🫰🏻

228 16 21
                                    

Ay medyada miroş varrrr

"Bal kızım benim." dedim beşikte uyanmış üzerindeki oyuncaklara hayranca bakan kızıma. "Uyanmış mı?" Badeyi hiç beşikten almadan yeniden karımın yanına döndüm. Yeni uyanmış mahmur mahmur bakan gözleriyle gülümsedi. "Yetişemiyorum." dedim başımı yastığa koyarken. "İki güzele birden yetişemiyorum." Naz söylediklerime kıkırdayıp bir elini boynuma sararak göğsüme yaslandı. "Daha iyi olamazdı." Saçlarına bir öpücük bıraktım.

Naz, Badeyi beşiğinden alıp altını değiştirirken aşağı indim. Çayı koyup, dolaptan kahvaltılıkları çıkarırken çalan telefonumu almak için salona geri döndüm. "Tamam kardeşim sen bugün evleniyorsun!" dedim açar açmaz. Çünkü bunu söyleyeceğine emindim. "Evet abicim evleniyorum!" dedi aksini söylemişim gibi. "Hem de bugün!" Heyecanına gülüp mutfağa geri döndüm. "Kahvaltı hazırlıyorum, buraya gel hadi. Şimdi sen bir şey yemezsin." dedim. Yemeyeceğini biliyordum. "Yoldayım zaten!" dedi bağırarak. "Bütün gece uyumadım. Ülküye gittim o da beni evden kovdu." Söylediklerine kahkaha atarken Naz kucağında dünyanın en güzel varlığıyla yanıma geldi. "Ben de mi kovsam?" diye iç geçirdim ama "Hadi gel bekliyoruz." diyerek kapadım telefonu.

Elimin birini Nazın beline dolayıp yakınıma çektim. Diğer elimle Badenin başını okşarken ikisine de birer öpücük kondurdum. Bade yeni yeni keşfettiği sesiyle gülerken, ikimiz de ona dünyanın sekizinci harikasıymış gibi bakıyorduk. "Ülkü aradı beni de." dedi yanağımdan öptükten hemen sonra. "Kuaföre geç kalma diyip duruyor." dedi gülerek. "Bugün atlatırsak bizden iyisi yok." dedim. Badeyi mama sandalyesine bırakıp yanıma geldiğinde Badenin önündeki oyuncakla ilgilendiğinden emin olup Nazı tezgahla kendi aramla sıkıştırdım. Bir elim bel oyuntusunu narince okşarken dudaklarımı boynuna bıraktım. "Napıyosunuz beyefendi!" dedi ses tonunu değiştirerek. "Karımı seviyorum." diye mırıldandım. Parmak uçları saçlarıma dokundu. "Sevemediğim her günün acısını çıkarmak istiyorum." Gerdanına bir öpücük bırakıp geri çekildim.

"Mübeccel abla ne zaman gelecek?" diye sorduğumda Naz omzuma eliyle vurdu. "Mukaddes !" dedi sitemle. Omu silktim. "Müzeyyen de olabilir bana ne? Ben bi karımın adını biliyorum bi de kızımın." Halime gülerken dudağımın kenarını öptü. "Birazdan gelir." Adının ne olduğunu önemsemediğim abla Badenin kısmi bakıcısıydı. Naza evde yardım etmesi aynı zamanda da onun işi olduğunda Badeye de bakabilmesi için bulmuştuk. Bulmuştuk diyorum çünkü çok aramıştık. Naz, her görüşmeye geleni, güzel, genç, uzun bacaklı, renkli gözlü, çok cilveli, fazla samimi diye türlü bahaneyle geri çevirtmişti. Mukaddes abla, aralarında deneyimli olduğu gibi yaşlıydı da. Yani kadın yaşça büyük olduğu için seçildi. Yoksa diğer seçenekler de işlerinde iyiydi. Ama benim güzel karım, beni baştan çıkarabileceklerini düşünüp hepsine yol vermişti.

"Mukaddes abla gelsin, Yağız da gitsin." Muzipçe sırıttım. "Eeeee?" dedi o da benim gibi muzipçe. Gözlerinin için parlıyorken yeniden yeniden aşık oluyordum hep. "Yatak odasında bir şey göstereceğim." dedim. Ellerini boynuma doladı. "Neymiş o göstereceğin?" diyip alttan alttan bakmaya devam etti. Belindeki elimle destek verip tezgaha oturmasını sağladım. "Burada da gösterebilirim?" dedim meydan okuyup. Ağzı şaşkınlıkla aralandı. Gözleri Badeye kaydığında gülümsedim. Dudaklarımı, öpmedek bıkmayacağım dudaklarına örttüm.

"aaaaa!" Badenin sanki bizi anlamış gibi çıkardığı sesle ayrıldık. Naz sanki birine yakalanmış gibi utanarak beni itip tezgahtan indiğinde kahkaha attım. "Eyvah basıldık!" Bana öldürücü bakışlarını atarken Badenin yanına gitti. "Güzel gözlü kızım." dedi yanağını okşarken. "Nasıl oldu da bu kadar bana benzedi bilmiyorum." dedi iç çekerek. "Her bir zerresi aynı ben." Bakışlarını bana kaldırdığında gülümsedim. "Sana benzesin istemiştim hep." dedi dudak büzüp. "Ben seni daha çok sevmişim." dedim. "Öyle derdi babam anneme. Biz de anneme benzediğimiz için."

Soluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin