧡
•••

"Demek tilkilerde ayağını burkabiliyormuş."

"Isıradabiliyorum göstereyim ister misin?"

Burnunu çeke çeke yaptığı tehditle gülmemek için dudağımı ısırdım. O ağlarken böyle gülmek felan aslında kötü hissettiriyordu ama... Tanrım ne yapabilirim ki manyak tatlı oluyordu bu haliyle. Kırmızı burnunu çekiyor kızarmış gözlerini ise bebek edasıyla siliyordu. Şişirdiği yanaklarından ve büktüğü dudağından bahsetmek bile istemiyorum. Resmen kalbe zarardı bu haliyle.

Ayak bileğini sarmayı bitirdim ve kalpli bantla sabitledim. Bu hoşuna gitmiş olacakki dudağını bükmeyi bırakıp eğildi. O gözünü kırpmadan incelerken güldüm ve ilk yardım çantasını da alıp kalktım yerden. Eğik kafasından öpmek istesem de kendimi durdurdum. Sanırım güldüğüm için kendimi böyle cezalandırmak istemiştim.

"O canavarı atmayacaksın değil mi?"

Bana bakmasa da sesinin üzgün olduğu çok belliydi. Yutkundum. Şımarıklık değildi yaptığı. Ciddi anlamda korkuyordu ancak ne yapabilirdim ki? Cidden çıkmazda hissediyordum.

"O-o zaman." Başını kaldırıp bana baktı küçüğüm. "En çok benimle ilgileneceksin. İkimiz aynı odada olamayız bunun tersini aklından bile geçirme. Zaten üç saattir alıştırmaya çalışıyorsun. Olmuyor işte. Manyak ya. Manyak o."

"Bebeğim ama o bir şey yapmıyor-"

"Üstüme atladı Hyunjin."

"Seni sevdiği için yaptı."

O an yüzünü öyle bir ekşittiki gülerken tükürüğümde boğulacaktım. Öksürdüm ve bir süre sakinleşmeyi bekledim. Jeongin'se göz devirip oturduğu yatakta iyice yerleşti. Ağzının kıpırdattığını görmüştüm. Acaba küfür mü ediyordu şuan? Tilki küfürlerini merak ettim.

"Uyuyacağım ben. Sende gel. Hayır gitme ona!"

"Gitmeyeceğim sadece ilkyardım çantası yerine koyacağım~" tatlı bir gülümsemeyle kapıya doğru yaklaştım. Jeongin ise hala söyleniyordu.

"Sen çok kurnaz bir insansın."

"Bende seni seviyorum."

Bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım. Resmen ayak üstünde onu sevdiğimi söylemiştim. Gerçi her anlamda olabilirdi bu. Evet evet. Sahi ben... Hayır düşünmek yok. Akışına bırak.

Düşüncelerden kurtulmak için başımı iki yana salladım ve elimde çantayla aşağı kata indim. Kkami tam bıraktığım yerde, televizyonun önünde duruyordu. Sanırım ona çizgi film açmakla iyi etmiştim.

"Bebeğim." Sesimi duyunca hemen bana döndü ve koşarak yanıma geldi. Bende bu sırada yemek yerinin önüne gelmiştim. Güzel kızımı doyurmak için mamayı döktüm ve suyunu tazeleyip yanına oturdum. O yemeğini yerken onu sevmeyi seviyordum. Çünkü araya mesafe girmediği zamanlarda kendisini ancak bu halde sevdiriyordu.

"Kkami~ Ne diyorsun sence geçinebilecek misiniz?" Kulaklarını okşadım ve kafasını patlatladım. "Her yönden duygularım çok karışık ne yapacağım ben?"

Daha rahat yemek yesin diye kafasına bir öpücük kondurup yerimden kalktım. Kkami'nin evi zaten salonun köşesindeydi ancak genelde benimle yattığından içim rahat olmayacaktı. E Jeongin'i de bırakamazdım. Bir haftada ona o kadar alışmıştım ki onsuz uyuyabileceğimi sanmıyordum.

Keşke ikisini de kucaklayıp yatabilsem... İki pofuduk.

Jeongin ilk beni sonra kendini öldürürdü sanırım.

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin