MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 88

   Duydukları nedeniyle Alice' in hissettikleri anlık olarak değişiyordu ama bu hisler, ruhsal olarak onu zirveye taşıyacak hisler olmuyordu hiçbir zaman... Karışık hislerine tercüman olacak şeyin ve bu düğümü çözecek şeyin ancak bir kanıt olduğunu iyi biliyordu. Angelina' dan duyduğu her şeyin bir uydurma olma ihtimali de vardı ve bu yüzden her şey gerçekmiş gibi düşünme durumundan kurtulmaya çalışıyordu... Her şeyin gerçek olduğunu gözleriyle görürse eğer ancak o zaman tüm bu anlatılanları gündeme alacaktı. Alice bu hisler eşliğinde "Eğer Yüzbaşı Benjamin' in bir kuklasıysam ve onun da teknoloji silahı varsa, karşı konulması çok güç birinin eline düşmüşüm demektir bu... Ama sizler özel biri olduğumdan bahsettiniz ve eğer gerçekten de öyle biriysem elimden geleni yapmak isterim... Ve gücümü kullanabilmek için sizden yardım almayı kabul ederim. Tabii tüm bunları da bugünü tamamladıktan sonra konuşmak istiyorum. Anlattığınız çılgınca şeyleri bir anda kabul etmem imkânsız ve bu nedenle de somut birtakım şeyler görmeden artık daha fazla bu konular hakkında konuşmak da istemiyorum." dedi ve o sırada da kasaba meydanına geldiklerini fark ettiler. Tüm bu konuşmaları hafif bir tebessüm eşliğinde dinlemiş olan Mürsel de "Öyle büyük bir çıkmazın içine düştük ki bakalım önce kim delirecek..." diye düşünüyordu şu anda. Tüm bu anlatılanlara rağmen konunun dönüp dolaşıp kanıt sunmaya geldiğini gören Angelina da "Tamam öyleyse... Zaten kasabanın meydanına vardık ve artık toplum içindeyiz... Yani kanıtlar buralarda bir yerde..." dedi her şeyi zamana bırakarak.

    Kasaba meydanının ortasında bulunan bir bar Angelina' nın dikkatini çekti ve "Şu Saloon yazan yere girelim ve oturalım... Barlar insanların bir araya toplanma merkezlerinden biridir ve orada istemediğimiz kadar kişiyle bir araya gelebiliriz... Ve illa ki orada robotlar da olacaktır." dedi planının ilk aşamasını açıklayarak. Angelina' nın bu söyleminden sonra üçü birlikte Saloon' a doğru ilerlemeye başladı ve tahta kapıyı ittirerek soluğu barda aldılar. Önce bir yere oturmak ve ne yapacaklarını konuşmak istiyorlardı. Bar kalabalık günlerinden birini yaşıyordu ve her yer doluydu... Fakat çok geçmeden orta masalardan birinde oturanlar ayaklandı ve robot avına çıkmış olan üçlü de hemen oraya geçti. Eski, geleneksel tahta masa ve sandalyeler; plan için ilham verecek miydi yoksa o masalara kumar oynamak için oturanların ruhu her şeyi baltalayacak mıydı birazdan göreceklerdi. Herkes masaya kurulduktan sonra Alice "Evet, plan nedir? Bir robotu nasıl ele geçireceksiniz, bana da anlatır mısınız?" diye sordu aceleci bir tavırla. Tam olarak bir planının olmadığını artık daha fazla gizleyemeyeceğini düşünen Angelina ise "Aslında tam olarak bir planım bulunmuyor ama bir şeyler bulacağım. Sonuçta her tarafımız robotlarla çevrili şu anda." dedi kötü bir tepki gelmeyeceğini umarak... Fakat pek de düşündüğü gibi olmadı ve Alice, "Buraya kadar geldik ve bunun dışında bir planın olmadığını mı söylüyorsun bana? Burada oturup tüm gün sizin keyfinizi bekleyemem!" diyerek sert çıktı. Bu tepki karşısında ortamı yumuşatmak isteyen Angelina da "Sakin ol Alice... Bir şeyler bulacağım. Sana bir söz verdim ve sözümde duracağım... Zaten bize bir gün süre vermiştin." dedi alçak bir ses tonuyla. Planın tıkandığını görünce Alice' in sinirleri bozulmuştu ve canının sıkıldığını anlamanın güç olmayacağı bir ses tonuyla "Peki etrafımız robot kaynıyorsa ve bu robotlar da bu Saloon' a gelerek bir şeyler içiyorsa eğer yedikleri içtikleri şeyler nereye gidiyor ve mekanizmaları nasıl bozulmuyor? Tamamen insanın yapabildiği her şeyi yapan ve bir insandan farkı olmayan bu robotlarla ilgili onlarca soru sıralayabilirim böyle..." dedi ve can alıcı bir soru yöneltti.

    Ortamda kısa süreli bir sessizlik oluşmuştu ve bu sessizlik de Angelina' nın ne cevap vereceğini düşünmesinden kaynaklı değildi... Alice' in tavırlarından isteksizlik aktığını gören Angelina' nın da tıpkı Alice gibi canı sıkılmıştı ve ortama çöken sessizlik de bu yüzdendi. Tüm bu gidişat Mürsel' i de endişelendirmişti ama olayların gideceği yöne fazla müdahale etmek istemiyordu ve her şeyi Angelina' ya bırakmış durumdaydı. Aralarındaki durum bu olsa da sessizlik daha fazla uzamadı ve Angelina, "Tüm bunlarla ilgili detaylı bilgimiz yok. Yüzbaşı Benjamin bize ne dediyse sana onu aktardık... Robotların işleyişi hakkında bir tahmin yürütmek zor olsa da genel anlamda bir tahmin yürütmek mümkün... 2893 yılı epey ileri bir tarih olduğu için teknoloji bizim anlayamayacağımız derecede gelişmiş olabilir ve bu nedenle de üstün teknolojik özelliklerle donatılmış robotlar da her şeyi yapabilir." dedi ve her şeyi de, açıklamalarının mümkün olmadığı teknolojik gelişmelere bağladı. Alice tekrar konuyu en başa getirdi ve "Her neyse, bu mevzularla ilgili sabaha kadar konuşmak mümkün... Bunları şimdilik rafa kaldıralım... Peki sen bir şeyler buldun mu Hürrem? Sonraki aşamamız ne olacak?" diye sordu. Aralarındaki konuşmalara odaklandığı için plan hakkında henüz bir şey düşünmemiş olan Angelina da "Konuşmalarımız gerçekleşirken plana yoğunlaşamadım ve plan hakkında bir şey düşünmedim bile... Sadece bana biraz zaman ver... Her şeyi halledeceğim ama bir anda değil!" dedi bu kadar aceleci olunmaması gerektiğini vurgulayarak. Umarım öyle yaparsın dermiş gibi bir mimik yapan Alice ise "Sen düşünmeye devam et, ben de bir tuvalete gideyim." dedi ve ardından da ellerini masaya koyarak güç aldı, ayağa kalktı.

    Alice tuvalete gittikten sonra Mürsel, Angelina' ya endişe dolu bir bakış fırlattı ve "Alice' in jest ve mimiklerinden bizi kaale almamaya başladığını ve belki de bize deli gözüyle baktığını anladım... Sence haklılık payım nedir Angelina?" dedi işlerin sarpa sarabileceğinden korkarak. Alice' in hâl ve tavırlarındaki değişikliği fark etmekte zorlanmamış olan Angelina da "Evet Mürsel... Özellikle bu masaya oturduğumuz andan itibaren Alice, belki bilerek belki de bilmeyerek alaycı bir tavır takınmaya başladı bize karşı... Ya da bize deli gözüyle baktığı için değil de kendisi delirmeye başladığı için bu ruh hâleti içerisine bürünmüş olabilir. Sonuç olarak dört koldan yeni sorunlar patlak veriyor ve hepsi de çözülmeyi bekliyor." dedi kafasını iki yana sallayarak. Durumun vahametinden dolayı hafifçe oflayan Mürsel, "Bir planın olduğunu sanıyordum... Yani bizi buraya getirmen de bir planın parçası ama devamının da geleceğini düşünmüştüm... İşin en önemli kısmında yani işi pratiğe dökme kısmında tıkandık. Ne yapıp edip Alice' e bir kanıt sunmalıyız." dedi iç geçirerek. Angelina ise "Bir şeyler bulacağım Mürsel. İnsan içine karışıp da hemen robot ele geçirebilmek kolay değil. Önce robot olduğuna emin olduğumuz birini bulmamız gerekiyor... Yani bugün burada biraz vakit geçirmeden ve iyice emin olmadan bir hamle yapamayız yoksa tüm kasabada adımız deliye çıkar." dedi işlerinin kolay olmadığını vurgulayarak.