BÖLÜM 15

115 5 0
                                    

   Angelina, Mürsel' e elini uzattıktan sonra onu yerden kaldırdı ve "Çok daha dikkatli olmalısın... Seni kollamak benim görevim ama ölme riskinin her zaman olduğunu unutma ve kendine gel artık!" diyerek tekrar uyardı. Mürsel ise "Bu gördüğün kargaşada adamın biri arkamdan ittirdi... Ne yapabilirdim sence Angelina? Sıradan bir hayatım varken kendimi neyin içinde bulduğumu görmüyor musun? Çok fazla üstüme geliyorsun!" diyerek karşılık verdi elinde olmadan. Angelina ise bu tepkiden sonra, aslında Mürsel' in pek de haksız olmadığını ve daha yolun çok başlarında oldukları için de her şeyi bir anda becerememesinin normal olduğunu fark etti ve "Haklısın Mürsel, senin de aldığın sorumluluk çok fazla ve daha yeni yeni fiziksel olarak olayların içine girmeye başladık. Sana karşı davranışım konusunda ben de kendimi düzeltmeye çalışacağım." dedi. Angelina' nın bu tavrı Mürsel' i memnun etti ve az önceki olayla ilgili bir soru sormak istedi:


- Bana saldıran geri zekâlı Latince bir şeyler diyerek üstüme geliyordu. Sesini duyurabilme gibi bir amacı vardı sanki, baya haykırıyordu adam. Sence ne demiş olabilir?


- Ayağındaki spor ayakkabıları görmüş ve ayakkabılarından bahsederek senin bir kâfir olduğunu söylüyordu. Hypatia' yı linç etmeye giden bu barbarları galeyana getirmeye çalıştı ve eminim seninle boğuşurken de, bir yandan da linç girişimi için bağıracaktı.


- Sen Latince de mi biliyorsun Angelina?


- İnsanların bildiği tüm dilleri biliyorum, günümüzde artık kullanılmayan diller de dâhil.


- Spor ayakkabıdan kâfir olduğumu nasıl çıkarmayı başardı acaba?


- Unutma! Bu insanlar saçma sebeplerden dolayı Hypatia' yı da kâfir ilan etmiş olan ve birazdan da onu öldürecek olan bağnaz kitlelerden insanlar, üstelik içinde bulunduğumuz yıl da 415. Gerçi sen ve çağdaşların, iki binli yılları yaşıyor olmanıza rağmen ben hâlâ Cahiliye Dönemi' nden çıkabildiğinizi düşünmüyorum ya neyse... Yani hayatında hiç spor ayakkabı görmemiş bu bağnaz kitleler, ayağındaki ayakkabıyı ve onları giyen seni de her şeye benzetebilir, seni şeytan olarak bile görebilirler. Ayakkabılarını gizlemek konusunda da daha dikkatli olmalısın Mürsel, zaten buradan kurtulduktan sonra döneme uygun birer sandalet ayarlayacağım... Sadece, şu dakikalarda çok dikkatli olmaya çalış yeter.


- Cehaletin neler yaptırabileceğini az çok ben de biliyorum ve çok daha dikkatli olacağım Angelina. Bu arada sana henüz teşekkür etmedim, hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim.


- Teşekkür edilecek bir durum yok Mürsel, bu benim görevim ve her melek, korumakla mükellef olduğu insanı sever, başına bir şey gelmesini istemez. Ayrıca ölüm riskinin olduğu bir görevi kabul ettiğin için asıl ben teşekkür ederim, dünyanın iyiliği için kaosun tam ortasına gitmekten çekinmedin, bu büyük bir olaydı.


    Angelina ve Mürsel bu kaosun ortasında, kendilerini sohbete baya bir kaptırmışken, tekrar şu anlarda yaşananlara dönmelerini sağlayacak bir olay gerçekleşti: Yirmili yaşların başlarında olan bir kız Mürsel' in az ötesine düştü. Öfkeli kalabalıktan bir adam tarafından darp edilen kız, aynı adamın attığı tokatla yere düşmüştü... Kızın ağzından gelen kan, pamuk gibi tenine düşen çaresizlik damlaları gibiydi... Bakışlarının, korkudan ödü patlayan bir ceylanın bakışlarını andırıyor olması, karşı koymasının imkânsız olduğu bir canlının ağına düştüğünü temsil ediyordu sanki. Fakat o anda yaşanan bir olay, illa da kendisinin karşı koymasının gerekmediğini özetliyordu: Gözü dönmüş adamın üstüne atlayan Mürsel sayesinde ölümden kurtulmuştu. Mürsel, adamın üstüne atladıktan sonra yerde bir boğuşma başladı. Yaşadığı dönem ve şartlar gereği benzer durumlarla daha önce de karşılaşmış olan cani adamın galip gelmesi gerekiyordu ama öyle olmuyordu... Mürsel rakibine bir kene gibi yapışmıştı ve onu alt edene kadar da durmayacakmış gibi gözüküyordu.


    Az önce konuşulanlardan sonra Mürsel' in bu hareketine oldukça şaşıran Angelina ise şimdi biraz olsun kendine gelmişti ve yardım etmek üzere harekete geçecekti. Angelina, Mürsel' e ve boğuştuğu adama yaklaştıkça Mürsel ise "Sen karışma Angelina! Bunu ben halledeceğim." diye bağırmaya başladı. Oldukça kızgın bir durumda olan ve bu kızgınlığını da bir güç gösterisine dönüştürmeyi başaran Mürsel, bu sayede öne geçmeye başladı. Bu durumu gören Angelina da olaya dahil olmaktan vazgeçti. İyice ipleri eline alan Mürsel, yumruklarını cani adama indirdikçe, patlamış bir volkanın durdurulamaz hâline dönüşüyordu... Adam artık yarı baygın bir hâle gelince ise ellerini adamın yakasından çekti ve sonra da toparlanmaya çalışarak üstünden kalktı. Darp edilmiş olan pamuk tenli, minyon güzel ise olayın getirdiği şokun da etkisiyle hâlâ yerinden kalkabilmiş değildi, şaşkın gözlerle Mürsel' e ve Angelina' ya bakıyordu. Mürsel' e patlamak için olayın bitmesini beklemiş olan Angelina ise artık daha fazla kendisini tutmasına gerek kalmadığını düşünerek bağırmaya başladı:


- Bu yaptığın da neydi böyle? Kendini öldürtmek mi istiyorsun?


- Yapamadım Angelina, şu masum ve narin kızın bir tokat darbesiyle önüme düşmesine katlanamadım, hiçbir şey olmamış gibi yanından yürüyerek geçemedim!


- Mürsel sen ne yaptığının farkında mısın acaba? Burası bir tarih sahnesi ve bu sahnede bizim en ufak bir rolümüz bile yok. Burada istenmeyen oyuncular olarak yapmamız gereken tek şey, hiçbir şeye bulaşmadan gözlem yapmak olacaktı ama sen zihinsel olarak buna hazır değilsin.


- Bilemiyorum Angelina, belki de bu konuda hiçbir zaman hazır olamayacağım çünkü yapım böyle.


- Buraya gelmeden önce zorluklardan ve ölüm tehlikesinden dolayı sorun çıkarmandan korkuyordum ama bunların aksine hiç beklemediğim bir şey oldu; vicdanın bize zorluk çıkardı. Tabii henüz ilk anlarımızı yaşıyoruz... İleride daha çok sorun da olabilir, hiç sorun da olmayabilir... Bu tamamen senin elinde Mürsel! Ayrıca meleğin olarak o güzel vicdanına hayranım ama buralarda sadece mantığımıza sığınmamız gerekiyor çünkü burada yaşanan her şey aşağı yukarı 1600 yıl önce yaşanıp biten şeylerden ibaret!


- Zaten bunun bilincindeyim Angelina. Mesele, bunu idrak edemiyor oluşum değil... Mesele, her şeyin gözümün önünde olup bitiyor olması... Hemen yanı başımda gerçekleşen olaylara karşı tepkisiz kalamıyorum sanırım... Gözümle görüyorum, hissediyorum ve ben de tıpkı bu insanlar gibi korkuyorum çünkü!


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin