Annemin gözlerinde hafif bir hareketlenme gördüğümde hızla oturduğum sandalyeden kalkıp yanına gittim. Gözlerini tamamen açtığında beni gördü. Gülümsedi ama endişeliydi. "Baban ve Batı!?" Diye sordu hızla. Kafamla yanını işaret ettim. Yan yataklardada onlar yatıyordu. Annem rahatlayarak bir elini kaldırıp yanağıma koydu. "Tek başına değildin değil mi?" Diye sordu annem. Kafamı olumsuz biçimde salladım. "Atlas ve Asil yanımdaydı." Dedim. Annem hafifçe gülümsedi.
"Herhangi bir ilişkin var mı?" Diye sordu annem. Anlamazca yüzüne baktım. Bir kaç saat önce Atlas'la öpüşmüştük ama bunun herhangi bir adı var mıydı emin olamıyordum.
"Rüyamda seni ve çok yakışıklı bir adamı gördüm." Dedi annem gülümseyerek. Kan yanaklarıma hücum ederken yutkundum. Neyseki beni bu durumdan çalan telefonum kurtardı.
Çıkarıp ekrana baktım Asya arıyordu. "Anne birazdan dönerim." Diyerek balkona çıktım.
"Efendim Asya?" Diye telefonu açtım. "Ne yapıyorsun?" Diye sordu. "Öyle iyi sen napıyorsun?" Diye sordum. "Bende iyi. Yarın buluşalım mı sana kahvesini tattırmak istediğim çok güzel bir yer var." Dedi neşeyle. "Olur. Saat on iki gibi?" Dediğimde güldü. "Evet olur." Dedi. "Tamam görüşürüz o zaman." Dedim. "Görüşürüz." Dedim bende ve telefonu kapattım. Balkonun kapısının açıldığını duydum ama arkama bakmadım. Atlas'ın geldiğini biliyordum.
Arkamda durup ellerini korkuluğa yaslarken kafasınıda omzuma koydu. "Nereye gidiyorsun?" Diye sordu. Gülümsedim. "Yarın Asya'yla buluşacağım." Dedim. "Tamam." Dedi Atlas. "Asya nedense bana bir konuda şüpheli geliyor." Dedim. "Neyden şüpheleniyorsun?"diye sordu Atlas. "Bilmiyorum sadece şüpheleniyorum." Dedim.
"İstersen yarın seni uzaktan takip edebilirim." Dediğinde kafamı omzuma doğru çevirdim. "Gerçekten mi?" Diye sordum gülümseyerek. Atlas'ta gülümsedi. "İçgüdülerine güveniyorum. Bir şey var diyorsan vardır bebeğim." Dediğinde ben dediği hiçbir şeye takılmayıp sadece cümlenin sonunda ki 'bebeğim'de takılı kalmıştım. Gülümsememi bastırmak için alt dudağımı ısırırken önüme döndüm.
Atlas benim ilkim sayılabilirdi. Çoğu şeyi eğer olursa ilk kez onunla yaşayacaktım. Belki küçük bir çocuk gibi gülüp üzülecektim ama yinede ilklerim olacaktı. Hatta belkide onun için küçük olan şeyler benim için çok büyük olacaktı. Büyük olmasa bile küçük olan şeyler bile çok değerli olacaktı benim için.
O bunun farkında değildi ama kısacık sürede ona bağlanmıştım. Bunun farkına bende geç varmıştım ama kabul etmek zorundaydım. Çünkü inkar edemeyeceğim kadar biliyordum.
"Daldın gittin." Dedi Atlas. Gülümsedim. "Buradayım." Dediğimde balkonun kapısı açıldı. Gelen kişi adımını balkona attığında Atlas arkamdan çekildi. Kapıya doğru döndüm. Babam gelmişti. Yüzünde çok güzel bir gülümseme vardı. "Böldüm mü?" Diye sordu gülümseyerek. "Hayır bölmedin baba." Dedim gülümseyerek.
Aniden babamla göz göze geldik. Yüzündeki gülümseme silinirken lensimi takmayı unuttuğum aklıma geldi. Atlas'ta da yoktu. Hatta annemde bile yoktu. Babam konuşmak için dudaklarını araladı ama konuşamadı. "Doğu?" Dedi karşısında ben olduğundan emin olmak için. "Baba." Dedim bende. "Ne işler dönüyor burada..?" Diye sordu babam Atlas'tan cevap beklercesine. Balkona annemde geldiğinde babam anneme baktı. Gözleri kafası karışmış biçimde bende, Atlas'ta ve annemde dönüp duruyordu.
"Artık öğrenmen gerekiyor hayatım." Dedi annem babama bir adım yaklaşırken. Annem elini yavaşça kaldırdı ve tersini babamın boynuna bastırdı. Anında babamın gözleri açılırken bir adım geriye kaçtı. "Buz..Sen buz gibisin?!" Dedi babam. "Oğlun ve damadın da öyle." Dedi annem. Kan yanaklarıma hücum ederken Atlas gülmemek için zor duruyordu. Babam gülüşünü tutamayıp gülmeye başlamıştı. "Anne!"
Bir süre sonra gülüşler kesilsede benim yüzüm alev alevdi. Sıcak değildi sadece kızarmıştı. "Ben içeri gidiyorum." Diyerek içeri girdim. "Utandırdın çocuğumu." Dedim şakasına anneme takılırken. Annemde gülerken gidip odadaki sandalyeye oturdum. Atlas'ın evinde değildik ama onun evi hemen yanımızdaydı.
Oraya gitme isteği çık aklımdan.
Atlas'ta içeri girip arkasından balkon kapısını kapattı. Gelip yanıma oturdu. "Konuşacaklar." Dediğinde kafamı olumlu biçimde salladım.
"Annen evlenme konusunda fazla heyecanlı sanırım." Dedi Atlas gülerek. Kızarmaya başlarken Atlas'a baktım. "Emin ol çocuk konusunda da fazla heyecanlıdır!" Dedim şakayla. Atlas sırıttı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında geri çekilmedim ama yutkundum. "Ne zaman istersen." Dedi kısık bir ses tonuyla ve geri çekilince gülmeye başladı. Bugün herkes beni utandırmaya oynuyordu. Zaten şakalaşıyorduk. Çocuk yapamazdık ama evlat edinebilirdik.
Utancımı kenara bırakıp biraz eğlensem fena olmazdı aslında..
Elimi Atlas'ın bacağına koyduğumda gözleri şaşkınlıkla bana döndü. Gözlerimizdeki bağı koparmadan elimi biraz yukarı kaydırdım. Atlas sırıttı. Elini elimin üstüne koyacağı sırada elimi çektim ve kocaman bir şekilde gülümsedim. "Al sana eğlence." Dediğimde Atlas bozulmuştu. Ama belli etmemeye çalıştı.
"Abi.."
Duyduğum sesle hızla ayağa kalktım. Batı'yla göz göze gelince hızla yanına gittim. Oturduğu yataktan kalkmadan kollarını uzatınca sıkıca sarıldım ona. "Anne ve babam iyi mi..?" Diye sordu kafasını omzumdan kaldırmadan. "İyiler. Balkonda konuşuyorlar." Dedim. "Çok soğuksun." Dedi Batı. "Normalde de soğuksun ama şimdi sanki daha da soğuksun." Diye devam etti. "Hayır. Sen üşüyorsun." Dedim. Ayrıldığımızda gözleri hala bendeydi. Batı'ya şimdilik söylemececektim. Annem söylerse söylerdi. Ondan duyması daha iyi olurdu.
Batı'nın yüzüne baktım. Kaşı ve dudağı patlamıştı. Elmacık kemiği morarıktı. Bir el bileği incinmişti.
Aniden aklımda bir şey canlandı.
Ya o adam sadece piyonsa ve asıl şah ona yaptırdıysa?
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Seçimleri/ bxb
VampireHiçbir şeyden haberi olmayan Doğu kendini bir anda vampirler arasında seçimler yaparken bulur. ______________ Her şey kurgudur. Eşcinsel çiftlerin garip karşılanmadığı bir dünya..