MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 73

   Mürsel' in bir kez daha toparlanabileceğini ve bu ışığı gözlerinde gören Angelina, ileride de yanılmayacağını umarak artık harekete geçmelerinin vakti geldiğini vurguladı. Kara Şimşek' e atladıkları gibi yol almaya devam ettiler... İkisi de Kara Şimşek adını oldukça benimsemişti ve Yüzbaşı Benjamin' in atı artık onların olmuştu. İsmi de değişen ve artık Kara Şimşek olan at da onları benimsemişti ve sanki onların safına geçmişti. Yola çıktıklarında aklına bir şey gelen ve sinirden gülmeye başlayan Mürsel, bu hâlini Angelina' ya belli ettirmemeye çalışıyordu. Dünyayı kurtarabilme yolunda canını da kurtarabilmek için at hırsızı da olmuştu ve buna gülüyordu içten içe. Karışık düşünceler eşliğinde yol almaya devam ederlerken çok geçmeden bir yerleşim yeri bulacaklarını hissediyorlardı sanki. Verdikleri mola ve bu mola süresince sohbet etmeleri iyi gelmişti ve artık biraz daha umutlu bir şekilde ilerliyorlardı. Birbirlerine destek olmaları, dağların arasından kendisini göstererek ortalığı ısıtan güneş gibi içlerini ısıtmıştı ve çehresini soğuğa çevirmiş olan yüreklerine ilaç gibi gelmişti.

    Dağları, tepeleri, çayırları ve çimenleri aşmaya devam ederlerken umduklarını bulamıyorlardı, hâlâ barınabilecekleri bir yer görememişlerdi. Umutsuzluğa kapılmak istemeseler de cezalarının ıssızlıkla mücadele olduğu bir cehennemdeymiş gibi de hissediyorlardı zaman zaman. Uzun süreli sessizliklerin morallerini daha da fazla bozduğunu düşünen Mürsel sohbet açmak istedi:

- Nick hakkında neler düşünüyorsun Angelina? Canımızı zor kurtardığımız o evden ayrıldığımızdan beri zaman zaman aklıma Nick geliyor... O gencin başına gelenler çok korkunç ve acı değil mi? (Yola çıktıklarından beri Nick hakkında konuşmak istiyordu ama olayların şokundan dolayı ancak şimdi bu konu hakkında sohbet açma fırsatını bulabilmişti. Nick hakkında konuşmanın bir şeyi değiştirmeyeceğini ve ona yardım edemeyeceklerini bilse de onun hakkında da son derece şok edici gerçekleri öğrenmişlerdi ve bu konu hakkında konuşmamak imkânsızdı.)

- Nick' in başına gelenler ve gelecek olanlar bir insanlık ayıbı, başka bir şey değil! Tabii Nick' e yardım edebilecek durumda değiliz ve burada ona yardım etmemiz de uzun vadede bir işe yaramayacak. Görevimizi yerine getirirsek eğer ona ancak o şekilde yardım edebiliriz... Ve onun için yapabileceğimiz en iyi yardım şekli de bu tabii ki. Üçüncü ve son görevimizde başarılı olursan eğer ve kitabını yazarak herkese ulaşabilirsen eğer gelecek değişecek ve dolayısıyla Nick' in hayatı da değişecek... Bu yüzden de Nick' in iyi olmasını istiyorsan eğer sadece görevine odaklanmalısın. Aynı zamanda görevlerimiz artık iyice tehlikeli olmaya başladı. Gördüğün gibi ölüm riskimiz bile var. Bu yüzden de görevimiz sırasında ilk öncelik sırası ölmemek, ölümcül tehlikelerden paçayı kurtarmak. Dünya için çok önemlisin ve ölü olarak dünyanın işine yaramazsın tabii ki. Hem seni sevdiğim için hem de dünyanın geleceği olduğun için bir hata yapmamaya çalış ve hayatta kal! Umuyorum ki zamanla buradaki hayatımızda düzene girecek ve her şeyi çözeceğiz.

- Aslında son görevimizle ilgli bana bir acelecilik geldi Angelina. Bir an önce her şey bitse de en son aşamaya yani kitap yazma aşamasına geçsem diyorum sürekli ve bunun iyi bir şey olmadığını biliyorum. Bu aceleciliğin bana hata yaptırmasından korkuyorum. Nick için ve diğer insanlar için doğru olanı yapmam gerekiyor, kendimi iyi hissetmem gerekiyor, bunları biliyorum. Nick' in başına gelenler içimi parçaladı. Nick gibi biriyle tanışmak ve onun tüm hikâyesini öğrenmek insanın aklından kolay kolay çıkmayacak ve her aklına geldiğinde yüreğini parçalayacak cinsten şeylerdi. Tabii dediğin gibi de bizi asıl ilgilendiren görevimize odaklanmamız ve başarılı olmamız hâlinde de Nick' i de kurtarmış olacağız zaten. Sonuç olarak bu son görevimizde çok gerginim ve her şeyin olabilecek en iyi şekilde sonlanmasını istiyorum. Yine sonuç olarak görevimiz daha bitmedi ve son gücümle tüm olumsuzlukları silip süpürecek darbeyi vurmak istiyorum.

- Mürsel kendini kesinlikle salmaman gerekiyor! Bir oran vermem gerekirse eğer tüm görevlerimizin yüzde yetmiş beşi tamamlandı ve son düzlükte bir hata yapmamamız gerekiyor. Girdiğimiz son düzlükte de pek çok engelle karşılaşıyoruz ve karşılacağız da... İşte bu yüzden de işlerin savsaklanmasına uygun bir ortam var. Dediğin gibi tüm bunlara çok dikkat etmelisin ve ve dikkat etme sözleri de sadece lafta kalmamalı!

    Angelina bu konuda Mürsel' i uyardıktan sonra Mürsel' in gözüne bir yerleşim alanı ilişti. Epey uzakta olan ama gitmekten başka çarelerinin kalmadığı bu yerleşim alanı Mürsel' in gülümsemesine yol açtı ve "Angelina bak! Sonunda başardık! İleride yerleşim bölgesi var, yaşam ibaresi var... Görevle ilgili birbirimizi kamçılama konuşmalarını sonraya saklayalım da anın tadını çıkaralım." dedi ağzı kulaklarında bir şekilde. Mürsel' in Angelina' nın arkasında olmasına ve Angelina' nın daha iyi görüş açısı olmasına rağmen Angelina' nın yerleşim alanını geç fark etmesi ise kendisini yaptığı konuşmaya kaptırmasından kaynaklıydı. Mürsel' in uyarısıyla birlikte o bölgeyi fark eden Angelina da çok sevinçliydi şu anlarda. İkisi de atın üstünden inerek kutlama yapacaktı neredeyse... Gördükleri manzara karşısında çocuklar gibi sevinmişlerdi. Şimdi geriye kalan tek şey Kara Şimşek' i oraya doğru sürmekti sadece. Güzel şeylerin genelde beklenmedik anlarda olması gibi, tam konuşmaya dalmışlarken ve öylece gidiyorlarken rüya gibi bir manzarayla karşılaşmışlardı. Bu güzel manzaraya doğru ilerlerken salgıladıkları mutluluk hormonları neticesinde de güçlerini yeniden toplamışlardı.

    Güzel gelişmeler yaşanmaya başlanırken bu durumun enerjisi, ay ışığının göle yansıması gibi üzerlerine yansımıştı. Yüzbaşı Benjamin' in canlarına kastetmesi sonucu apar topar o boğucu ortamdan kaçmak zorunda kalmışlardı ve yanlarında da hiçbir şey yoktu... Bir şeyler satın alabilecekleri paraları ya da altınları bulunmuyordu ama birilerinin yardım edebileceğini umuyorlardı. Kalabalık bir yerleşim alanına vardıkları anda illaki yardım edecek birisinin çıkacağını düşünüyorlardı... En azından su ve yemek sorununu bir şekilde çözebileceklerini düşünüyorlardı. Yerleşim alanına doğru biraz daha ilerledikten sonra kalabalık bölgeye varmadan, biraz daha ıssız bölgede yer alan ve kapısının üstünde "Saloon" yazan bir yerle karşılaştılar. Buranın bir bar olduğunu anlamak Mürsel ve Angelina için zor olmamıştı. Vahşi batı salonlarını andıran bu yapıya doğru ilerledikçe, burada soluklanabileceklerini ve yardım isteyebileceklerini düşündüler. Bir şeyler içmek ve dinlenmek için yollarının üstünde yer alan bu bara uğramaktan başka çareleri yoktu. Yerleşim alanına varmadan önce karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirmeleri ve şanslarını denemeleri gerekiyordu.