Vampir?

1.6K 101 11
                                    

Toplantı odasından çıkıp çatıya ilerledim. Asil Bey sayesinde ürünler daha fazla satışa sunulacaktı. Arkamda duyduğum adım sesleriyle arkama baktım. Asil Bey arkamdaydı. Onu gördüğümü farkedince adımlarını hızlandırıp yanıma geldi ve beraber yürümeye devam ettik. "İyi oldu." Dediğinde gülümsedim. "Sizin sayenizde." Dedim. O da gülümsedi.

Çatıya çıkıp sigaralarımızı yaktık. Aklımdakileri sormak için en iyi zaman bu olabilirdi. "Ben aslında size bir şey sormak istiyorum." Dedim. "Dünde söylemeye çalıştım ama telefonunuz çaldı." Dediğimde gözleri bana döndü. Yeşil gözleri bana soran gözlerle bakıyordu. "Size çarptığımı söylemiştim.." dediğimde kafasını onaylar biçimde salladı. "Üstünüzde çok fazla kan vardı ama şimdi buradasınız ayrıca hiçbir yaranız yok..?" Dediğimde yutkunduğunu gördüm. 

"Hiçbir şeyinizin olmaması açıkçası bana imkansız geliyor." Dedim. "Omzumda küçük bir sıyrık vardı. Muhtemelen oradan yayılmıştır." Dedi ama bana inandırıcı gelmemişti. "Peki..Ama sonra hiçbir şey olmamış gibi kalkıp koştunuz? Gerçekten hiçbir şey olmadı mı? Lütfen hastaneye falan gittiyseniz söyleyin. Masrafları karşılayayım. Çok.. Nasıl desem..? Mahçup hissediyorum." Dediğimde dudaklarının kenarları kıvrıldı. "Hayır gitmedim. Sıyrık zaten büyük falan değildi. Merak etmeyin." Dedi. Bana hala inandırıcı gelmiyordu ama daha fazla üsteleyemezdim.

Kafamı olumlu biçimde sallayıp bitmek üzere sigaramdan son bir nefes çektim. Sigarayı söndürdüm. Asil'de söndürünce beraber çatıdan indik. Söylediklerini istemsizce tartıyordum ama cidden inandırıcı gelmiyordu. Hala yan yana yürüyorduk. "Bir şey daha sormak istiyorum." Dediğimde bana baktı. Göz göze gelmiştik.

"Siz koştuktan sonra önümden çok hızlı geçen bir şey sendelememe sebep oldu. Onun sizinle bir alakası yok değil mi?" Diye sordum. Her ne kadar kulağa saçma gelsede yaşamıştım. "Hayır. Belki sadece o an çok sert bir rüzgar esmiştir.." dedi Asil Bey. Olamazdı. Sadece rüzgardan ibaret olamazdı o şey.

"Tamam." Dediğimde ikimizinde telefonu çaldı. Son bir kez daha birbirimize bakıp yollarımızı ayırdık. Beni Pervin arıyordu. Odamın yakınında olduğumu farkedince hızla içeri girip telefonu açtım. "Doğu. İşten çıkınca hemen yanıma gel. Dün bana anlattıklarınla ilgili teorilerim var. Kitaplığıma bakarken seneler önce okuduğum 4078 sayfalık bir kitap gördüm. Onun içine baktığımda ve kitaplıktan aynı konuyla alakalı başka kitaplara baktığımda bir teori oluştu kafamda." Dedi tek nefeste. "Ee, teorin ne?" Diye sordum. "Çıkışta geleceksin ya o zaman anlatırım. Uzun biraz." Dedi. "Tamam." Dedim ve telefonu kapattık.

Pervin ne bulmuş olabilirdi ki?

*

Arabam Pervin'in evinin önünde durduğunda hızla arabadan indim ve kapısına gidip çaldım. Bir kaç saniye içinde kapı açıldı. "Hemen gidip üstünü değiştir sonra salona gel." Dediğinde hızla odasına gittim. Aslında onun kıyafetleri bana olmuyordu ama sürekli evine git gel yaptığım için bir eşofman ve tişörtüm onun evinde duruyordu. Giyindikten sonra hızlı adımlarla salona gittim. Kapıdan girmeden önce gözlerim kocaman açıldı. "Hassiktir.. bu kadar uğraşmadın değil mi?" Diye sordum sayıca çok fazla ve açık kitaplara bakarken.

"Evdeydim ve işim yoktu, gel." Dedi. Girdiğim şoktan çıkarak kitaplara basmadan yanına gittim ve koltukta benim için açtığı yere oturdum. "Öncelikle. Bu kadar kitaba rağmen her şey bir teoriden ibaret." Diye başladı. "Çünkü bu şey kanıtlanmış değil ve bilinmiyor. Bu kitapların çoğunu bugün aldım ama açıkçası eski kitaplar daha güvenilir geldi bana." Dedi ve bana oldukça kalın bir kitap uzattı. "Sayfa 2338'i aç başlığa bak." Dediğinde hızla sayfaları çevirip dediği sayfayı açtım.

Sayfanın başında kocaman harflerle 'VAMPİRLER' yazıyordu. Gözlerim Pervin'e döndü. "Vampir olduğunu mu düşünüyorsun?" Diye sordum. "Sana bunu düşündüren ne?" Diye bir soru daha ekledim. "Evet öyle düşünüyorum. Çünkü yaptığım araştırmalar en mantıklı cevabın o olduğunu gösteriyor.

Eli yanımızdaki kumandaya gitti ve bir tuşa bastı. Karşı duvarda bir video belirdi. Projeksiyondan yansıtıyordu. Kumandadan bir tuşa daha basıp perdeleri kapattı. Bana baktı.

"Eğer teorim doğruysa o adamdan uzak durmalısın Doğu. Ayrıca başlamadan önce bir şey daha sorayım. Bugün onu gördün mü?"

"Evet, hatta yanına gidip sana anlattıklarımın aynısını ama biraz daha üstünden olacak şekilde anlattım."

"Onu sormuyorum. Herhangi bir yara izi? Yada ne bileyim herhangi acılı bir bakış?"

"Hayır. Hiçbir yara izi yoktu hatta sordum. Sadece sırtında küçük bir sıyrık olduğunu söyledi ama bana inandırıcı gelmedi." Dediğimde Pervin kafasını onaylar biçimde salladı. Gözleriyle duvarı işaret edip videoyu başlattı. Vampirlerle ilgiliydi. Çok uzun bir video değildi.

Bittikten sonra Pervin kucağıma bir kaç kitap koydu. "İlk kitap 53. Sayfa, ikinci kitap 387. Sayfa, üçüncü kitap 122. Sayfa ve dördüncü kitap 14. Sayfa. Başlıklara baksan yeter. Kalanını ben anlatırım." Dedi. İlk kitabın 53. Sayfasını açtım.

'Vampirlerde İyileşme'

"Onlar iyileşirken okuduklarıma göre bizden kat kat daha hızlı hatta neredeyse anında iyileşiyorlar. Bu bile o adamı şüpheli yapar çünkü hiçbir yarası olmadığını ama ilk çarptığından her yerinin kan olduğunu söylüyorsun. Vücut işleyişleri bizimkinden daha farklı. Yarayı iyileştirmek onların kendi isteğiyle yaptığı bir şey değil. Bedenleri bunu kendi kendine yapıyor ve bu işlem aşırı hızlı oluyor. Adama çarptıktan sonra direkt mi kalkıp koştu?" Diye sordu Pervin. "Hayır, birazcık konuştuk sonra etrafına bakıp koştu." Dedim. Kafasını onaylar biçimde salladı. "Ona çarptıktan sonra bütün yaralarını o konuşma ve etrafa bakma kısmında halletmiş olmalı. Bu elindeki kitapta daha ayrıntısı var ama onlara gerek yok." Dedi Pervin. "İkinci kitaba geç." Dediğinde hemen elimdekini ona uzattım. Ve ikinciyi açtım.

'Vampirlerde Açlık'

"Kan içtikleri doğru ama bunu her zaman yapmıyorlar. Bizim gibi normal yemekler yiyip içebiliyorlar. Kan içme muhabbeti vampirden vampire göre değişirmiş ama ortalama haftada 1-2. Eğer çok açlarsa normal bir insandaki bütün kanı emebilirler ama bunu yapmıyorlar." Dedi Pervin. Ortadaki sehpaya uzanıp bardağını aldı ve bir kaç yudum su içti. O konuşurken bende bir yandan yazılara göz atıyordum.

Kitabı kapatıp Pervin'e döndüm. "Saçmalık." Dedim. Gözleri büyürken gözleri gözlerime kenetlendi. "Vampirler gerçek değiller. Bunun başka bir açıklaması olmalı." Dediğimde kaşlarını çattı. "Daha mantıklı bir açıklaman var mı?!" Dedi sitem eder şekilde. "Hayır yok ama adam vampir olamaz." Dedim. "Neden?" Diye sordu. "Bilmiyorum." Dedim. "İyi tamam. Kitapları toplayayım sonra bir şeyler yaparız." Dediğinde kafamı onaylar biçimde salladım.

O kitapları toplarken düşünüyordum ama daha mantıklı ve kesin bir açıklama olmalıydı bence.

...

Vampir Seçimleri/ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin