Hala yoldaydım. Eve gidememiştim. Aslında olduğum yerde dönüp duruyor ama eve gidemiyordum. Pervin'i aradım. Bir kaç çalıştan sonra açıldı. "Efendim?" Diyerek açtı telefonu Pervin. "Evde misin? Müsait misin? Müsaitsen sende kalabilir miyim?" Diye sıraladım sorularımı. "Evdeyim. Müsaitim ve kalabilirsin." Dedi. "Ne oldu sana? Çok tedirginsin." Diye devam etti. "Gelince anlatırım." Diyerek telefonu kapattım.
Ellerim hala titrerken rotam Pervin'in evi olmuştu. Düşünmeden edemiyordum. Kimdi o adam? Neydi? Nereden çıkmıştı? Neden çıkmıştı? Gerçekten insan mıydı? Bana soracak olursak hayır değildi. Aklıma her ne kadar yatmasada Pervin'in anlattığı vampir saçmalığı olabilir miydi? Ama onlar gerçek değillerdi, değil mi..?
Her şeyi unutabilirdim ama adamın 'Çok taze.' Demesi hala içimi ürpertiyordu. Neye çok taze demişti onuda bilmiyordum ama yinede bu iki kelime tüylerimi diken diken ediyordu.
Doğduğumdan beri sakin geçen hayatım bir anda aksiyona bağlamıştı. Son bir haftadır hatta belki daha kısa bir süredir garip garip olaylar yaşıyordum ve bu olaylara normal bile olsa normal gözüyle bakamıyordum.
Pervin'in evine geldiğimi farkederek arabayı durdurdum. Etraf karanlık olduğu için arabadan inip Pervin'in evine yürümek istemiyordum. Ya yine o adam çıkarsa diye düşünmemeye çalışsamda olmuyordu.
En son çare olarak Pervin'i aradım. Hemen açtı. "Efendim?" Dedi hemen. "Kapıyı açar mısın?" Diye sordum. "Açarımda neden zile basmıyorsun?" Diye sordu. "Birazdan her şeyi anlatacağım." Dedim ve telefonu kapattım. Pervin kapıyı açtığında arabadan indim ve tüm hızımla koşarak evine daldım.
Pervin'e baktığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Ne oldu sana? Ne bu hal?" Diye sordu. Ben cevap veremeden salona geçtik. "Ceketi yeni mi aldın?" Diye sordu. Ah doğru ya. Ceketi omuzlarımın üstüne bırakmıştı. "Hayır." Dedim. "Hakan'ın mı?" Diye sordu. "Hayır." Dedim yine. "Kimin o zaman?" Diye sordu Pervin. "Asil'in." Dedim. "O kim?" Diye sordu. "Yeni ortağımın oğlu. Ayrıca sana anlattığım adam. İsmini söylememiştim sanırım." Dedim.
"Neler yaşadınız anlat bakalım." Dedi Pervin. Anlatmaya başladım. Başından sonuna kadar hiçbir ayrıntıyı atlamadan anlattım. Pervin beni sözümü bile kesmeden dinledi. "Ve beni en çok etkileyen anlamasamda 'çok taze' demesi." Diyerek anlatımımı bitirdim. "Kanından bahsediyor." Dedi Pervin kısa bir an durup. "Ne?" Dedim refleks olarak. "Anlattıklarına göre karşındaki adam vampir koşullarını sağlıyor. Kafasını eğip boynuna yaklaştıysa boynunda ne olabilir Doğu?" Diye sordu. "Kan var. Vampirler kana susamış oldukları zaman çok saldırgan olabilirler ve buda seni ittirip ağaca yaslamasıyla söylenebilir." Dedi benim konuşmama izin vermeden.
"Doğu. Eğer o adam neyse Asil'de o cins. Vampir olduğunu söylüyorum çünkü eğer adam vampirse bir vampirin gücü insanlarınkinden çok daha fazla. Eğitimlide olsan beş kişide yanında olsa yinede yenilebilirsin. Eğer o vampirse ve Asil onunla dövüştüyse ve bide üstüne yendiyse kesin vampirdir hatta üst kademe falandır yani." Dediğinde bacaklarımı kendime çektim. Kafamı dizlerimin üstüne yasladım. "Artık karanlık fobim var sanırım." Dedim. "Baksana evine bile gelemedim. Sana doğru gelirken karanlığın içinden çıkıp yine bana saldıracağını düşünüyorum istemsizce." Diye devam ettim.
"Karanlık seni korkutmasın. İsterse sana sabahta saldırır." Dediğinde derin bir nefes aldım. "Sağol ya çok yardımcı oluyorsun." Dediğimde Pervin güldü. "Asil yarın konuşuruz dedi. Yarın onunla konuşup olup ne bitiğini öğreneceğim." Dedim. Pervin kafasını onaylar biçimde salladı.
Gözlerimi yavaşça kapattım. Ondan bile korkmaya başlamıştım. Çünkü gözlerim kapandığında zifiri karanlıktı ve başka hiçbir şey yoktu. Gözlerimi açtım. "Ben sana bir rahatlama çayı yapayım. Bu halde uyuyabileceğini sanmıyorum." Diyip ayağa kalktı Pervin. Salondan çıkarken ışıkları açtı. Aslında küçük bir lamba yanıyordu ama durumumu anlayıp ışığı tamamen açmıştı.
Çok kısa bir süre sonra Pervin elinde iki tane kupayla geldi. Birini bana uzattı. Elinden aldım.
Boş bardağı koltukların arasındaki sehpanın üstüne koydum. Gerçektende çay beni birazda olsa sakinleştirmişti. Kafamı tekrar dizlerimin üstüne yasladım.
Yorgunluktan olsa gerek gözlerim kapanıyordu. Üstüme bir battaniye örtüldüğünü hissettim.
*
Sıçrayarak uyandığımda ilk başta ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ayağa kalktım ve mutfağa gidip bir bardak su içtim. Kabus görmüştüm. Şirkete gitmem gerekiyordu ama gece hiç uyumamış gibiydim. Pervin'de uyanmış olmalıydı ki yanıma geldi. "Günaydın." Dedi uykulu bir sesle. "Günaydın." Dedim bende. "İyi görünmüyorsun." Dedi Pervin. Kafamı onaylar biçimde salladım. "Gecem kabuslarla geçti. Ben neden bu kadar etkilendim ki ya?" Dedim elimdeki bardağı tezgaha bırakırken.
"Gideyim ben, daha eve gidip üstümü değiştireceğim." Dediğimde Pervin üstelemedi. "Tamam dikkatli ol ve bir şey olursa ara." Dediğinde kafamı olumlu biçimde salladım. Pervin bana çıkışa kadar eşlik ettikten sonra arabaya binene kadar arkamdan baktı.
Arabama binip eve gittim. Hızla üstümü değiştirdim ve başka hiçbir şey yapmadan tekrar arabama bindim. Berbat göründüğüme emindim ama umurumda değildi. Şirkete girip odama gittim.
Bir kahve almak için tekrar odamdan çıktım. Aslında direkt odamada isteyebilirdim ama kendim gidip almayı daha çok seviyordum. Hakan'la karşılaştığımızda durdum. "Doğu? İyi misin sen?" Diye sordu. Kafamı olumlu biçimde salladım. "Yorgunum biraz." Dedim ve yanından geçip yürümeye başladım. Etraftaki bütün herkesin gözü bendeydi. O kadar mı kötü görünüyordum.
Merdivenlerden indim. Tam kafeteryaya geçmek üzereyken Asil'le göz göze geldik. Yutkundum. Dünkü görüntüsünden eser yoktu. Saçları yine mükemmel şekilde düzeltilmişti. Dünde mükemmeldi. Yeşil gözleri gözlerime bakıyordu.
Karşıma kadar yürüyüp durdu. "İyi görünmüyorsun." Dedi. "Farkındayım." Dedim. Farkındaydım.
O olaydan neden bu kadar etkilendiğimi zaten anlamamıştım ama etkilenmiştim işte.
"Yarın konuşuruz demiştin." Dedim hatırlatarak. "Çok fazla sorum var. Kafamda çok fazla soru işareti var ve cevap bulamıyorum. Çünkü sana çarptığımdan beri olan olayların hiçbir mantıklı açıklaması yok."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Seçimleri/ bxb
VampireHiçbir şeyden haberi olmayan Doğu kendini bir anda vampirler arasında seçimler yaparken bulur. ______________ Her şey kurgudur. Eşcinsel çiftlerin garip karşılanmadığı bir dünya..