Dudaklarımda hissettiğim baskı.. Ardından ağzıma yavaşça dolan kanla yutkundum ve kanı yuttum. Gözlerimi yavaşça araladım. Atlas karşımdaydı. Dudaklarımı yaladım ve yataktan doğruldum. "Annem..?" Dedim soru sorarcasına. Atlas bana cevap vermedi. Onun yerine kolyemi boynuma tekrar astı. Yataktan kalktım. Kapıya doğru ilerleyecekken Atlas beni tutup kendine çekti. "Nereye gidiyorsun?" Diye sordu. "Batı nerede?" Diye sordum. "Sen bayılınca beni çağırdı. Geldim ve kapıyı açınca senide baygın gördü. Hem vampire dönüşmüştün hemde baygın gibi durmadığın için korktu. Şu an burada." Dedi Atlas. Kafamı Atlas'ın omzuna yasladım ve sessizce ağlamaya başladım.
Kapı tıklatılarak açılınca kafamı kaldırmadım. Hatta Atlas'ın omzuna daha çok gömüldüm. Atlas kafasını çevirmiş gelen kişiye bakıyordu. "Atlas biraz gelir misin..?" Diye sordu. Bulut'un sesi olmalıydı bu. Atlas gözleriyle onaylamış olmalı ki kapı kapandı. "Sevgilim, biraz otur geleceğim hemen." Dedi Atlas. Burnumu çekerek kafamı kaldırdım ve yatağa oturdum.
Annemin cansız bedeni aklıma gelince ürpermiştim. Buzdan bile daha soğuk olan bedenine inanmak istemiyordum. Kanlar içindeki anneme inanmak istemiyordum. Her tarafın kan kokmasına inanmak istemiyordum. Yatağın diğer ucundaki telefonuma uzandım ve babamı aradım. Açacağını düşünmüyordum. Açmadı da.
Kapı tekrardan açılıp kapandığında Atlas'ın geldiğini biliyordum. Atlas karşıma gelip ellerimin arasındaki telefonu yavaşça aldı. Yatağın yanındaki komodinin üstüne bıraktı. Yanıma oturdu ve beni kendisine çekti. Kafamı göğsüne yasladım. "Batı uyandı mı?" Diye sordum hıçkırığımı bastırmaya çalışarak. "Uyandı ama daha tam kendinde değil. Bu halde onun yanına gitme.." dedi Atlas.
"Babam.. ondan haber var mı?" Diye sordum. "Şimdilik hayır. Bulut arıyor onu." Dedi Atlas.
Babam hayatının tümünü bize ve anneme adamıştı. Ne halde olduğunu az çok tahmin etsemde tam olarak bilmiyordum.
Atlas'ın burnuma dolan kokusuyla sakinleşmeye çalıştım. Tuğkan'ın neden bana bu denli zarar vermeye çalıştığını anlayamıyordum. Bana karşı neden bu kadar öfkeliydi?
Bir süre sonra sakinleşmiştim. Gözlerim biraz acıyordu. "Batı'nın yanına gidelim." Dedim. Kafamı Atlas'ın göğsünden kaldırdım.
Canımı en çok yakan şey annemin tam kalbine saplanan demir kazıktı. Büyük ihtimalle Tuğkan anneme aynı kazıkla saldırmış ve en boş anında kazığı kalbine saplamıştı. Yaralar iyileşirdi. Her yaraya yara bandı takabilirdik. İzi kalsa bile o yara kanamazdı. Ama annemin kalbine saplanan o kazık iyileşemeyeceği bir yerdeydi. Üstüne yara bandı takıp iyileştiremeyeceğimiz bir yerdeydi.
Ayağa kalktık ve odadan çıktık. Atlas beni hemen karşı odaya yönlendirince kapıyı açtım. Batı ile göz göze geldik. Gözleri beni görmesiyle sulanırken oturduğu yataktan kalktı. Ama bu sulanma üzüntüden değildi. Gözlerinde ve içinde çok başka duygular vardı ve kesinlikle hüzün yoktu. "Abi.." dedi. Karşıma gelip durdu. "Babam gitmeden önce bana bir not verdi ama ben okumamıştım." Dedi Batı. "Şimdiyse notu okudum."
"Babam annemi öldürmek için biriyle iş birliği yapmış."
Kaşlarım çatılırken yutkunamadım.
"Ne?"
Batı notu kaldırıp bana uzattı. Elinden aldım.
Bana her şeyi Tuğkan yaptırdı. Doğu olaylara daha hakimsin anla beni lütfen.. Kendimde değildim. O işi yapan ben değildim. Eğer bana inanıp beni bulmak isterseniz...
Yazının devamı yoktu. Aslında devamı vardı ama okunmuyordu. "ABİ BABAM ANNEME BUNU NASIL YAPAR?!" Diye bağırdı bir anda Batı bütün öfkesini çıkarırken. Notu elimden bırakmadan Batı'yı kendime çekip sarıldım. "Babamı suçluyor olabilirsin ama suçlama.. Eğer dedikleri doğruysa onun suçu olmayabilir. Batı bilmediğin şeyler var." Dedim. Geri çekilip gözlerime baktı. "Neyi bilmiyorum abi?" Diye sordu buğulu gözleriyle. Gözlerim Atlas'a kaydı. Beni desteklemek istercesine gözlerini kırptığında tekrardan Batı'ya baktım.
"Korkma." Dedim. Gözleri gözlerime anlamazca bakıyordu. Gözümdeki yeşil lenslerimi çıkardım. Batı'nın gözleri kocaman açılırken kaşları havalanmış ve dudaklarıda aralanmıştı. "Abi..?"
Gözlerimi kapattım ve kendimi vampire dönüştürdüm. Gözlerimi açtığımda Batı benden korkmamıştı ama çok şaşırmıştı. Uzayan tırnaklarıma ve belirginleşen damarlarıma uzunca baktı. Gözleri Atlas'a döndü. Bende ona baktım. "O da benim gibi." Dedim Batı'ya. Konuşamayacak kadar şaşkındı Batı.
Dudakları konuşmak için birbirine çarpıyordu ama sesi çıkmıyordu. Bir süre daha gözleri benim ve Atlas'ın üstünde gezindi. Odaya sessizlik hakimdi. "Abi.." dedi ve şaşkınlıktan tamamen çıkamamasına rağmen gözlerimin içine baktı. "Tuğkan denen adamı bulabilir misin?" Diye sordu. Atlas'a baktım. O evet derse bulurduk hayır derse bulamazdık. "Bir hafta sonra tekrardan toplantı var. Paxton'la orada konuşabiliriz ayrıca Tuğkan'ıda ayağımıza getirmiş oluruz." Dedi Atlas. "Ama erkenden bulmak isterseniz onuda yapabilirim." Dedi. Batı'ya döndüm tekrardan. "Erken bulalım onu." Dediğinde tekrardan Atlas'a baktım. Kafasıyla onayladı.
"Batı bir süre burada benimle kal. O adam babamı tekrardan esir alabilir. Burada durursan güvende olursun." Dediğimde Batı beni kafasıyla onayladı. "Sevgilim, şu an hangi evdeyiz?" Diye sordum. "Diğer evimde. Camdan karşıya bakarsan görürsün." Dedi Atlas. Batı'yı çekip camın önüne götürdüm. Hemen karşımızdaki, en üstü bile görünmeyen büyük ve uzun binayı gösterdim. "Biz orada kalıyoruz." Dedim. "Batı, sende ya burada yada orada kalabilirsin. Karar senin." Dedi Atlas arkadan.
"Ben burada kalırım sorun değil." Dedi Batı. "Sadece Tuğkan'ı bulun lütfen." Dedi. Bulacaktık. Bulmak zorundaydık. Batı'nın daha Tuğkan'ı görmeden ona duyduğu nefret onun hüznünün önüne geçiyordu.
Atlas cebinden bir şey çıkardı ve avcunu açmadan Batı'ya uzattı. Batı ilk anlamasada sonradan elini açık biçimde Atlas'ın elinin altında uzattı. Atlas yavaşça parmaklarını açtı ve elindeki kolye Batı'nın eline düştü. "Bunu asla çıkarma ve tehlikede olduğun zaman parmağını bastır." Dedi Atlas. Batı kafasıyla onaylayıp kolyeyi boynuna astı.
"Sen biraz daha dinlen." Dedim Batı'ya ve Atlas'ın yanına geçtim. "Tamam abi." Dedi Batı.
Atlas'la beraber odadan çıktık. "Bizim tehlikede olduğumuzu hissedecek. Bu daha tehlikeli değil mi?" Diye sordum. "Bizim kolyelerimiz üst seviye ama Batı'nınki değil. O bizim tehlike haberimizi alamaz. Ama biz onunkini alabiliriz. Üst seviye kolyeler sadece sende bende ve Bulut'ta var." Dedi Atlas. Kafamı onaylar biçimde salladım.
Atlas beni belimden tutup kendine çektiğinde kafamı yorgunca omzuna yasladım. "Babamıda öldürecek." Dedim yutkunurken. "Etkisi altına alıyor."
Atlas bir elini saçlarıma daldırdı. "Babamıda buraya getirmek istiyorum ama Tuğkan onu etkisi altına alırsa burası tehlikeye girer." Dedim sessizce. "Onun bağını Tuğkan'la tamamen kesebiliriz." Dedi Atlas. Kafamı yavaşça kaldırıp gözlerine baktım. "Tuğkan'ın normalde öyle bir gücü yok. Birinden yardım alıyor olmalı." Dedi Atlas. "Ama kimden?" Dedim. "Onu bulursak bütün iş biter." Dedi Atlas.
"Ve biz onu bulacağız güzelim."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Seçimleri/ bxb
VampirosHiçbir şeyden haberi olmayan Doğu kendini bir anda vampirler arasında seçimler yaparken bulur. ______________ Her şey kurgudur. Eşcinsel çiftlerin garip karşılanmadığı bir dünya..