Gerçek

680 51 0
                                    

Duyduklarım adımlarımı durdurdu. Karşı yoldan koşarak gelen Meteyi gördüm. Tesadüf müydü bu şimdi? Merkeze çok yakın bir yerde daha bugün sabah gördüğümüz ismin bir kazayla ölmesi. Kader mi demeliydik? En önemlisi, eğer düşündüğüm gibi Tuananın annesi ve kardeşiyse onlar, nasıl söylerdim?

Mete, sinirliydi. Nasıl olur bu diye söyleniyordu. Yanına ilerledim. Ekibine net ve sert bir diller tek tek ayrıntı istediğini söylerken beni arabasına yönlendirdi. Arabaya oturduk.

+ Sormaya korkuyorum Mete.

- Benim de anlatmaya dilim varır mı bilmiyorum Çağan. Birden bire neler oldu anlamıyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, tüm bu çözülen düğümlerin dayının ölümüyle ilgili olduğunu düşünüyorum.

+ Tuananın ailesi miydi?

- Bu akrep  denen adam. Gökçe Tiryakiyi tehdit etmiş o zamanlar. Onunla gelmezse Tuanaya zarar vereceğiyle ilgili. Kadın kurtulmak için çok çabalamış ama başarılı olamamış hiç. Takıntılıymış manyak. Kadına kendi eşini öldürtmüş. Sonra da götürmüş ordan. O zaman hamileymiş kadın 4 aylık. Adamın o sırada yurtdışındaki işleri tehlikeye girince yurt dışına gitmek zorunda kalmış, kadın herkesten gizli saklı doğurmuş oğlunu, Göktürkü. Adam geri döndüğünde kendi oğlu sanmış tabi, sıkıntı çıkmamış. Ama kadının kafa epey bozulmuş, gördüğü şiddetten, tacizden. Uzun bir süre Tuanayı suçlamış kendi içinde. Onu korumak için bunları yaşadı diye. Hatta onu yetimhanede izliyor, iyi olmadığını görüp seviniyormuş. Üç yıl önce Gökçe Tiryaki hastaneye yatırılıyor, 1 yıl kadar tedavi görüyor ve iyileşir iyileşmez ilk işi oğluna gerçek babasının soyadını vermek olmuş. Adam bunu öğrenince Göktürkü kaçırıyor, adı bu yüzden listede. Göktürk geçen sene elinden kurtulmayı başarıp annesini bulmuş.  Yakın zamanda da Tuanayı arayışa koyulmuş annesiyle beraber. Muhtemelen bu kaza, sıradan bir kaza değil. Ve Çağan, korkarım ki durmaz, intikamı Tuanadan almak isteyecektir.

Söylediklerinin belki çoğu kafamdan silindi son cümlesiyle.

+ Başından beri gözü Tuanadaydı zaten, Tuana sürekli benimle olduğu, hiç yalnız kalmadığı için, bana Egenin fotoğrafını gönderdi. Ben tamamen ona yönelip Tuanayı yalnız bıraktığımda amacına ulaşacaktı.

- Sana hayret ediyorum bazen biliyor musun? Tuanadan da şüphelenebilirdin. Gram kuşku düşmedi hiç içine. Zekana da zekana olan güvenine de hayranım.

+ Tuana söz konusu olduğunda zekama değil, onun bana bakan gözlerine güveniyorum Mete. Annemin saf sevgisiyle bakıyor o bana. Onun öyle güzel bi kalbi var ki, beni seven. Sütte leke var, onda yok.

Gülümseyip kafasını salladı. Arabayı çalıştırdı, eve dönecektik. Bi süre konuşmadık. Ama konuşacağımız şeyler olduğunu bildiğinden yavaş ilerliyordu. Sadece bana biraz zaman tanıdı düşünmem için.

+ Nasıl söyleyeceğim ona? Annesiyle kardeşinin öldüğünü.. Ve aslında annesinden nefret etmemesi gerektiğini, tüm bunların onu korumak adına olduğunu nasıl anlatacağım?

Sustu, ne söyleyeceğini bilmiyordu.

- Bildiğim tek şey, size zarar vermeden bu adamı bulmam gerektiği.

Telefonuma arka arkaya gelen bildirimlere baktım. Tuana yazıyordu.

Lütfen beni ara.

İçimde bir şey var.

Kötü hissediyorum, sana bir şey olmuş olamaz değil mi?

Güvende misin Çağan?

Korkuyorum nolur hemen gel.

Hissetmişti. Hızla onu arayıp, geldiğimi söyledim. Sıkıntısı geçmeyecektir muhtemelen, çünkü sebebi ben değilim. O bilmese de ..

Soluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin