KİM BU ADAMLAR?

14K 1.4K 2.8K
                                    

Sena'nın Ağzından

Zilim zır zır çalıyor muydu yoksa bana mı öyle gelmişti. Yastıktan başımı hafif kaldırarak sesin rüyamda bir hayal ürünü mü olduğunu yoksa gerçekten kapımın mı çaldığını anlamaya çalıştım. 2 saniye geçmeden zil yine zırzır ötmeye başladı. Telefonumdan saate baktığımda daha 05.30 olduğunu gördüm. Bu saatte kapımı çalan hangi dengesiz olabilirdi ki.

Gelenin kim olduğuna gizlice bakabilmek için sessizce yatağımdan kalktım. Yavaş adımlarla merdivenlerden aşağıya indim. Her şey harika ilerliyor derken son basamağa basmamla parke can çekişir gibi 'gıçç' diye öttü.

Umarım dışarıdaki her kimse sesi duymamıştır diye içimden geçiriyordum ki kapının arkasındaki kişi sakin bir ses tonuyla konuştu." Sena Hanım kapının arkasında olduğunuzu biliyorum." Lanet olsun! Gelen kişi sesi duymuştu işte. Annem 50 kez bu son basamağa çözüm bulmamı söylemişti. Salak kafam dinlesen ya anne sözünü.

Kapıdaki kişi benden herhangi bir cevap alamayınca konuşmaya devam etti. " Sena hanım ,Ben Yavuz Egeli. Size bir şey yapmak için gelmedim. Benden korkmanıza gerek yok. Sadece sizinle bir dava hakkında konuşmak istiyorum. Yanımda silahım falan yok. Bana güvenebilirsiniz."

Yavuz Egeli mi dedi o? Hani şu İstanbul'da terör estiren ünlü mafya babası Aras Yiğitsoy'un sağ kolu olan Yavuz Egeli! Gecenin bir yarısı kapıma gelmişti.Hem de bir dava ile ilgili konuşmak için. Kesin onların işine taş koydum ve Aras'ta sağ kolunu beni öldürsün diye yolladı.

'Genç , yakışıklı Aras Yiğitsoy bir kadını öldürmek için gecenin bu saatinde kapısına dayanmazdı herhalde. Sonuçta onlarında bir raconu vardır' diyerek kendime telkinde bulunmaya çalıştım. Ama bu konuda pekte başarılı olamadım.

Aras Yiğitsoy diğer mafyatik adamlar gibi değildi. Onun adını bilmeyen yoktu bizim camiada. Ancak kendi avukatları dışında kimse onunla görüşüp konuşmamıştı. Hakkında dolaşan üç beş bilgi vardı sadece. Yer altı dünyasının en genç ve en güçlü mafya babasıydı. Seneler önce amcası Hamdi Yiğitsoy'un korumalığını yapmak için küçük bir suç işleyerek cezaevine girmişti. Ama varlığından Hamdi Yiğitsoy'un oğlu Aslan Yiğitsoy öldürülene kadar kimsenin haberi olmamıştı. Aslan Bey öldükten 2 ay sonra Aras Yiğitsoy'un cezaevinden çıkınca ve Aslan'ın yerine işlerin başına geçeceğini duyduk. Bir rivayete göre Hamdi Yiğitsoy ailesinin devamlılığını sağlamak için oğlu ölene kadar Aras'ı gün yüzüne çıkarmamıştı. Bunlar dışında onun gelmiş geçmiş bütün yer altı dünyası adamlarından daha sert, daha acımasız ve sevdiklerine karşı dahi gaddar olduğunu duymuştuk. Ve şimdi bu acımasız katilin sağ kolu benim kapımdaydı öyle mi?

O kadar uzun süredir düşüncelere dalmış olmalıyım ki kapının arkasındaki adam "Sena Hanım orada mısınız" diyerek varlığımı kontrol etti.

Bütün gücümü toplayarak konuşmaya çalıştım. "Evet buradayım. Konunuz ile ilgili sabah konuşabileceğimize eminim Yavuz Bey. Gecenin bu saatinde beni rahatsız edecek kadar önemli bir durumunuz olduğunu sanmıyorum." dedikten sonra yavaşça evin girişindeki konsola doğru yürüdüm. Çekmeceyi hafifçe açarak biber gazını aldım. Zor durumda kalınca kullanmak için doğru konuma getirdim. Elimdeki de ne silahtı ama. Bununla kesin Advenger kahramanları gibi yenilmez oldurdum.

Ben biber gazını ayarlarken adam konuşmaya devam etti. "Aslında var Sena Hanım. Hayat memat meselesi. Lütfen kapıyı açın ve konuşmama izin verin. Sadece 5 dakika süreceğine emin olabilirsiniz."

ANKA KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin