sınırlarını zorlayacağız

1.3K 212 89
                                    

dayanamıyorum her gun bolum atasim geliyor cunku yaklasik 5 bolum taslak var ^^^
yorumlarinizi okumak cok eglencelii <333

Gördün mü? Sen erkek fahişesi olduğunu düşünmüştün. Hatta prens bile sana öyle demişti. Ama tüm soylulara seni uzaktan akrabası olarak tanıtmıştı. Bir dedikodunun yayılmasındansa bu daha iyiydi. İçimdeki ses tam olarak bana bunları söylüyordu. Doğru söylüyordu belki ama bu prensi iyi birisi yapmazdı.

Şimdi onun odasındayız. Yaverleri dışarıda bekliyor ve içeriden kimse girmesin diye kapıyı kilitledi. Ateşim yok, karnım tok ve kendimdeyim. Hiçbir şeyim yok. Fakat prens masada sanki hastaymışım gibi davrandığı için öyle olduğumu düşündüm.

"Kaçmak için iyi bir bahaneydi." Üzerindeki uzun ceketi yatağının üzerine bırakırken söyledi bunu. Memnun olmuş gibiydi. Altında sadece beyaz bir gömlek kaldı, beyaz pantolonu.

Kafamı sallamakla yetindim. Yatağın karşısında, ayakta duruyordum. Onu bekliyordum. Ne yapacak ne edecek bilmiyorum. "Herkes aşağıda. Neredeyse şehrin tüm soyluları, önde gelenleri." Gözleri benim üzerimdeydi. "Onları gördün mü?" Yine kafamı salladım.

"Bu gece bir şeyler olacak."

Yanaklarımın kızardığını hissediyorum. Kalbim tüm odada atıyor ve boşlukta gibiyim, sözleri bile farklı hissettiriyor. Birkaç büyük adımda yanıma geldi. Elleri gömleğimin düğmelerine uzandı ve yavaşça açmaya başladı. Kafamı kaldırıp da bakamadım ona. Gömlek üzerimden düşüp yeri boylarken prens elinin tersiyle göğsüme dokundu, titredim. "Vücudun sıcacık. Hep mi böylesin yoksa benim yüzümden mi?"

Dilimi yutmuş gibiydim. Cevap veremedim. Prens bu halime tebessüm etti. "Benim yüzümden böyle sıcak olduğunu bilmek beni nasıl azdırıyor bilemezsin." Ben ona bakmaya cesaret edemezken onun bana kurduğu cümleler yüzünden kendime gelemiyordum.

Hiçbir söz hakkım yok. İtiraz edemem. Hayır diyemem. O ne derse ne isterse yapabilir. Benim vücudum hakkında söz sahibi olabilir. Çünkü artık burada olmamın tek bir anlamı var o'da her şeyimle onun sözleri altında olduğum.

Parmakları pantolonumun düğmesine uzandı. Telaşla tuttum ellerinden, yine. Korkuyordum. Öyle nazik, öyle masum davranıyordu ama her şey artık beni etkileyip korkutuyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı. "Çıkaracağım." dedi. İzin ister gibi değildi aksine bu bir emirdi. "Bakma öyle, beni ikna edemezsin." Nasıl bakıyorum bilmiyorum. "Bu zamana kadar kadınlar karşıma soyunmuş bir halde geldiler. Hiç kimsenin üzerini çıkarmadım. Hiçbir erkeğin gömleğinin düğmelerini açmadım. Kimseyi böyle arzulamadım." Parmakları düğmede, gözlerime bakıp bana bu cümleleri sarf ederken tek bir hamleyle açtı ve dizlerime kadar beni çıplak bıraktı. Ellerim boşluğa düşerken "Tutun bana." diyerek beni yönlendirdi. Omzundan tutunarak pantolonumu da bacaklarımdan attım. Ben tamamen çırılçıplağım.

Ellerimle erkekliğimi kapatmak istiyordum. Karşısında daha önce de çıplak kalmıştım ama bu farklıydı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda zaten gözlerinin bende, dudaklarımda olduğunu gördüm. Alt dudağımı ısırdım. "Neden beni bu kadar arzuluyorsunuz?"

Eliyle saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Kafasını yana eğip beni izlerken, "Bilmiyorum." dedi. Bunu beklemiyorum. Bir neden istiyordum. "Neden seni arzulamayayım ki?" Parmaklarının tersiyle yanağımı okşayarak çenemi kavradı. "Seni arzulayan tek kişi ben miyim yoksa?"

"Öylesiniz." Hafifçe sırıttı. Hoşuna gitmişti.

Birden bedenime bir titreme geldiğinde bunu fark edip daha çok yaklaştı. Elleriyle yanaklarımı kavradı. "Şimdi bir kedi gibisin." Nefesini yüzümde hissediyordum. "Karşımda öyle savunmasız, öyle çaresiz duruyorsun ki..."Parmaklarıma baktı. "Pençelerin nerede? Neden benimle kavga etmiyorsun?"

Ben şimdi bile karşı çıkamazken bu şekilde benimle alay etmesi bile zoruma gidiyordu. Kendince eğleniyordu ve cidden kendisine bir soytarı arıyordu.

"Sadece seni bilmek istiyorum." Elinin tersiyle göğsümü okşadı. Kasıklarıma kadar inen eli tam orada durdu. Kafasını eğip erkekliğime baktı. Utandım. Yerin dibine girmek, yok olmak istedim. Bir başkasının bana bu şekilde bakması garip geliyordu. Kimse beni çıplak görmemişti. Kendim bile aynaya zor bakıyordum. Parmakları usulca kavradı erkekliğimi. Ayak ucumda istemsizce yükseldim ve bu benim istekli görünmeme sebep oldu. Prens şaşkınlıkla bu yaptığıma bakarken ben onu tekrar şaşırtıp ellerimle omuzlarından tutundum.

"Benden nefret ediyorsun ama benimle sevişmek için de isteklisin." Yüzünde sinsi bir sırıtış, o kadar zevk alıyordu ki benim bu halimden her halinden belli oluyordu. Avucuna yerleşen erkekliğimi okşadı, kendime bile hiç dokunmamıştım, sıktı. Parmaklarım omzunu sıktığında güldü. "Hiçbir şey yapmıyorum. Biliyorsun değil mi?" Utançla başımı öne eğdim. "Hiçbir şey yapmıyorum ama sen her bir dokunuşumla kendinden geçiyorsun. Kim kimi daha çok arzuluyor görmek ister misin Yeonjun?" Bakışları bana meydan okur gibiydi. Başımla reddettim onu. "İstemiyorum." dedim hemen.

Eli erkekliğimden kalçama uzandı. Tuttu, sıktı ve birbirindan ayırırken ben kendimi daha çok ona ittim. Neredeyse sarılacak gibiydim. Göğsünün göğsüme değmesi an meselesiydi. Parmakları kalçamda gezindi. "Kokunu sevdim." dedi beğenmişçe. Birden belimden tutup beni kendisine çekti. Göğsüme göğsüne çarptı ve ağzımdan küçük bir inleme kaçırdım.

Kulağıma doğru fısıldadı. "Senin sınırlarını zorluyorum Yeonjun. Ne kadar ileri gidebiliyorsun görmek istiyorum." Belimi okşadı.

Geri çekildiğinde ellerini de üzerimden çekti. Boşlukta gibi hissettim. Bana baktı, çıplak vücuduma, erkekliğime, dudaklarıma...

"Sınırlarımı zorlayın." dedim isteksizce. "Ne kadar size pençelerimi de çıkarsam eninde sonunda kazanan siz oluyorsunuz."

"Öyle olmamasını mı isterdin?"

"En azından eşit olmamızı isterdim." Gerçekten isterdim.

"Nasıl bir eşitlik?" Gerçekten merak eder gibiydi. "Çıplak olmamı mı isterdin?"

Omuz silktim. "Belki." Kaşları havalandı. "Bana boyun eğmemen şu ana kadar hiç kimsede görmediğim türden bir cesaret." Dudağım kıvrıldı, öyleydim. "Ama bana başka türlü boyun eğeceksin Yeonjun." Neyi ima ettiğini anladığımda bakışlarımı kaçırdım.

"Öyle ya da böyle," Baştan aşağı süzdü beni. "sınırlarını zorlayacağız."

klanın son hizmetçisi | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin