BÖLÜM 106

3 2 0
                                    

   Uzun bir süredir kitabıyla ilgili her şeyi ölçüp biçmekten ve tüm bunların altından kalkabilmek için nasıl bir yol izleyeceğini düşünüp durmaktan kendisini heba etmiş olan Mürsel, artık bulutların üstündeymiş gibiydi ve bir rüyayı gerçeğe dönüştürme konusundaki kararlılığının meyvelerini topluyordu sanki bugün. İçindeki ses, Rita' nın olumlu dönüş yapacağını söylemişti ama hayalini kurduğu anın gelip çatması ve o anı yaşamak bambaşka bir durumdu. Mutluluk hormonları onu arşa çıkarıyordu sanki ve gözünü yükseklere dikmesinin boşuna olmadığını hissettiriyordu. Los Angeles' a uçmadan önce mutluluktan havaya uçtuğunu söylemek yanlış olmazdı. Hayatının en mutlu anlarından birini yaşıyordu ve hem Amber' a hem de Rita' ya minnettardı, kendisine altın tepside sunulan bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirebilmek için de elinden gelenin en iyisini yapmaya hazırdı. Mürsel önce kendi başına düşüncelere dalarak, sevincini tek başına yaşamış olsa da ardından, istem dışı bir şekilde Amber' a sarılarak sevinç gösterisinde bulunmaya başladı. En mutlu günlerinden birinde ona ayak uydurmak isteyen Amber da şen şakrak bir şekilde ve hoplamalar zıplamalar eşliğinde sarılmaya karşılık verdi. Amber' la şu ana dek resmi sayılabilecek bir ilişkiye sahip olan Mürsel' in bu hareketi ise zaman zaman gerekli olan ve yapılması gereken bir eylemdi... Samimiyetin ilerlemesine ve gereksiz resmiyetin ortadan kalkmasına vesile oluyordu çünkü... Aynı zamanda bu tarz insani eylemler iyi hissettirebiliyordu. Bir süre sonra Mürsel' in durulmaya başlamasıyla birlikte Amber da sakinleşmeye başladı. İkisi de nefes nefese kalmışken ve düzenli bir şekilde soluk alabilmek için dinlenirken biraz kendisine gelen Mürsel teşekkür etmek istedi:


- Her şey için teşekkür ederim Amber... Sayende en büyük hayalim gerçek oluyor.


- Rica ederim Mürsel... Ben büyük bir şey yapmış değilim, sen bunu zaten hak etmiştin. Ayrıca sana şunu söylemeliyim ki belki de Rita senin için bir ilke imza attı ve henüz tek kelimesi dahi yazılmamış bir kitap çalışması için seninle anlaşmayı kabul etti. Bunu başaran sensin ve bunun için kendine teşekkür etmelisin asıl...


- Evet, dediklerini şöyle bir düşündüğüm zaman ülkenin en büyük yayınevlerinden biriyle bu tarz bir anlaşmaya varabilmiş olmam gerçekten de iyi bir yazar adayı olduğumu gösteriyor... Ama bir kitabın çıkması ve sonrasında yaşanılanlar da takım oyunuyla mümkün oluyor... Ve bu takım oyunu içerisinde kitaba yapılacak dokunuşlar çok önemli oluyor. Bu kitabın çıkacak olmasında rol oynayan kişiler olarak aramızda geçimsizlik olursa ya da emeği geçenlerden birisi kötü enerjisiyle birlikte kitaba dokunursa ya da istemeyerek bu yönde izini bırakırsa bu hissedilecektir. Bu yüzden de beni gerçekten anlayan ve isteyen bir yayıneviyle yollarımın kesişmesine vesile olduğun için teşekkür etmem gerekiyordu.


- Tamam öyleyse, kitabının çıkacak olmasında benim de rolüm var tabii ve bu sürece benim de dokunuşum gerçekleşti... Dediğin gibi bu kitapta birden fazla kişinin dokunuşu olacak ve her biri de kendince bir ruh aşılayacak... Bu açıdan bakıldığında haklısın ve ben elimden gelenin daha fazlasını bile yapmak için uğraşmaya hazırım... Çünkü gerçekten senin yazar olmanı istiyorum ve hemen yanı başımda olan, böylesine yetenekli bir gencin harcanmasını istemezdim, üstelik buna gücüm de varken... Peki şimdi önümüzdeki sürece dönelim istiyorum... Los Angeles' a ne zaman gidebilirsin?


- Aslında en kısa sürede orada olmak istiyorum... Bugün yola çıkmak istersem eğer biraz apar topar ve plansız olur diye düşündüm ve o en kısa sürenin yarına tekabül ettiğine kanaat getirdim. Şimdiden araştırmaya başlarsak eğer yarına da bir uçak bileti bulabileceğimizi düşünüyorum... Yani yarın yola çıkmak çok iyi olurdu...


- Gayet iyi düşünmüşsün... Bugün yola çıkmaya çalışmak zorlama olurdu, süreci fazla uzatmak da anlamsız olurdu... Yarın bence de en uygun gün gibi ve bunu Rita' yla da konuşalım... Zaten benim de Los Angeles' a dönme vaktim geliyordu ve sen gittikten iki gün sonra da ben uçacağım. Uçuşu öne çekmek ve yarın seninle birlikte oraya gitmek isterdim... Nitekim mantıklı bir şey de yapmış olurduk ama babamın New Jersey' den dönmesini beklemeliyim ve onunla vedalaşarak buradan ayrılmalıyım.


    Mürsel için Los Angeles' ta bir yıldız gibi doğma vakti geliyordu. Mürsel şöhret ve para meraklısı biri değildi ama kitabıyla geniş kitlelere ulaşabilmesi için ünlü olması gerekiyordu. Mürsel aynı zamanda yazarlığın kutsal bir meslek olduğuna inanan biriydi ve şöhret kapısı olarak görülmemesi gerektiğine inanıyordu... Bu işin kutsallığına gerçekten kapılarak gidilmesi gerektiğini ve işin ticari boyutunun düşünülmemesi gerektiğini düşünüyordu... Ona göre yola böyle çıkılmalıydı ve tüm bunların ardından da şöhret, para ve insanların saygısı gelirse eğer sevinilmeliydi ama her zaman da en baştaki çizginin bozulmamasına özen gösterilmeliydi. Özellikle geçmiş yıllarda yaşamış olan yazarların hiçbir zaman yazma tutkusundan vazgeçmediğini ve ne yaşarlarsa yaşasınlar devam ettiklerini ve bu yüzden de onların eserlerinden yayılan enerjinin farklı olduğunu biliyordu. Yayınevlerinin ve yazarların dokunuşlarında, ticari açgözlülük ve bundan kaynaklı basitlik hissedilirse eğer ortaya konulan şeye eser bile denilemeyeceğini iyi biliyordu. Tüm bunların yanı sıra, kokuşmuşluğun ve basitliğin neredeyse her alanda hissedildiği günümüz dünyasında kalemini konuşturuyor olsa da doğuştan yazar olduğunu biliyordu ve hissediyordu. Yazarlığı ince bir çizgi üstünde yürümeye benzetiyordu ve çizginin sağına da soluna da adım atıldığı takdirde yani düz gidilmediği durumlarda görevin kutsallığının zedeleneceğini biliyordu. Yazarın iyi bir eser ortaya koyma arzusunu, para ve şöhretin ötesinde tutması gerektiğini ve bu işin basit bir iş olmadığını idrak etmesi gerektiğini düşünüyordu. Ayrıca yazacağı kitap o kadar önemliydi ki tüm insanlığı etkileyecekti. Geçmişe ışınlanıp ışınlanmadığı ve orada yaşadıklarının gerçekliği hakkında hâlâ emin olamasa da kitabıyla ilgili olan beklenmedik ve ani gelişmeler nedeniyle gerçekten de özel biri olabileceğine, dünyada bir amacı olabileceğine inanmaya başlamıştı. Artık beynine kazınmış olan, kitabının tüm insanlığı kurtaracağı düşüncesi de gerçek olursa eğer bazı şeylerin boşuna olmadığına emin olacaktı. Her zaman görmek istediği ve çok beğendiği bir şehir olan Los Angeles, kaderinin şekillenmesi için tırmanması gereken basamakları en görkemli ve ışıltılı hâliyle ona sunacaktı, buna şüphesi yoktu...


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin