1.5

1.1K 186 151
                                    

Oy ve yorum🌸
•••

"Soslu şeyleri-" parmağını yaladı ve bana döndü. "Aşırı seviyorum."

"İnan bana fark ettim bebeğim."

Gülümsediğimde mahçup bir şekilde karşılık vermiş ama yine de elinde ki tavuğu sosa batırmaktan kendini alamamıştı. Hoş. Hoşuma gidiyordu bu hali. O kadar güzel yiyordu ki yemekleri resmen video izler gibi izliyordum onu, elimde ki tavukla. Evet. Yarım saattir birinci tavuğumdaydım.

"Onu yiycek misin?"

Güldüm ve ona verdim elimdekini. Onu da afiyetle yemiş sonrada leziz olduğunu belli eden tatlı sesler bırakmıştı koca salona. "Ben doydum. Hadi sen ye. İzleme sırası bende."

Başımı iki yana sallayarak ona baktım. Bu halleri... Nasıl desem. Bir hafta önce mağarada benimle ilgilenen halinden çok farklıydı. Sanırım insan formundan kaynaklıydı bu.

Yine de dediğini yaptım ve önümde ki pizzayı elime alarak yemeye başladım. Dediği gibi başını koltuğa yaslamış beni izliyordu. Bu hali aslına bakarsak...

"Jeongin pembe formun senin için daha rahat değil mi? Veya tilki formun? Evde olduğumuz için istediğine geçiş yapabilirsin."

"Gerçekten mi?"

Gözleri parıldadığında gülümsemem büyüdü. Buna gerçekten sevinmişti. Keşke daha önce söylese-

Siyah saçları, kiprikleri ve gözleri... Pembenin en güzel hallerine bürünürken yutkunarak izledim onu. Renk geçişi yavaş bir şekilde olmuş ortamda ki atmosferde ona göre değişmişti. Tam da tahmin ettiğim gibiydi. Bu hallerinde kutsallık hissediliyor resmen etkisi altına alıyordu insanı.

"İyi misin?"

"Alışmam için bir dakika verir misin?"

Zarifçe tamam anlamında gözlerini açıp kapadığında yutkundum. Formlarına göre kişiliği de değişiyor olabilir miy-

"Dakika bitti mi artık yılışabilir miyim?"

"Pffft" kahkaha atmaya başladığımda gözlerini kocaman açarak baktı. Bu hali ekstra tatlı geldiğinden daha da yükseldi kahkaham. En sonunda elimde ki pizzayı bırakıp kucağıma çekmiştim onu. Cidden... Kendimi tutamayıp yanağından kocaman bir öpücük aldım. "Seni seviyorum."

Kollarımı ona doladım ve saçlarından büyük bir öpücük alıp kafasını boynuma yerleştirdim. Şu an küçük çocuk gibi kucağımda duruyordu. Benim küçüğüm.

"Hyunjin..." Saçlarınla tekrar öpücük kondurup devam etmesi için hmladım. Konuşasım gelmemişti şu huzurlu ortamda. "Abimin Jisung'u sevdiği gibi mi seviyorsun beni?"

Bu benzetmeye sadece tebessüm ettim. Tilki her zamanki gibi muhteşem bir benzetme yapmıştı. Ayrıca bu sorusuyla resmen kaçma olasılıklarımı yok etmiş ve beni kapana kıstırmıştı. Şimdi benim kıvırmaya çalışan halimi izleyerek mutlu olacaktı kesin. Yine de miniciğimin anlayamadığı bir şey vardı sanırım. Ben yani mavi insan diğer insanlara benzemezdim.

"Evet."

Yanıtım beklediğim gibi bana sürtünmesini durdurmuş ve hareketsiz kalmasını sağlamıştı. Kafasını boynumdan kaldırdığında ona baktım. Büyük çekik gözleriyle bana bakıyordu. Hafif şaşkınlık vardı yüzünde ve sanki mutluydu da. Belki de ben öyle görmek istiyordum.

"Cidden mi?"

Elimi kaldırdım, pembe saçını kulağının arkasına sıkıştırıp okşadım usulca. "Cidden güzelim."

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin