MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 105

   Amber büyük bir iştahla Rita' nın e-mail adresini yazdı ve içerikte de Mürsel' in durumunu aynen belirtti... Özellikle de şu anda gönderdiği bilimkurgu kitabı yerine yeni bir çalışmaya başlama isteği olduğundan ve neden böyle bir karar aldığından bahsetti... Son olarak kitap dosyasını da ekledikten sonra "Gönder" butonuna tıkladı ve Mürsel' in kitabı bir anda Melekler Şehri' ne uçtu adeta. Dosyayı gönderdikten sonra da bilgilendirmek amacıyla Rita' yı aradı ve Amber' ın aradığını gören Rita da işi gücü bırakarak hemen yanıtladı. Amber, gönderdiği kitap dosyasını ve Mürsel' in durumunu bir bir anlattı. Tüm bu anlatılanlardan etkilenen Rita ise elindeki dosyaların yoğunluğuna rağmen Mürsel' in dosyasını da hemen gündeme alacağını ve okuyacağını söyledi. Aynı zamanda Mürsel' le de konuşmak isteyen Rita, kitap dosyasıyla ilgileneceğini iletti Mürsel' e. Mürsel ve Rita ikilisi oldukça iyi anlaşmıştı ve telefonda konuşurlarken de laf lafı açmıştı. Bunun böyle olmasındaki en büyük neden ise ikisinin de edebiyat, tarih ve sanat aşığı olmasıydı. Mürsel daha şimdiden Rita' yı etkilemeyi başarmıştı ve bunun olması için de ekstra bir çaba sarf etmemişti, her şey kendiliğinden olmuştu. Rita, yayıncılık sektöründe biraz çılgın olmasıyla da bilinirdi ve kimsenin yazar olarak anlaşma yapmaya cesaret edemeyeceği kişileri bünyesine katarak, yazar ünvanını almalarını sağlardı. Bunu yapamayan ve iyi işler üretmesine rağmen hazır kitlesi olmadığı için yazar adaylarını reddeden yayınevlerine de ateş püskürürdü. Amerika, yayıncılık anlayışının ve sektörünün çok gelişmiş olduğu bir ülke olsa da tıpkı Türkiye' de olduğu gibi hazıra konma anlayışı da hâkimdi... Zaten günümüz dünyasında edebiyat o eski ağırlığını yitirmişti ve kapitalist sistemin bir parçası hâline getirilmişti. Aslında edebiyatın kapitalizmle ya da herhangi bir başka ideolojiyle işi olamazdı ama maalesef para hırsı ve daha fazlasını isteme dürtüsü her şeyin önüne geçmişti. Bu işe yüreğini koymuş iyi yazar adayları yerine, egolarını tatmin etmek için edebiyatı bir araç olarak kullanan, bazı basit platformlarda basit işlerle popüler olmuş, hiçbir edebî değeri olmayan çalışmalar üretenlerle anlaşma yapılarak edebiyat katledilmeye başlanmıştı. Aslında dünya üstünde çoğu sektörde de böyle acı bir durum oluşmuştu ve bunu yapanlar rahat durmayarak edebiyata da el atmıştı. Mürsel nasıl ki dünya savaşlarını durdurmaya çalışıyorsa, dünyada trend olmaya başlayan bu tarz cehaleti de yenmeliydi çünkü dünya her açıdan kötüye gidiyordu.

    Tüm bunlara karşın Rita, yayıncılık sektörünün fantastik işlere ve kararlara imza atabilen duayeniydi hatta kraliçesiydi, her şeye rağmen onun gibi koca yürekli insanlar da çıkabiliyordu. Tüm başarılarına rağmen hangi yayınevine geçerse geçsin ona önce şüpheyle yaklaşılırdı ve kolay para yerine riskli yöntemleri tercih ettiği için içerideki düşmanlar tarafından başarısız olacağı yönünde dedikodusu yapılırdı... Ama o her seferinde içerideki ve dışarıdaki tüm düşmanları dize getirmeyi başarırdı... Verdiği kararların hiçbiri olumsuz sonuç doğurmazdı ve her seferinde de hakkında, "Bu kadar da olmaz... Bu sefer başarısız olacak!" gibi yorumlarla felaket tellallığı yapılmasına rağmen yine nokta atışı bir karar verirdi... Hakkında atılıp tutulanlardan da zevk alırdı... Kendine has mazoşist yapısı nedeniyle bu tarz yorumlar onun için, dipsiz bir kuyunun başında tüm gün tulumbayla su çekmeye çalışanların birbirleriyle olan saçma yarışıymış gibi gelirdi... Gerçekten de hep öyle olurdu ve kendilerini boş yere yoranlar, Rita' nın başardıkları karşısında dev aynalarının sanki çekmeye ve küçülmeye başladığını hissederlerdi. Sonuç olarak Mürsel ve Rita' nın kimyası tutmuştu ve tam aradığı yayıncıyı bulan Mürsel, bir düşü daha gerçeğe çevirmeye çok yakındı.

İKİ GÜN SONRA

    Ünlü Genel Yayın Yönetmeni Rita Slater, tüm yoğunluğuna ve önündeki dosyaların kabarıklığına rağmen Mürsel' in roman çalışmasını iki günde bitirmişti. Tüm bu yoğunluk nedeniyle, Amber gibi bir günde bitiremese de iki günde bitirmesi de takdire şayandı ve önem verdiğini gösteriyordu. Rita çoğu kadının aksine bilimkurgu ve fantastik romanlara bayılırdı, bu tarz romanları okurken kendisini yaşadığı dünyadan soyutlardı ve bundan zevk duyardı... Elbette bilimkurgu ve fantastik roman aşığı kadınlar da vardı ama kadınların genel olarak, aşk ve entrika ağırlıklı eserleri tercih ettiği de su götürmez bir gerçekti. Avrupa ve Amerika' da fantastik romanların da büyük sükse yapabilmesi nedeniyle bu tarz eserlerin de şansı oldukça yüksek oluyordu... Aynı zamanda yayınevi çalışanlarından okurlara kadar geniş bir kitle de severek bu tarz eserleri takip ediyordu, okuyordu... Öyle ki Avrupa ve Amerika' da yayınlanmış pek çok fantastik kitap, tüm dünya genelinde başarılı olmuştu ve filmlere aktarılarak sinemaseverlerle de buluşmuştu. Tüm bunlara karşın yine de fantastik edebiyat zor olduğu için daha az tercih ediliyordu... Aslında fantastik edebiyat bazı açılardan, günümüzde geçen ve gerçek hayatın dinamiklerine birebir uygun olan eserler yaratmaktan daha zorluydu çünkü yeni bir evren yaratmak ve o evreni nakış gibi işlemek, bu dünyadaki bilindik konuları işlemeye benzemiyordu. Ayrıca bir fantastik roman, sinemaya aktarılmak istenirse eğer düz konulu eserlere göre çok daha maliyetli oluyordu... Yani fantastik ve bilimkurgu romanları ciddi bir hayal gücünün yanı sıra planlı ve programlı çalışma, çok fazla emek ve düşünce gerektiriyordu. Rita gerçek bir yayıncıydı ve tüm bunların farkındaydı... Bu tarzda iyi ve sürükleyici bir roman ortaya koymanın da çok zor olduğunun farkındaydı... Sonuç olarak; Mürsel' in kalemine hayran kalmıştı ve böylesine zor bir alanda, böylesine güçlü ve akıcı bir roman çalışmasına imza atabildiği için onun çok zeki biri olduğunu düşünmüştü.

    Rita tüm bunların dışında bazı insanların özel olduğunu, onlara çok fazla karışılmaması gerektiğini ve kendi hâllerine bırakılarak serbest bir şekilde çalışmaları gerektiğini düşünürdü... İşte Rita' ya göre Mürsel de tam olarak böyle biriydi ve onun tüm isteklerini kabul edecekti... Kendisi ve Mürsel için en iyisinin olmasını sağlamanın yolu buydu ona göre... Mürsel' in yeni bir roman çalışmasına başlama isteğini de, bilimkurgu romanını ikinci kitap olarak çıkarma arzusunu da kabul edecekti... Ona hiçbir şey dayatmadan yanında olduğunu hissettirecekti... Zira Mürsel gibi insanlar kendisini böyle bir ortamda buldukları takdirde harikalar yaratabilirdi. İyi bir yayıncı ve edebiyat sevdalısı olmasının yanı sıra iyi bir de insan sarrafı olan Rita, her anlamda değer katacak insanı bulabilmek için gerekirse iğne ile kuyu kazabilecek bir kadındı... Bu yüzden de durmaksızın kitap dosyası okuyan ve inceleyen bir Genel Yayın Yönetmeni' ydi o. Hâl böyle olunca Mürsel gibi birisini bulduğuna sevinmişti ve onunla çalışmak istediğini de ilk olarak Amber' a iletmişti... Amber da bu durumu Mürsel' e ilettikten sonra ikisini telefonda görüştürmüştü... Kararının olumlu olduğunu Mürsel' e de ileten Rita, onun telefon numarasını almayı da ihmal etmemişti. Tüm imkânları tanıyacağından ve yazarın belirleyeceği gidişata saygı duyacağından da bahsederek Mürsel' in gönlünü fethetmişti adeta. Mürsel' i ofisine davet eden Rita, en kısa sürede bir araya gelmek istediğini ve yüz yüze görüşmek istediğini de belirtmişti... Konaklama, gezme ve uçak bileti gibi masrafları tamamen yayınevinin karşılayacağını ve itiraz istemediğini belirtmesi de Mürsel açısından çölde bir vaha gibiydi ve maddiyatın ötesinde bir jestti... Mürsel bu duruma sevinirken işin parayla ilgili olan kısmını düşünmemişti bile... Rita' nın ve yayınevinin iyi niyetli yaklaşımı paradan daha önemliydi ve mutluluk vericiydi çünkü...