Güneş

729 45 0
                                        

Tuanadan*

Beni kucağında odaya çıkarmış, arkamızdan kapıyı kilitlemişti. Duvar dibinde yere indirip, bana hiç şans tanımadan, duvarla arasına hapsetti. Bir eli bacağımdan yukarı hayali çizgiler çekerken diğer eli bel boşluğumdan tutup, ona yaslanmama sebep oldu. Cezama ayak uydurdum. Dudaklarına uzandım. Anında karşılık verdi. Birbirimizi tüketir gibi öpüyorduk. Her defasında hep ilk kezmiş gibi tutkulu hem de sonmuş gibi doyasıya. Bana her dokunduğunda, kalbim zirveye koşuyormuş gibi çarpıyordu. Bir elim ensesine tutundu, dilimi dudaklarının arasına ittim. Hırıltılı bir inilti çıktı boğazından. Bacağımdaki eli kalçama çıktı, sıktığı an kendimi, ona daha çok ittim. Hissettiğim şeyle adını inledim.

"Çağannn!!!"

Duvardan ayırıp yatağa yürüdük, dudaklarımız ayrılmadan. Yatağında yanında, elimi eşofmanının bel kısmına götürüp aşağı indirdim. Hızla tişörtünü üzerinden attı. Eşofmanı da bacaklarından ayrıldı. Üzerimdeki kısa kollu, gecelik elbiseyi eteklerinden tutup çıkardı. Parmakları iç çamaşarım üzerinden beni okşadı. Bir eli sütyenimi açtı. Daha geçmemiş izlerine bakıp gülümsedi.

"Tuana, mest oluyorum sana. Doymuyorum, doyamıyorum."

Öperken çenesinden tutarak yatağa uzandım. Beni zorlamadan çektiğim gibi ayak uydurdu. İç çamaşırımı bu sefer ona kalmadan ben çıkardım. Bu sefer üste çıkan bendim. Bana uyum sağladı. Bacaklarımı açıp, yerimi aldım. Birer inleme daha döküldü dudaklarımızdan.

"Ateş gibisin Tuana."

Dudaklarına eğildim, bir yandan kendimi ona sürtüyordum. Bu çok başka bir histi. Tamamlanmış hissetmek başka bir histi. Her şeyimle ona ait olmak çok güzeldi. Kalbim hızla çarpıyordu.

Bir anda sırtım yatakla buluştu. Sonra o bana hapsoldu, defalarca.

"Çağann"

Güneş doğdu, o beni, ben onu tamamlarken. Daha önce böyle bir manzara görmedim. Böyle güzel hissetmedim.

Soluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin