Soluk

Etki

Uyandığımda, Tuana yanımda uyuyordu. Bir elimi yanağına çıkardım. Uyurken çok güzeldi, öne kıvrılan ve hafif şişen dudakları, göz kapaklarından dökülen uzun kirpikleri, dağınık olmasına rağmen ipek gibi uzanan saçları. Baş parmağım dudağının kenarında durdu, gözleri aralandı. Bir kaç kez kırpıştırdı. Üzeindeki uyku mahmurluğu beni mest etmişti. Elimi beline atıp onu biraz kendime çektim, yatakta rahatça kayarken elleri göğsüme kondu. Kuş gibi bir öpücük kondurdu dudaklarıma. Saliselik olmasına rağmen bende bıraktığı etki, tarif edilemezdi. Biraz doğrulup üzerine doğru eğildim, dudakları benim için aralandı. Saçlarıyla tarar gibi oynadım, çenesine bir öpücük bıraktım. Kulağının yanına yaklaşıp 'Günaydın.' dedim fısıldayarak, bilerek nefesimi vermiştim. Yanağıma bir öpücük bıraktı, 'Günaydın.' diyerek. Burnumu yanağına sürterek dudaklarına vardım. Yavaşça öperken, elini enseme çıkarıp saçlarıma daldırdı. Öpüşüm derinleşti. Kalplerimizin hızla çarpan ritimlerini duyuyorduk. Dudaklarımdan ayrılıp, boynuma gizlendi. Geriye yatıp bana sokulmasına izin verdim.
İkimizin de ailesi yoktu. Birbirimize sığınmış olmamız belki de bize yol olurdu. Onun dinginliğine ihtiyacım vardı, yarattığı tatlı huzura ihtiyacım vardı, onun ağrıyan kalbime şifası vardı. Şimdiye kadar o bana ağrılarından bahsetmese de onda da eksik bir şeyler vardı ve benim tamamlamam için kalbine almıştı. Tüm eksikleri toplayıp, bir gökkuşağı çizecektim, ikimiz için de. Onun hayatıma girmiş olması, hedefimden şaşırtmamıştı. Aksine daha da sarılmamı sağlamıştı. Çünkü artık yaşamak için bir sebebim daha vardı.

Bölüm kısa oldu biraz. Bayram sabahı aklıma gelince yazdım bıraktım. Herkese İyi bayramlar dilerim. Eğer okuyanınız varsa en azından hikayenin gidişatıyla ilgili birkaç yorum yaparsanız, devam edip etmeyeceğime yön vermek isterim.