Tuanadan:
Koridorda bağıran Yağıza ilerlediğimde son cümlesi duvarları başıma yıkarken durdum.
"Bak! Bak son rengi de kırmızı. Kan kırmızı!"
Söyledikleri kurşun gibi delip geçerken aklımdan olduğum yere mıhlanmış, karnımın az evvelki sancısını unutmuştum. Şimdi tüm acı kalbimin tam orta yerindeydi.
Çağanın gömleğini kanlar içinde Ülkünün gözünün önünde sallarken aklımdaki senaryolar beni dibe çekiyordu.
Ülkü ağzından kopan büyük hıçkırıkla doğrulduğunda beni gördü. Yüzündeki ifadeden anladıklarım beni ürkütüyordu. Yağız da bakışlarını benden taraf çevirdi. Kin ve nefret yoktu bakışlarında, az önce bağırışlarının aksine.
Tükenmişlik.
Kanım çekildiğinde duvardan destek aldım. Ülkü yanıma adımlarken onu durdurdum.
"Söyleme."
"Ba-bana hiçbir şey söyleme."
Ellerim kulaklarımı kapattı hızla. Çıldırmak üzereydim ve o cümleyi duymak istemiyordum.
"Tuana, aç kulaklarını bir şey yok."
Titreyen sesi kesik kesik ulaşıyordu bana ama umursamadım. Gözlerimi kapattım.
Çağan. Alnından dökülen kanlar.
Cam.
Arabanın camı yüzünde patlamıştı.
Gözleri bana bakıyordu.
Nefes.
Nefes alıyor muydu?
Hissettim mi hiç nefesini?
Hatırla.
Yaşadığına dair bir şey hatırla.
Biri kollarımdan tutup sarstığında, ellerim boşluğa düştü. Sesler uğultu olmaktan çıktı.
Karşımda duran Ülküyse, sarsan Yağızdı. Gözlerimi kapattım. Görmek istemiyorum.
"Bırak!!"
"Bırak! Kan görmek istemiyorum, görmeyeceğim o gömleği. Bırak!!"
Ses tellerim yırtılmış gibi hissediyordum. Sesim hırıltılı çıkarken bir kez daha bağırdım.
"Bıraaak! "
Beni kolları arasına alıp sardı. Az önce arkadaşını ondan aldığımı bağırıyordu. Şimdi bana sarılıyordu.
O kadar mı acınasıydım?
Bu kadar mıydı?
Bir sedye belirdi ileride. Kalbim korkudan kasıldı. Yağızı var gücümle ittim. Sedyeye koştum.
"Çağan."
Sedye Ülkünün önünde durdu. Ülkü eliyle ağzını kapatıp duvara çöktüğünde gözlerimi sedyeye çevirdim. Eli yanından boşluğa düştü.
Eş zamanlı ben de düştüm. Kalbimin artık atması için bir sebebi kalmadığını anladığım an elim kalbime gitti.
"Ben hep senin sol göğsünün altında atan kalbindeyim. Bir gün ölsem bile."
Perde kapandı.
Işık söndü.
Ona verdiğim son renk, bana leke oldu.
Tüm renkler soldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soluk
ChickLitYağmurluydu tüm yaşamım, o gün güneş doğana kadar. Tüm tablolar soluktu, O paletime renk katana kadar.