Ceza

608 42 2
                                    

Gece uykumdan huzursuzlanarak uyandım, yatağımın yanındaki boşlukla, gözlerimi odada gezdirdim. Tuana yoktu, saate baktığımda 5e gelmek üzereydi. Lavaboya kalkmış olabileceğini düşünerek kalktım ama yoktu. Aşağı inip mutfağa girdim. İçimde bi yumru oluştu. Bahçeye çıktım, ön kapıya dolandım ama hiçbir yerde yoktu. Aklıma gelenle, kalbim göğüs kafemi zorladı. Akrebin yapabileceklerini düşününce nefes alamadım. Korkuyla eve geri girdim. Işıkları açıp etrafta bi farklılık var mı diye göz gezdirdim. Her şey yerli yerindeydi. Tam ceketimi alıp çıkacakken aşağıdan bir şeyin düşme sesi geldi.

Çekmecedeki tabancamı alıp, ışıkları kapatarak aşağı indim. Korku, tüm bedenimi sardı. Kimseden korktuğum yoktu ama Tuanayı almış olabilecekleri düşüncesi aklımı alıyordu.

Atolyenin kapısına geldiğimde, namluyu hızla içeri doğrulttum, o sırada Tuana tiz bir çığlıkla elindeki paleti yere düşürdü. Aklım gitti. Silahı direk masaya bırakıp yanına ulaştım. Elleri titrerken, kollarım arasına alıp saçlarını okşadım.

- Özür dilerim güzelim özür dilerim, ben sesleri duyunca.. Özür dilerim.

+ Ben sadece..

- Tamam, tamam bir şey yok. Ben korktum seni göremeyince başka şeyler geldi aklıma. Özür dilerim silah için. Korkma bir şey yok.

Nefesi düzene girdi. Ayrılıp yüzünü avuçlarım arasına aldım. Sarkmış dudağına bir öpücük bıraktım. Elimi tutup sağ duvar kenarına yürüttü. Gördüğüm tabloyla gözlerim doldu.
Annem, yanında ben ve arka tarafta koltuğun tepesinden bakan Egenin olduğu tabloydu bu. Ben çizdiğimde siyah beyazdı. Şimdi renklenmişti. Annemin üzerindeki kazak yeşil altındaki pantolon kremdi. Benim üzerimdeki sweat mavi, altındaki eşofman griydi. Egenin üzerindeki sweat de bordoya boyanmıştı. Arkamızda renkli çiçeklerle dolu bir bahçe var etmişti. Gözlerimdeki yaşları tutamadım.

+ Hayatıma kattığın iyi kötü tüm hisler için teşekkür ederim Tuana. Kattığın her renk için minnettarım sana.

- Kötü hisler de mi var?

Tek kaşını kaldırıp bana dönmüştü, yüzünde biraz hayal kırıklığı. Tekrar yüzünü avuçlarım arasına aldım, mesafeyi biraz azaltıp, gözlerine baktım.

- Senden önce kaybedecek bir şeyim yoktu, o yüzden daha cesurdum. Şimdi küçük bir çocuk gibi korkularım var.

Öptüm.

- Senden önce, sağlıklı bir yaşamım vardı. Şimdi sürekli deli gibi atan bir kalbim var.

Öptü.

O öptükçe ruhum iyileşti. O öptükçe ağrılarım dindi, o öptükçe dünyam güzelleşti.

+ Şikayetçi misin?

Ellerini boynuma dolayıp gözlerime bakarak sordu bu soruyu. Dudaklarım yukarı kıvrıldı.

- Davacıyım hakim bey. Bu kadın kalbimi çaldı. Müebbet aşk talep ediyorum.

Söylediklerime kıkırdadı. Ah neşesi yeter.

+ Cezam neyse, çekmeye hazırım.

Hızlı bir hareketle bir elimi bacaklarından geçirip diğer elimle sırtını destekleyerek kucağıma aldım. Omzuma tutundu. Burnuna bir öpücük bırakıp yukarı odaya çıkardım. Cezası belliydi.

Soluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin