Soluk

💫

"Nereye?"

Kapıdan çıkacakken, Tuananın sesiyle durdum. Sabah saatin 6sıydı, sessizce hareket etmiştim ama yine de uyanmıştı. Geri döndüm. Yatağın yanına oturdum.

"İşlerim var güzelim."

Duvardaki saate bakıp, tekrar bana döndü.

"Sabahın 6sında mı?"

Başımı salladım. İşim uzundu. Erken çıkmam en iyisiydi.

"Uyandırmak istememiştim."

Elimle yanağını okşadım. Sorgu dolu gözleriyle bana bakıyordu.

"Ufukta mı işin?"

"Hayır."

"Ofiste mi?"

"Hayır."

Kaşları çatıldı. Salak sallasana bir yalan. Evet ofise gideceğim desene.

"Yalan söyleyemediğin için şu an gizlemeye çalışıyorsun?"

Bu sefer benim kaşlarım çatıldı.

"Beni bu kadar iyi tanıman işime yaramadı."

Yatakta doğruldu. Elimi sardı sıkıca.

"B-beni bırakacak mısın?"

Sorduğu soruyla afalladım, sesinin titrekliği canımı sıktı.

"Saçmalama güzelim, ne bırakması?"

Alnına bir öpücük bıraktım kendime çekip. Elimi tutan elini de sıkıca tuttum.

"Sadece sonra anlatırım olur mu? Önce halletmem gerek. Sonra öğreneceksin zaten."

Gözleri dolduğunda sarıldım. Burnunu boynuma yasladı. Bir hafta olmuştu, öğreneli. Zor toparlamıştı. Ama hala onu bırakabileceğimi düşünüyordu.

"Seni bırakmaya hiç niyetim yok, sevgilim. Tamam mı? Çıkar aklından bunu."

Geri çekilip, gülümsedi. Başını salladı. Bu sefer dudaklarını öptüm.

"Ege seninle bugün, kursu yok. Akşam da yemeğe çıkarız olur mu? Ben gelemezsem sizi aldırırım."

Başını sallayıp onayladığında, tekrar öpüp kalktım.

"Hadi uyu biraz daha. Ararım."

Kapıdan çıktığımda nefesimi verdim. Egemin odasına girip, onu öpüp evden çıktım.

----

"Bu renkler olmalı bence."

Ülkünün gösterdiği renklere baktım.

"Olur, bu işi benden daha iyi bilirsin."

Gülümsedi. Çalışana seslenip, istediğimiz renkleri söyledi.

Oradan çıkınca, Ülküye döndüm.

"Yağız seni, mekana götürsün. Ben de bir saate gelirim."

Başını salladığında, kapıdaki Yağızla selamlaşıp arabama bindim.

Mağazaya geldiğimde, aracı parkedip indim. Hülya hanım kapıda beni gülümseyerek karşılayıp, eşlik etti.

"Siparişiniz hazır Çağan Bey, çok güzel oldu. Umarım beğenirsiniz."

"Eminim çok güzel olmuştur, şüphem yok."

Hazırladıkları ürünü alıp, çıktım. Her şey, planladığım gibi ilerliyordu. Saat de daha erkendi. Arabaya binip, Ülkülerin yanına giderken çalan telefonuma bakıp, açtım.