BÖLÜM 32

132 4 0
                                    

   Madelyn' in bu teklifinden sonra Mürsel hemen cevap vermemeyi ve bakışlarını Angelina' ya çevirmeyi tercih etti. Bu teklifi Angelina' nın değerlendirmesini istediği için bakışlarını ona sabitleyerek mesaj vermeyi tercih etmişti. Kalacak bir yere ve yiyeceğe ihtiyacı oldukları için Angelina da bu teklifi kabul etti ama önce kadının vebalı olup olmadığından emin olması gerekiyordu. Şüpheci bir tavırla ama karşısındakini de kırmamaya çalışarak "Biraz solgun ve bitkin görünüyorsun. Yardıma ihtiyacın var mı? Yani tıbbi yardım alman gerekiyor mu?" diye sordu. Madelyn ise sanki bu soruyu herkesten duyuyor olmaktan bıktığını ima eden ufak bir kahkaha attı ve "Hayır, hayır... Bulaşıcı ya da ciddi bir hastalığım yok. Ben akraba evliliği sonucu doğmuş biriyim. Annem ve babam ise yıllar önce bir İngiliz baskınında öldü. Gençlik yıllarımda dış görünüşümü çok sorun eder hâle gelmiştim. Köyümüzde hizmet veren bir hekime neden böyle olduğumu sorduğumda ise akraba evliliğinden kaynaklı olabileceğini söyledi. Akraba evliliğinden doğan çocuklarda birtakım kalıtsal hastalıklar veya fiziksel problemler olabiliyormuş. Yani kısacası ben çirkinim, vebalı ya da ölümcül bir hastalığa sahip biri değilim." diye cevapladı. Angelina özel güçlerini kullandıkça zayıf düşüyordu ve Roma Dönemi' nde geçirdikleri günlerin sonuna doğru bu yüzden zayıf düşmüştü, güçlerini de kullanamayacak duruma gelmişti... Bu yüzden mümkün olduğunca özel güçlerini kullanmak istemiyordu ama veba illetine yakalanma ihtimalini tamamen ortadan kaldırmak için Orta Çağ' da ilk kez gücünü kullanmak istedi. Gücünü, kadının bulaşıcı ve ciddi bir rahatsızlığı olup olmadığını hissedebilmek için kullandı ve kadının doğru söylediğini anladı. İyice emin olduktan sonra "Tamam, grubunuza katılmak isteriz. Ancak hiçbir insan çirkin değildir, bu konuda kendine haksızlık yapma! Dünyanın güzelliklerini görebilen ve onu daha da fazla güzelleştirmeye çalışan herkes güzeldir, bunu unutma!" dedi sevecen bir bakış atarak. Madelyn ise zaman zaman kendisini meşum hissetse de buna alıştığını belli edecek şekilde gülümsedi ve sabahları saray eşrafının üstünde turlayan netameli kargaların bakışı gibi bakışlar atan insanlar nedeniyle artık alıştığını ifade etti. Hemen ardından da "Acımasız bir dönemde ve acımasız bir coğrafyada yaşıyorum. Bu ortamda ayakta kalabilmeniz için şartlar ne olursa olsun güçlü kalmanız gerekir. Ben de hiçbir şeyi takmamaya ve güçlü durmaya çalışıyorum. Sevdiğim şeylerle uğraşıyorum." diye ekledi. Madelyn' in yanına giderek onu teselli ediyormuşçasına hafifçe vuran Angelina "Tamam öyleyse... Gidelim ve sevdiğimiz, bildiğimiz işi yapalım... Ama üçümüz birlikte bu ata nasıl bineceğiz?" diye sordu.


    Madelyn, birazdan eşinin bu yoldan geçeceğini ve onun atını da kullanabileceklerini söyledi. Madelyn' in eşi çevrede meyve topluyordu ve birazdan meyve sepetiyle birlikte orada olacaktı. Eşi meyve toplarken Madelyn de şifalı bitkileri toplamıştı ve bu yüzden ayrılmışlardı... Ancak her zaman sözleştikleri gibi tepedeki patikada buluşma kararı almışlardı. Bu rutin işleri hallettikten sonra evine dönme planları yapan Madelyn hiç beklemediği bir şekilde, tiyatrocu olduklarına inandığı Mürsel ve Angelina ile karşılaşmıştı. Eve dört kişi döneceklerini hiç düşünmemişti ama bundan memnundu. Çok geçmeden Madelyn' in eşi de patika yol üstünde belirdi. Madelyn her şeyi eşine anlattı ve o da durumu memnuniyetle karşıladı. Adının Antoine olduğunu söyleyen adam, Angelina ve Mürsel' i yanlarında görmekten memnuniyet duyacağını dile getirdi ve onlarla tanıştı.


    Kısa bir tanışmadan sonra yola çıkma kararı aldılar ve atlara nasıl bineceklerini düşünmeye başladılar. Antoine ve Madelyn, Madelyn' in atına binmeye karar verdi ve Antoine' nin atını da Mürsel ve Angelina aldı. Mürsel daha önce hiç ata binmediği için öne Angelina geçti ve Mürsel de onun arkasına oturdu. Angelina yetenekleri sayesinde at sürmekte zorlanmayacaktı çünkü. Mürsel' in at sürmeyi bilmediğini ise belli etmemeye çalıştılar çünkü Orta Çağ' da neredeyse herkes at sürmeyi biliyordu, bu durumu açıklamakla uğraşmamak için belli etmemeye çalıştılar. Yavaş yavaş yol alırlarken Mürsel de manzarayı izlemeye başlamıştı. Yüksek binalara, arabalara, asfalt yollara rastlanmayan bir yerde at üstünde ilerlemek iyi gelmişti. Her taraf yemyeşil, tepelik ve bol oksijen doluydu. Doğanın ahenginin henüz insanoğlu tarafından bozulmaya başlanmadığı yıllarda, at üstünde gezebiliyor olmak harika bir duyguydu Mürsel için. Aslında insanoğlu kendi içindeki ahengini çoktan bozmuştu ama henüz doğanın ahengini bozmaya gücü yetmiyordu, Mürsel' in içinde bulunduğu yıllar tam olarak böyle özetlenebilirdi. Yeşilin göz alıcı tonu, gökyüzünün berraklığının net bir şekilde görülebiliyor olması, ciğerlere dolduğu anda nefes almanın nasıl bir şey olduğunu hissettiren temiz hava; dünyanın olması gerektiği hâlini özetliyordu sanki.


    Durum böyleyken ve Mürsel burada karşılaşacakları yeni olayları beklerken Angelina atını Antoine ve Madelyn' in yanına doğru sürdü. Yol boyunca ilerlerken bir yandan da sohbet etmeyi planlıyordu. İyice yaklaştıktan sonra "Nasıl bir yerde kalıyorsunuz?" diye sordu. Madelyn' den önce davranan Antoine ise "Bizler bir şatoda kalıyoruz. Bizim dışımızda beş arkadaşımız daha bizimle kalıyor, onlarla da tanışacaksınız. VII. Charles tarafından bize tahsis edilen bir şatoda kalıyoruz. Hatta VII. Charles' ın keyfinin yerine gelmesi için yakında ona büyük bir tiyatro gösterisi sunacağız. Kim bilir belki sizler de o tiyatroda yer alırsınız, yani bizimle uzun bir zaman geçirmek isterseniz eğer tiyatro günü gelip çattığında sizler de sahnede olabilirsiniz. Bir gün tacını giyerek Fransa Kralı olduğunu resmileştireceğine yürekten inandığım VII. Charles için de hizmet veriyoruz. Yani amatör bir ekip değiliz. Biliyor musunuz bilmiyorum ama bu lanet savaş yüzünden VII. Charles tacını giyerek krallığını tescilli hâle getiremedi. Yani Fransa Krallığı' nın veliahdı VII. Charles bizim için çok önemli." diyerek detaylı bir şekilde durumu izah etti.


    Antoine' in anlattıkları Angelina' yı biraz şaşırttı çünkü VII. Charles ile bir bağlantılarının olabileceğini düşünmemişti... Ama bu durum hoşuna bile gitti çünkü Mürsel açısından faydalı olabileceğini düşündü. Mürsel' in VII. Charles' la tanışabilmesi hâlinde ufkunun biraz daha genişleyeceğini ve bunun da yazacağı kitaba etki edeceğini düşünüyordu. Fransa' nın en tepesindeki adamla bağı olan kişilerle karşılaşmayı beklemiyordu ama karşılaşmış olmalarının iyi olduğunu düşünüyordu... Hatta Mürsel'in Jeanne D'Arc' la da tanışmasını isterdi ama bunun mümkün olup olmayacağı belli değildi. Aslında Angelina, zaman yolculuğunda giriştikleri tüm maceralar boyunca geleceği görebilir ve karşılaştıkları insanların kim olduğunu bilebilirdi... Kimlerle karşılaşacaklarını, karşılaştıkları kişilerin başlarına ne geleceğini ve buna benzer şeyleri görebilirdi... Ancak bu tarz önemli şeyleri görebilmek için çok fazla güç harcaması gerekiyordu. Zayıf duruma düşmemek için aşırı efor gerektiren; beyin dalgalarındaki titreşimin, fiziksel anlamda ciddi yorgunluklara yol açacağı güç gösterilerinden uzak durması gerekiyordu. Yani özel güçlerini idareli kullanması gerekiyordu... Roma Dönemi' nde öyle yapmamıştı ve karşılaştıkları zorluklar birikerek bir dağa dönüşmüştü... Ölümün eşiğine kadar geldikleri anda ise o dağı aşmaktan başka çareleri kalmamıştı... Orta Çağ Fransa' sında da aynı şeylerin tekrarlanmasını istemiyordu. Bir melek olarak o bile hayattan ders çıkarıyordu, çıkarmak zorundaydı... Çünkü hayat böyle bir şeydi, aynı hatalara tekrar düşülmediği takdirde hayalleri gerçeğe dönüştürme fırsatını vermekten çekinmezdi. Roma Dönemi' nde Seppia' ya tecavüz ettikten sonra onu öldüren Caligula' nın bu olaydan sonra sadece bir sene daha yaşayacağını bu tarz güçlerini kullanarak öğrenmişti. Aslında o zaman da gücünü kullanmayacaktı fakat Mürsel' in içinin rahat etmesi için özel gücünü kullanarak Caligula' nın kalan yaşamını görmüştü. Seppia' nın ölümüyle birlikte kahrolan Mürsel' i rahatlatabilmek için Caligula hakkındaki gerçekleri öğrenme yoluna gitmişti ve Caligula' nın bir yıl ömrü kaldığını görünce de bu haberin Mürsel' i rahatlatacağını düşünmüştü.


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin