4.1(M)

1K 115 188
                                    

Oy ve yorum 🌸
•••

"Acaba abim ne yaptı? Hyunjin." Sola sinyal verirken bir yandan da Jeongin'e bakış atmıştım. Yanımdaki koltukta ellerini önüne koymuş dudağını bükmüş bir halde yola bakıyordu. "Abimle hyung birbirlerine hala deli gibi aşıklar. Oysa evlenip çocuk yapsalar ne güzel bizim çocuğumuzla arkadaş olur birlikte büyürler."

"Güzelim. Daha bizim bebeğimiz yok. Hem abin teklif etti. Jisung'un onu aniden karanlıkla kaplayıp birlikte ışınlanmaları illa kötü sonuç getirmeyecektir hm?"

Kesinlikle getirir.

Jeongin'e yüz ifademi göstermemek için zor duruyordum şu an. Tanrım. Minho teklif ettikten sonra Jisung gölge odayı aktive edip ortadan kaybolmalarını sağlamıştı. Nereye gittiler ne amaçla gittiler veya dertleri ne bilmiyordum ama Minho'nun imzasını kopyalayan Chan'a ilk defa minnettar kalmıştım. Resmen nikahın iptal olmasını engellemişti. Aklıma o an ki stresim gelince derin bir nefes aldım. Tch cidden. İkiside patavatsızdı. Resmen bizi masada bırakıp gitmişlerdi. Neyse ki nikah memurunu da ikna etmişti Chan. Cidden. Cidden. Her neyse. Sinirlenme Hyunjin. Bugün hayatının en mutlu günü. Biricik tilkinle evlisin. Yanında pembe saçlarında çiçekler oturuyor tatlı tatlı etrafa bakıyor.

Evet. Sakinim.

"Şimdi biz evlendik mi?"

Duyduğum soruyla içim yine bir hoş oldu. Kocaman gülümseyerek ona baktım. Gözleri pembe pembe bana bakıyordu. O kadar güzeldi ki... Kelimelerim yetmezdi onu anlatmaya. Nazik, sevgi dolu ama bir o kadar da yaramaz. Jeongin'im buydu işte. Benim minnak tilkim.

"Evlendik. Yoksa şüphen mi var?" Güldüm ve kolumu ona atıp kafasını kendime yaklaştırdım. Şakağından kocaman bir öpücük aldığımda gülmüştü. Rahat durmayıp boynuma iyice sokulunca bende güldüm. Geri çekilmem gerekiyordu çünkü şu an araba kullanıyordum. Bu yüzden istemeyerekte olsa eski halime döndüm. Evliliğimizin ilk gününü kazayla taçlandırmak asla istemi- bir anda yanımdan gelen pembe sisle şaşkınlık içinde ona döndüm. Jeongin. Tilki formuna dönmüştü.

"Bebeğim ne yapıyorsun şu- hey pfftt çok tatlısın gerçekten evet ama bacağımda böyle-" beni dinlemeyen tilki kendini boynuma atıp kuyruğuyla sarıldığında tatlılık komasına girmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Tanrım. Hayır. Kalp krizi geçiremezsin Hyunjin. Sakin ol. Saki- ımmm yumuşak kuyruğu oynuyor ve yüzüme vuruyordu tutup sıkacağım şimdi.

Sakin ol.

Eve gidiyorsunuz.

Eve gidelim.

Evet.

Sola dönüş yaptım ve hızımı arttırıp sürmeye devam ettim. Jeongin tatlı sesler çıkararak boynumun dibinde duruyordu. Gerçekten. Ah. O kadar seviyorum ki... Ömür boyu öpüp koklayabilirim onu.

Hyunjin.

"Efendim sevgilim?"

Eşim diyeceksin.

"Efendim eşim?" Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Çok netti bu konuda ve bu aşırı komiğime gidiyordu. "Bu arada sevgili kelimesi eşler arasında da kullanılabilir bebeğim."

Hm. Anladım. Bı sakinleştim öpsen mi acaba?

"Aslında şu an ısırmalık duruyorsun. Isırsam mı acaba?"

Sözümü bitirmeme kalmadan Jeongin kucağımda insan formuna dönünce hemen kolumu ona sardım. Neyse ki siteye girmiştik. Anahtarı Yunho'ya verebilirdim. Bu düşünceyle kenarda durdum ve kucağımda oturan beyazlı çiçekli sevgilime pardon eşime baktım. Boncuk boncuk gözlerle bana bakıyordu. O kadar güzel ki... Tanrım bunu demekten asla bıkmayacaktım.

Kitsune •Hyunin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin