Öncelikle umarım papatya çayınız hazırdır. 😀
ARAS'IN AĞZINDAN
"Abi biraz daha hızlı gidersen kavuşacağın kişi Avukat değil yaradan olacak. 45 dakikalık yolu 15 dakika da geldik. " diyen Yavuz'a ters ters baktım. Bakışlarımı fark edince teslim olmuş gibi ellerini havaya kaldırıp yola bakmaya başladı.
Öfkeden delirmek üzereydim. Sena'nın o şerefsiz Savcı ile akşam yemeğinde ne işi olabilirdi? Ben ona gitmemesini söylemişken sözümü çiğneyip nasıl gidebilirdi? Ondan gitmemesini Aras gibi değil Selim gibi istemiştim. Ona karşı kalkanımı ilk kez indirmiştim. Peki o ne yaptı? Her zaman olduğu gibi yine beni dinlemedi. Şerefsiz savcı ile baş başa akşam yemeğine gitti.
"Abi çok üzerine gitme Sena'nın. Yaptığı şeyle ilgili mantıklı bir gerekçesi olduğuna eminim. Biraz alttan al."
Yüzümde öfkeden oluşan gülümseme ile ona bakıp "Kimseyi alttan alacak değilim. Dostumda düşmanımda belli olsun Yavuz. Avukatımız dedik bütün sırlarımızı verdik. Kime sırtımızı dayayacağımızı bilelim." dedim.
"Abi bütün sorunun işler olduğuna emin misin?"
"Salak salak konuşma Yavuz başka ne olacak? Daha galeriye ayak basar basmaz ya bu işten ya Savcı'dan vazgeç diye uyardım onu. O ne yaptı bir düşün? Bacak bacak üstüne attığı koltukta daha da yayılıp benim mekanımda bana racon kesti. Söylediğiniz her şey kabulüm Yavuz Bey. Üstüne ne söylerseniz onlarda kabulüm demeyi de ihmal etmedi. Peki sonuç ne oldu Yavuz?" deyince "Abi" diyeceği sırada "Dur sen söyleme ben söyleyeyim ne olduğunu. Savcıyla akşam yemeğine çıktı. Peki sen onun yüzünden benden dayak yemişken o sana verdiği sözde durdu mu? Tabiki de hayır."
Öfkeyle elimi direksiyona vurdum. "Tipik Sena bu oğlum işte. Aklı bir karış havada, yaptığı hiçbir eylemin sonucuna katlanmayan, güvenilmez Sena."
"Abi ne desen haklısın ama ben yine de Avukat Hanımı dinleme taraftarıyım."
"Neyi dinleyeceğim lan?" diyerek öfkeyle bağırdım. "Babayla sana bu kızın gerçek yüzünü anlatamadım Yavuz. Beni dinlemediniz. O kadına karşı benim yanımda durmak yerine onu kahvaltılara çağırdınız."
"Abi o konuda bana hiç kızma. Benim de sabah babanın evine gidince haberim oldu. Sena geldiği anda bile senin karşı çıkacağını, bunu yapmamamız gerektiğini söyledim. Ama.."
"Ama babada "O kim oluyor da benim lafımın üzerine laf söyleyecek. Ben daha ölmedim. Kimse lafımı çiğneyemez." diye bağırdı değil mi Yavuz?" deyince "Abi sende tanımışsın işte babayı. Senin sözünü dinlemeyen adam benim sözümü mü dinleyecek?" diyerek kendini savundu.
"Lan o zaman arasana beni. Desene abi gelme Sena burada diye."
"Abi, benim aklıma gelmedi mi sanıyorsun bu? Baba tedbirini baştan aldı. Eve girer girmez kahvaltı masasında iş olmasın Yavuz. Telefonunu çocuklara ver. Kötü bir şey olursa kapıdaki çocuklardan ulaşırlar sana dedi." deyince "Yaşlı kurt her detayı düşünür Yavuz Efendi. Babanın zekasını hafife almaman gerektiğini öğrenmişsindir artık." dedim
"Öğrendim abi öğrenmez miyim hiç? Ama bu saatten sonra Sena ile senin arandaki ilişkiye karışmaz." deyince öfkeyle çıkan sesimle "Lan ne ilişkisi?" diye bağırdım.
"Abi sürekli birbirinizle dalaşıyorsunuz ya onu diyorum." dedikten sonra imayla çıkan sesiyle "Senin anladığın gibi bir ilişki değil yani?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KUŞU
ChickLitAşık olmak suç mu? Suçmuş... Hemde suçların en büyüğü. Bir aşk uğruna adaletin aydınlık tarafından karanlık tarafına geçtiğim gün anladım bunu. Sevdiği kadının attığı cehennemde masumiyetini kaybeden Selim Egeli... Sevdiği adamı öldü diye bildiği i...